E-gazete/Arşiv
Bayiler
İletişim
Abone Ol
Üye Girişi
Հայերէն
English
Ara
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
Kategoriler
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
E-gazete/Arşiv
Bayiler
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
İletişim
Ara
Հայերէն
English
☰
☰
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
Ara
E-gazete/Arşiv
Bayiler
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
İletişim
Abone Ol
Üye Girişi
English
Հայերէն
Ronald G. Suny
Alaska Zirvesi ve sonrası: Putin ve Trump’ın perspektifinde barış
Benim görüşüme göre Sovyetler Birliği’nin mirasçısı olarak Putin’in Rusyası, eski Sovyet coğrafyasında ve muhtemelen Orta ve Doğu Avrupa ile Orta Asya’da etkili bir bölgesel hegemon olmayı arzuluyor. Bana göre Putin’in menfaatleri imparatorluk düzeyinde değil çünkü bu Ukrayna’nın iç ve dış politikasında tam kontrol gerektirirdi. Ancak içinde bulunduğumuz durumda bu menfaatler açıkça hegemonik nitelikte. Bu bakış açısına göre Putin Sovyetler’in Soğuk Savaş döneminde Finlandiya’da elde ettiklerinden memnun olabilir: Moskova’ya tehdit oluşturmayan, ancak başka açılardan bağımsız bir uyumlu devlet. Putin’in Belarus ile böyle bir düzeni var. Bu göz önünde bulundurulduğunda tam egemen olmayan, askeri olarak zayıf ve NATO dışında kalan bir Ukrayna ile de yetinebileceği düşünülebilir.
31 Ağustos 2025
Naklen soykırım
Kendi halkı da 100 yıldan biraz daha fazla bir süre önce soykırıma uğramış, çeyrek yüzyıl boyunca bu olayları araştırmış ve soykırım üzerine kafa yormuş biri olarak benim için, İsrail’in Gazze saldırıları –ve Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik şiddet ve mülksüzleştirme eylemlerine Netanyahu hükümetinin gösterdiği müsamaha ve İsrail Ordusu ile polisinin verdiği destek– açıkça soykırımsaldır ve bu şekilde tanınmalıdır.
2 Mayıs 2024
Mihail Gorbaçov: ‘Yukarıdan devrimci’ bir Sovyet liderinin çelişkilerle dolu mirası
1985 yılında, partinin en yüksek kademesi olan genel sekreterliğe getirilir getirilmez, alelacele hazırlanmış, karmakarışık bir reform programı başlattı. Programın merkezinde iki fikir vardı: ‘Perestroyka’ (siyasi ve iktisadi sistemin yeniden yapılandırılması) ve glasnost (sansüre son verilmesi, ifade ve basın özgürlüğünün getirilmesi). Fakat işin daha en başında, iktisadi reformların hatalı olduğu ortaya çıktı. SSCB’nin en büyük döviz kaynağı olan petrolün dünya fiyatının düşmesi, Ermenistan’da büyük bir yıkım yaratan deprem, Çernobil’de yaşanan nükleer facia gibi devasa sorunlar, ülkenin yoksullaşmasına ve Gorbaçov’un ülke genelindeki popülerliğinin düşmesine neden oldu.
9 Eylül 2022
Ukrayna halkı yüzlerce yıllık Rus emperyalizmine karşı direniyor
İmparatorluklar ve uluslar üzerine çalışmış bir akademisyen olarak kanaatim şu ki, Putin’inki gibi yönetimler, ‘tehlikeli madunlar’ın kendi varoluşlarına tehdit oluşturduğu gibi bir düşünceye kapıldıkları anda, düşmanlarını kontrol altına almak için, sahip oldukları büyük gücü ve kendilerinin tarihsel olarak üstün oldukları düşüncesini kullanmaya yöneliyorlar.
4 Eylül 2022
Söylemi sertleştirmek Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyecek
Amerikan Sağı, liberalleri ve Demokratları kötülemek için ‘sosyalist’, ‘Marksist’ gibi kelimeleri nasıl bol keseden kullanıyorsa, siyasi aktivistler ve polemik erbabı da, rakiplerini itibarsızlaştırmak için ‘faşist’ yakıştırmasını ve ‘Hitler’ yaftasını rastgele kullanagelmiştir. Ben, farklı olayları, durumları ve rejimleri, tarihdışı bir şekilde birbiriyle karıştırıp birleştirmekten kaçınmak, bunun için de Hitler’den başka hiç kimseye “Hitler” dememek gerektiği düşüncesindeyim.
8 Haziran 2022
Hepimiz ‘özgürlük sevdalısı’yız
Bu savaş neden, dünyanın her yerinde insanların bam teline dokundu?Filistinliler, Yemenliler, Suriyeliler, Kürtler, Ermeniler ve Azeriler, Ruslar, Türkler ve dünyanın tüm diğer halkları, hakları için mücadele etmeye hazır değil mi?
14 Nisan 2022
Ermenilerin Yahudilerden öğrenebilecekleri
Bu sabah gazetedeki bir haber özellikle dikkatimi çekti. Doğu Avrupalı Yahudilerin dili olan Yidiş üzerine çalışan bir grup akademisyen, öğretmen ve çevirmen, Yahudi kadın yazarlara ait, bilinmeyen romanlar, hatıratlar ve şiirler keşfetmiş. Yazdıkları öyküler, bir zamanlar tefrika edildikleri gazetelerin tozlu sayfaları arasında yitip gitmiş olan bu yetenekli, zeki, hassas ve yaratıcı kadınların sesleri, yapıtlarının İngilizceye çevrilip yayımlanmasıyla yeniden duyulurluk kazanmış. Böylece, Nazi Soykırımı tarafından ölüme mahkûm edilen bir dil hayata döndürülmüş.
6 Mart 2022
Otokrasi tuzağı
Diktatör olarak görülen ve kendini öyle gören otokratlar, aslında çevrelerindeki kişilere bağımlıdırlar. Yalnızca hükmettikleri halktan değil, en yakınlarındakilerden (generaller, yüksek bürokratlar ve ekonomiyi kumanda edenler) yani iktidarı paylaştıkları kişilerden de korkmak durumundadırlar. Otoriter liderlerin, rejimin içinde yer alanlardan duydukları korku, Belarus ve Kazakistan’daki gibi halk ayaklanmaları karşısında duydukları korkudan çok daha şiddetlidir.
3 Şubat 2022
Demokrasi ve İmparatorluk
İmparatorluk ve demokrasinin bir arada var olması kolay değildir. İmparatorluk, bir hâkim gücün çıkarlarını madun bir halka dayatırken, demokrasi daha güçsüz halkların çıkarlarına ve tutumlarına saygı gösterir. Geçen ay bütün dünya, Amerika’nın Afganistan’ı terk edişine tanık oldu; 1975’te Saygon’daki ABD elçiliği binasından helikopterlerin kalkışına çok benzer şekilde, küçük düşürücü bir nitelik taşıyan bu ricat, Vaşington ve New York’taki dış siyaset seçkinlerini, şapkalarını önlerine koyup ciddi bir şekilde düşünmeye sevk etmesi gereken bir dönüm noktası teşkil ediyor.
7 Eylül 2021
Bir tehdit olarak ‘şimdi’: Filistinliler, Yahudi devleti ve uluslararası sorumluluk
Filistinliler, hüsnütabirle ‘uluslararası toplum’ olarak adlandırılan şey tarafından yüzüstü bırakıldı. Dünyanın en güçlü devleti ABD, İsrail’in kendini koruma hakkını savunuyor; söylemi başka yönde olsa da, Filistinlilerin kaderini pek umursamıyor.
29 Temmuz 2021
Otokrasi, demokrasi, plütokrasi
Çıkış yolu var mı? Otoriter rejimlerin hüküm sürdüğü ülkelerde mücadele etmek şüphesiz daha zor; oralarda mücadelenin, demokratik olanakları artırma yolundan ilerlemesi gerekiyor. Seçimler –tabii, seçimlerin yapılabildiği yerlerde– zorba yöneticileri zayıflatabilir, hatta safdışı bırakabilir ama hem otokrasilere özgü yozlaşma ve kayırmacılıktan, hem de liberal demokrasilerde siyasetin herkese açık olmasından nemalanan plütokratların nüfuzunu etkilemez.
10 Temmuz 2021
Ermenistan seçimleri: Umutlu olmak için nedenler var
Ermenistan halkı demokrasi güçlerine ikinci bir şans verdi. Paşinyan, oyların neredeyse yüzde 54’ünü aldı. Bu, Ermenistan halkının, ne kadar istikrasız, nereye çıkacağı ne kadar belirsiz olursa olsun, demokrasinin yolunu tercih ettiğine dair açık bir işaretti.
2 Temmuz 2021
Geçmişin ‘yıkıcı’ gücü
Tarih neden bu kadar tehlikeli? İktidar sahipleri geçmişte olanları neden inkâr eder?
7 Haziran 2021
Tarihin kara –ve karanlık– noktalarının ötesine geçmek
Birçok modern devlet, etnik temizlikler ya da soykırımların ardından kuruldu. ABD’yi, Avustralya’yı, İsrail’i düşünün örneğin. Homojen etnik-millî devletler kurma süreci dünyanın her yerinde devam ediyor, çünkü insanlar geçmişteki imparatorluklar gibi çok uluslu, çok dinli devletleri tahayyül etmekte zorlanıyor.
4 Mayıs 2021
İmkânsız bir geçmişi tanımak
Bir zamanların Anadolu’da ışıldayan, o dört başı mamur Ermeni kültürü, Avrupalı Yahudilerin Yidiş kültürü gibi, büyük ölçüde yok edildi.
27 Nisan 2021
Amerika gerçekten geri döndü mü?
Biden’ın şimdi yeniden canlandırdığı, Amerikan dış siyasetine dair liberal yaklaşımın kendine ait bir tarih anlatısı var.
11 Nisan 2021
Tehlike atlatılıyor mu?
ABD demokrasisi belki gerçekten de hilelidir, ama Trump ve taraftarlarının düşündüğü şekilde değil. Bu ‘sistem’ zenginlerin, varlıklıların, ayrıcalıklıların, kırsal kesimin, Beyazların ve erkeklerin lehinde hileli. İktisadi ve ırksal olarak bu kadar bölünmüş; oy verirken bilgiye dayalı, rasyonel tercihlerde bulunmanın önünde bu kadar fazla engelin olduğu bir ülkede nasıl, herkesin tek bir oyla temsil edildiği, adil ve eşit seçimler yapılabilir ki?
14 Şubat 2021
Deli kral yolcu
ABD’nin sağlam demokratik sistemi saldırıya dayandı ama demokrasinin, ahlaki değerleri hiçe sayan, ilkesiz siyasetçiler, demagoglar ve iktidar düşkünü oportünistlerin oluşturduğu tehdit altında, her daim kırılgan bir sistem olduğunu bir kez daha açıkça gördük.
18 Ocak 2021
Bakışlarını kaçırmak
Hükümetler de, birçok insan gibi, gerçeklerle yüzleşmekte zorlanırlar. Geçmişle, ülkenin iç ve dış düşmanlarıyla ilgili masallar uydururlar. İnkârcılık ve kullanışlı hikâyeler yazmak, kişisel çıkarını düşünen siyasetçilerin iktidarını sürdürmesine yardımcı olur. Fakat hakikat önünde sonunda döner, kişiyi olgusal gerçeklere bakmak zorunda bırakır.
25 Aralık 2020
Karabağ: Savaştan çıkış var mı?
Bu konuyla ilgili, evrensel olarak kabul görmüş iki ilke bulunuyor. Bunların biri Azerilerin, diğeri ise Ermenilerin lehinde.
7 Kasım 2020
Günümüzde devrim
Günümüzde devrim nedir? Daha fazla demokrasi, daha fazla eşitlik ve daha fazla sosyal adalet için eldeki tüm araçları kullanmaktır. Şu ya da bu yönde değişim yaratmak için halkın gücünü kullanmaktır.
26 Eylül 2020
Komşular arası savaş: Çıkış yolu var mı?
Peki, bir zamanlar bir başka ülkenin (Sovyetler Birliği) çatısı altında görece barışçıl bir komşuluk ilişkisi içinde yaşayan iki ülke arasında, bu ölümcül savaşın olmadığı bir gelecek hayal etmeye çalışan yazarların yalnız sesleri? Onlara kimse kulak veriyor mu?
23 Ağustos 2020
Milliyetçilik ve tarih
Milliyetçiliğin anlamı üzerine epey kafa yormuşumdur. Tam olarak tanımlanması güç bir kelime bu. Kaç kişi tarafından kullanıılyorsa, o kadar anlamı var. Hatta anlamının, onu kullanan kişinin verdiği anlam neyse o olduğunu söylemek muhtemelen yanlış olmaz.
2 Ağustos 2020
Rusya: Bir muamma
Putin gerçekten de zorlu bir rakip. Batı için geçici bir tehdit değil, çünkü en az 16 yıl daha iktidarda kalmaya niyetli. Fakat Batı’da çizilen Putin ve Rusya tabloları, Rusya’nın dünyadaki rolünün doğru okunmasını engelleyen karikatürlerden ibaret.
11 Temmuz 2020
Yetişkin gibi davranmak
Pandemi yavaş yavaş, sinsice ilerleyerek, hükümete yönelik desteğin altını oyuyor. Amerika’da çoğunluk, ülkede hastalık ve ölümün hızla yayılmasının nedeninin Trump’ın yetersizliği olduğu kanaatinde.
13 Haziran 2020
Sokaklar alev alev
Amerikalılar siyaseten, inançlar düzleminde ve değerler açısından bölünmüş durumda. Ilımlı sesler birlik, uyum içinde yaşama ve bir arada çalışma çağrısı yapıyor. Tüm bunlar övgüye değer hedefler fakat Amerikan toplumunun kutuplaşmış kesimlerinin birbiriyle uzlaşması olasılığı gün geçtikçe zayıflıyor
6 Haziran 2020
Salgından dersler
Virüs, her toplumun kendi içindeki ve farklı toplumlar arasındaki derin eşitsizlikleri açığa çıkardı ve güçlendirdi. Yoksullar daha sık hasta oluyor, daha çok ölüyor.
31 Mayıs 2020
Abone Ol!
Agos'a abone olarak destek olabilirsiniz. Abone ol, hediye et, askıya abonelik bırak.
Agos'u Sosyal Medyada Takip Edin
Instagram
Twitter
Facebook