En lezzetli şeylerin çoğu eldeki malzemeyi değerlendirmeye çalışırken doğmuş galiba. Et bolca bulunan bir şey olsaydı atalarımız bağırsağı yemenin bir yolunu arar mıydı? Sanmam.
Bugün lezzeti için üretilmeye devam eden pastırma, sucuk, kavurma ve hatta reçeller, aslında gıdaların bozulmasını engellemek için geliştirilmiş yöntemlerin ürünü.
Koruyucu madde olarak bazen islendirmeyi, bazen tuzlamayı seçen insanoğlu, peyniri de bu yüzden üretmiş binlerce yıl önce.
Yemek ya da gıda deyip geçmemek lazım; insanoğlunun ‘medenileşmesi’, ulusların yükselip düşmesi, hep beslenmeyle ilişkili olmuş. Ne kadar doğru olduğu bilinmez ama, Roma İmparatorluğu’nun kurşun şarap kadehleri ve içme suyun geldiği kurşunlu borular yüzünden sona erdiği bile söylenir.
Artık marketten, lezzeti için aldığımız bütün bu ürünler anlamlarını yitiriyor, pastırmayı, bozulmasın diye dondurucuya atmak gibi âdetler türüyor.
Havalar soğuyunca bir şarapçının aklına gelebilecek ilk şey olan sıcak şarap da, artmış kırmızı şarabı baharatla lezzetlendirip içilebilir hale getirme çabasının bir ürünü. Bence sonuç şahane oluyor.
Bilinen en eski sıcak şarap tarifi Isabelle Beeton’ın, 1861’ta yayımlanan ‘Mrs. Beeton’s Book of Household Management’ [Bayan Beeton’ın Ev İdaresi Kitabı] adlı kitabında yer alır. Viktorya döneminin Martha Stewart’ı Beeton’ın kitaba koyduğu 200 tarif arasında, sıcak şarabın çocuklar için yapılan alkolsüz versiyonu bile bulunuyor.
Sıcak şarap için tariflere bağlı kalmaya pek gerek yok. Bu yüzden, Bayan Beeton’ın tarifini paylaşmayacağım. Hoşunuza giden her şeyi kullanarak sıcak şarap yapabilirsiniz. Pek çok tarifte vanilya, yıldız anason, zencefil, kuru üzüm vardır ama ben bunları pek tercih etmem. Bu soğuklarda içinizi ısıtsın diye size kendi tarifimi vereceğim.
Sıcak şarap için tabii ki önce şaraba ihtiyacımız var. Şarabı seçerken dikkatli olmak gerek. Öyle çok paralar verip aldığınız iyi bir şarabı kullanmaya gerek yok, çünkü sıcak şarap yaparken aslında şarabı şaraplıktan çıkarıp başka bir şey haline getireceğiz. Dikkat etmek gereken tek şey, biraz tanenli yani kekremsi bir şarap kullanmak.
Malzemeler:
Bir su bardağının dörtte üçü kadar esmer şeker. (Şeker miktarını siz belirleyebilirsiniz, ben biraz şekerli severim.)
1,5 su bardağı su, 8-10 karanfil, iki tarçın çubuğu. (Tarçın çubuklarını uzunca seçerseniz, kaynatmadan önce üçe bölüp karışıma atarsınız. Böylelikle servis edeceğiniz zaman her bardağa bir tarçın çubuğu koyabilirsiniz.)
Yarım limon, bir portakal, bir ayva. (Ayva şarapla beraber ısındıktan sonra başlı başına bir tatlı haline geliyor. Sıcak şarabı yaptıktan sonra ayvanın tadına bakmadan atmayın sakın.)
Önce, şarap hariç tüm malzemeleri bir tencereye koyuyoruz. Limonu ve portakalı sıkıp, kabuklarını da suyun içine koyup, neredeyse şerbet kıvamına gelene kadar kaynatıyoruz. Bu kaynatma sırasında bütün evinizi muhteşem bir koku saracak.
İyice kaynayıp şerbet kıvamına gelen karışıma şarabımızı ekliyoruz. Unutmayın; alkol sudan önce, 70 derece civarında kaynamaya yani buhar olmaya başlar. Bu nedenle şarabımız kesinlikle kaynamayacak, ısındığında ateşten alacağız. Biraz daha alkollü olsun isterseniz, içine bir çay bardağı konyak ya da brendi koyabilirsiniz. Bunlar sıcak şarabın alkol seviyesini yükseltecek, biraz da lezzet katacaktır.
Bir süzgeçten geçirip, daha önceden kestiğimiz tarçın çubuklarını fincanlara koyduk mu, sıcak şarabımız servise hazırdır. Dediğim gibi, artık şarap olmaktan çıkmış olan bu içkiyi kadehte değil de fincanda sunmak daha iyi olacaktır.
Sıcak şarabı bol tarçınlı yılbaşı kurabiyeleriyle servis edebilirsiniz. Ama bu havalarda en iyi eşlikçisi kestane kebap olacaktır.
Afiyet olsun...
