E-gazete/Arşiv
Bayiler
İletişim
Abone Ol
Üye Girişi
Հայերէն
English
Ara
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
Kategoriler
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
E-gazete/Arşiv
Bayiler
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
İletişim
Ara
Հայերէն
English
☰
☰
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
Ara
E-gazete/Arşiv
Bayiler
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
İletişim
Abone Ol
Üye Girişi
English
Հայերէն
Taner Akçam
Karanlık zamanlarda düşünmek: Geleneğin sonu ve Holokost ile Soykırım çalışmalarının krizi
Gazze’de yaşanan dehşet artık inkâr edilmiyor. “Evet, bunlar yaşanıyor,” deniliyor, “ama bunların sorumlusu Hamas.” ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü kısa bir süre önce şu açıklamayı yaptı: “Gazze’de olup biten her şey, Hamas yüzünden oluyor… Bütün bunlar, Hamas tüm rehineleri iade ederse bir anda sona erebilir.” Bu sözler çok açık bir mesaj içeriyor: Belirli talepler karşılanmadıkça şiddet devam edecek. Bu olup bitenleri açıkça, en küçük bir tereddüt ya da ses tonunda bir düşüş olmadan gerekçelendirmek—aslında suçu doğrudan kabul etmektir. Sebepsiz hiçbir kitlesel kıyım yoktur. Her yok etme eylemi, istisnasız bir gerekçeyle sunulur. Bugün bu gerekçeleri öne sürenler, suçun kendisini inkâr etmiyorlar -sadece onaylıyorlar-. Her yok etme eylemi, istisnasız bir gerekçeyle sunulur. Bu mantığın uzun bir geçmişi var. 1916 ve 1918 yıllarında Talat Paşa İttihat ve Terakki kongrelerinde Ermeni Soykırımı’nı savunurken bu dili kullanmıştı.
20 Mayıs 2025
"Geçmişle yüzleşmek yalnızca dünle ilgili değildir; bugünkü özgürlük ve yarının adaleti için zorunlu bir adımdır"
4 Mayıs'ta Berlin’de 1937-38 Dersim Tertele (Soykırım) anıtı açıldı. Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG), Dersim Kültür Derneği Berlin öncülüğünde başlatılan ve tasarımı Sanatçı Ezgi Kılıçaslan’a ait olan Soykırım Anıtı’nın açılışı Kültür Binasının bulunduğu Waterloo-Ufer adresinin yanındaki parkta gerçekleşti. Dersim’den getirilen anıtın açılışı Kırmançki-Kurmanci ve Türkçe, gülbenkler, klamlar ve ağıtlarla gerçekleşti. Açılış törenindeki konuşmacılar arasında yer alan Taner Akçam, "Geçmişle yüzleşmek yalnızca dünle ilgili değildir; bugünkü özgürlük ve yarının adaleti için zorunlu bir adımdır. Geçmiş yaşanıp bitmiş bir tarih değildir; geçmiş, bugünümüzün yarınıdır" dedi.
11 Mayıs 2025
'1920-21 ruhu ve toplumsal mutabakatı' mı, Hrant’ın 23,5 cumhuriyeti mi?
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları 23 Nisan vesilesiyle Meclis'te bir konuşma yapmış ve şu önemli cümleyi sarf etmiş: “Cumhuriyetin ikinci yüzyılında krizlerden çıkışın yolu 1920 ruhuyla 1921’de yapılan toplumsal mutabakatın güncellenmesinden geçmektedir.” Sayın Hatimoğulları’nın niyetini anlıyorum. İyi niyetli bir girişim diyelim ama dananın kuyruğu öyle değil. Tarih bize 1920 ve 1921 ‘Ruhu ve Toplumsal Mutabakatı’ konusunda başka bilgiler veriyor.
25 Nisan 2024
Lozan üzerine yazmanın dayanılmaz hafifliği
Sevr ve Lozan’ın sözünü ettiğim maddeleri üzerine niye hiçbir tartışma olmadı? Bu maddeler, 1912’den başlayarak 1923’e kadar devam eden savaşın yarattığı yıkımların ve katliamların doğrudan ve dolaylı sonuçlarını ele alan maddelerdir. Acaba bu maddelerin hemen hiç tartışılmamış olması, savaş yıllarının katliamlarını, Cumhuriyet’in kuruluş tartışmasına dahil etmek istememek nedeniyle olabilir mi?
5 Ağustos 2023
Dersim belgeleri, Ayşe Hür ve Los Angeles Examiner
Ayşe Hür’ün sahte olduğunu ileri sürdüğü benim yayınladığım mektuplar Hasan Saltık arşivinden. Dersim Gazetesinde yayınlanan belgelerin biri Hasan Saltık diğerleri Cumhuriyet Arşivinden. Ayşe Hür her iki arşivdeki belgelerin “iktidara yakın bir mahfil tarafından üretilen bir dizi sahte belge” olduğunu iddia ediyor. Bu iddia, normal düşünce sınırlarımızı zorlayan çok tuhaf bir iddia.
8 Mayıs 2023
Dersim Katliamı’na dair okuması zor bir mektup
Elimizde, 17 Aralık 1946 tarihli, askerliğini 1937/38 yıllarında Dersim’de çavuş olarak yapmış Ali Öz isimli bir kişiye ait bir mektup var. Ali Öz, Dersim’de katliamları doğrudan örgütleyen Abdullah Alpdoğan’ın koruması olarak görev yapmış ve birçok cinayete hem şahitlik etmiş hem de doğrudan katılmış. Özellikle Abdullah Alpdoğan’ın doğrudan işlediği cinayetleri anlatıyor. Ali Öz’ün mektubunu farklı kılan, ‘şahitliği’, faillerin isimlerini doğrudan anmasıdır. Alpdoğan’ın, ‘Ermenilerin kökünü kuruttuk şimdi sıra Kürtlere ve Kızılbaşlara geldi’ yollu sözleri Türkiye tarihinin çok özlü bir anlatımı gibidir.
22 Nisan 2023
Dersim Katliamı’nda zehirli gaz kullanma emri Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’den
Taner Akçam, Dersim Katliamı döneminden önemli bir evraka, dönemin Dahiliye Vekili Şükrü Kaya'nın komutan Abdullah Alpdoğan'a gönderdiği bir mektuba ulaştı. Mektuba göre zehirli gaz emri dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve Başbakanı İsmet İnönü'den gelmiş. Kaya mektubunda ayrıca "Bütün o şakileri mağaralara göm, göm ki bir daha canlanmasınlar" diyor. Akçam yazısında zehirli gaz tedarikine dair başka evraklar da paylaşıyor.
31 Mart 2023
1923-2023: Yüzyıl Sonra Cumhuriyet Üzerine Düşünmek
Eşitsizliğin temelinin Cumhuriyetin “kurtuluş ve kuruluş” yıllarında atıldığının farkında değiliz. Cumhuriyetin kuruluşundan kaynaklı yapısal bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu görmüyoruz. New York Times gazetesi, 2019 yılında bir proje başlattı ve ABD’nin bilindiği gibi 1776’da kurulmadığını fakat 1619 yılında Afrika’dan getirilen ilk köle grubu ile kurulduğunu iddia etti. Tezleri çok basit: ABD’nin, İngilizlere karşı, yani anti-emperyalist bir savaşın sonucu özgür ve bağımsız bir ülke olduğu tartışma götürmez. Ama kuruluşun sadece İngilizlere karşı “bağımsızlık ve özgürlük” savaşı ile olduğunu söyleyenler aslında kuruluşun bir başka özelliğinin üstünü örtüyorlar. Amerikan “bağımsızlık savaşı” köleliği korumak için de verilmişti.New York Times, bugün Amerika’daki ırkçılığın yaygın olmasının en önemli nedenlerinden birisinin, ırkçılığın (kölelik sisteminin) yapısal olarak Amerika’nın kuruluşunda yer alması, olduğu ileri sürdü. Türkiye’nin durumunun da buna benzediğini düşünüyorum.
30 Aralık 2022
Vahakn Dadrian’a hak ettiği saygı ve özür dilemeye çağrı
Dadrian, Erivan’da bir devlet mezarlığına resmen “atılmıştı”. Bir kimsesiz gibi gömülmüş, mezarı üzerine en küçük bir işaret dahi konmamış ve mezar yerini yabani otlar kaplamış, bir çöplüğe dönmüştü. Maggie Goschian ve arkadaşları, mezarın yerini uzun uğraşlardan sonra bulabilmişlerdi.
20 Ağustos 2022
Sınırı açın ve kapıya 'Hrant Dink Kapısı' adını verin
Hrant Dink, Türkiye’nin Martin Luther King’idir. Hrant Dink, aynı Martin Luther King gibi, Cumhuriyetin kuruluşunu sorgulayan bir felsefeye sahip olduğu için öldürüldü. Eşit Yurttaşlık hakları istediği için öldürüldü.
18 Ocak 2022
Kılıçdaroğlu, tarihle yüzleşme ve yeni kurucu hikaye
Bu ülkede eğer yeni bir Cumhuriyet istiyorsak, artık bu savaşı bitirmemiz ve bu savaş dilinin dost ve düşmanlarına bir son vermemiz; kendimize yeni bir kuruluş hikayesi anlatmamız gerekiyor. Ve bu kuruluş hikayesi, başta Ermeni soykırımı olmak üzere, yaşanan tüm yıkımları, Cumhuriyetin kuruluş hikayesinin bir parçası yapması gerekiyor.
21 Kasım 2021
T24 meselesi bize niçin Hrant Dink'i anlatıyor?
Anlaşılan, T24 önemli bir tercih değişikliği yaşıyor, bir nevi kabuk değiştirme gibi... Ve bu kabuk değiştirmenin Ermeni sorunu etrafında yaşanıyor olması hiç de tesadüfi değil. Çünkü bilindiği gibi, milli meselelerimiz içinde “en hassas olanı” Ermeni meselesi.
7 Kasım 2019
Ermenileri imha kararı: 1 Aralık 1914
Soru çok basit: Ermenilerin imha edilmesi doğrultusunda ilk karar ne zaman alınmıştır? Cevabı da basit: Eldeki Osmanlı arşiv belgelerine göre, ilk imha kararı 1 Aralık 1914 tarihinde alınmıştır.
29 Ağustos 2019
Anısı önünde saygıyla eğiliyorum
Ermeni Soykırım üzerine araştırmalarıyla bilinen Vahakn N. Dadrian'ı 2 Ağustos'ta kaybettik. Taner Akçam, Dadrian'ın çalışmalarını ve hayatından kesitleri Agos için kaleme aldı.
8 Ağustos 2019
Bahaettin Şakir’in Ermenilerin imhasına dair mektupları
Tarihçi Taner Akçam Ermeni Soykırımı’nda önemli rolü olan Bahaettin Şakir’in Ermenilerin imhasına dair iki mektubunun izini sürüyor ve bu mektupların ‘orjinal’ olmadığına yönelik itirazların neden geçersiz sayılması gerektiğini yazıyor.
21 Nisan 2019
Andonyan belgeleri niçin sahte olamaz?
Ermeni soykırımı üzerine çalışmalarıyla bilinen Prof. Taner Akçam geçtiğimiz yıl yayınlanan “Naim Efendi’nin Hatıratı ve Talat Paşa Telgrafları” kitabında soykırıma dair yeni bulgularını paylaşmıştı. Akçam bu çalışmasının devamı niteliğinde bir makale kaleme aldı ve yine Naim Efendi'nin Hatıratından yola çıkarak Ermeni soykırımının örgütlenmesine dair yeni bulgular ortaya koydu.
13 Nisan 2018
“Evinde Ermeni saklayanın evi yakılacak ve evi önünde idam edilecektir”
Tarihçi Taner Akçam kritik önemde yeni bir belgeyi daha açığa çıkarıyor. Dönemin III. Ordu Kumandanı olan Mahmut Kamil Paşa’nın Ermenilerin sürüldüğü bölgelere gönderdiği telgrafta Ermenileri evlerinde saklayanların evlerinin yakılacağını söylüyor.
3 Mayıs 2017
Soykırımın şifresi çözüldü
Tarihçi Taner Akçam, Teşikilatı Mahsusa ve İttihat Terakki yöneticisi Bahaettin Şakir’in 4 Temmuz 1915 tarihli Ermenilerin sürgün ve imhalarını koordine etmek amaçlı telgrafının şifresini çözdü. Telgrafı içeren belgenin üstündeki antet ise telgrafın orijinal olduğunu hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlıyor.
26 Nisan 2017
Abone Ol!
Agos'a abone olarak destek olabilirsiniz. Abone ol, hediye et, askıya abonelik bırak.
Agos'u Sosyal Medyada Takip Edin
Instagram
Twitter
Facebook