E-gazete/Arşiv
Bayiler
İletişim
Abone Ol
Üye Girişi
Հայերէն
English
Ara
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
Kategoriler
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
E-gazete/Arşiv
Bayiler
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
İletişim
Ara
Հայերէն
English
☰
☰
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
Ara
E-gazete/Arşiv
Bayiler
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
İletişim
Abone Ol
Üye Girişi
English
Հայերէն
Ohannes Kılıçdağı
Sayfa 10
Oylar ‘VOÇ’a
Seçim günü sandığa gidip beraberce seslendirilecek kuvvetli bir “Hayır!” hem Ermeni toplumunun varlığını, iradesini ve reddiyesini hissettirmesi, göstermesi açısından daha faydalı olacaktır, hem de kimilerinin boykotu vesile ederek Ermeni toplumunun seçme hakkını önemsemediği gibi yorumlar yapmasının önünü kesecektir
13 Kasım 2019
Köprüden önce son çıkış
Bu hafta, yazının sınırları elverdiğince, içinde bulunduğumuz çarpıklığın tarihsel ve yapısal kökenlerine bakmaya çalışalım. Patrik ve Patrikhane’nin konumundan kaynaklanan bu çarpıklığın nasıl oluştuğunu, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin geçirdiği –ya da geçiremediği– dönüşümlere bakmadan anlamak mümkün değil.
1 Kasım 2019
Sanal seçim
Devlet bir şeye engel olmak istiyorsa, bırakın kendi görevlileri eliyle yapsın bunu, siz devletin tetikçisi olmayın. Sonra sorumluluk sizin üzerinize kalır.
25 Ekim 2019
Türkiye Kürtlere karşı değildir
Türkiye –ve aslında Kürtlerin yaşadığı topraklarda hüküm süren diğer devletler– Kürtlere “Ya benimsin, ya kara toprağın” demekten başka bir üçüncü seçenek sunmadı öteden beri. Yani, ya asimile ve tabi olacaksın, ya da sana yaşam hakkı tanımayacağım.
18 Ekim 2019
Garip bir toplantı, çelişkili ifadeler
Toplantı usule dair yanlışlarla dolu geçmiş. Birincisi, MH Başkanı Köletavitoğlu, açış konuşmasında, talimatname lehinde ve aleyhinde görüşleri özetlediği kısmın öncesinde ve sonrasında uzun uzun neden itiraz edilmemesi gerektiğinden, bunun doğuracağı kötü sonuçlardan bahsetmiş. Sormak lazım, bu konuşmayı kimin adına yapmış? Heyet adına mı? Heyetin zaten böyle net bir pozisyonu olsa o toplantıya ihtiyaç olmazdı.
11 Ekim 2019
Mahsusluk ve mahsusçuktan seçim
Bütün mesele adil ve hakkaniyetli olmaktır. Doğal adaylardan isteyen herkesin seçime girdiği, hilesiz, hurdasız, şantaj ve tehdit olmadan, herkesin hür iradesiyle oy verdiği bir seçimle seçilecek adayı beğenmesek de o seçimin meşruiyetini sorgulayamaz, sonucunu tanımazlık edemeyiz.
2 Ekim 2019
Boykotun ilk taşını Müteşebbis Heyet mi koyacak?
Öyleyse Müteşebbis Heyet üyelerine sesleniyoruz. Lütfen bu dönemeçte dirayeti, basireti ve cesareti kaybetmeyin. Seçimin anlamlı ve adil bir yarış olması şu anda size bağlı. Yapacağınız şey, gerekçeleriyle, atıflarıyla basit bir itiraz dilekçesi yazmak. Elinizde bol bol malzeme var.
29 Eylül 2019
Talimatname ve izlenecek yol
Türkiye Ermeni toplumuyla ilgili kararlar alınırken çağdaş insan hak ve özgürlükleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi, bu ilkeler doğrultusunda üretilmiş metinler, kültürlerin, kimliklerin korunması gibi kriterler dikkate alınmalıdır. Nitekim son Anayasa Mahkemesi kararı da bunların altını çizmiş, devletin dinî alanı düzenlemekten kaçınması gerektiğini belirtmiştir. Müteşebbis Heyet bu kararın mantığını takip edebilir.
25 Eylül 2019
Militan
Şirinoğlu’nun dediğine göre bu veliler, çocuklarının “söylemlerinin, düşüncelerinin değişmesinden” ‘şikâyet’ ediyormuş. Bir çocuk eğitim alacak ama söylemleri ve düşünceleri değişmeyecekse o eğitimi niye alıyor? Eğitimin amacı zaten çocuklarda değişiklik, fark yaratmaktır.
20 Eylül 2019
Önce idrak, sonra rap
Geçen hafta 6-7 Eylül’ün yıldönümü vesilesiyle acı bir sarkazm minvalinde şöyle bir tweet attım: “Arada sorarım, günü geldi gene sorayım. Ermeni’yi, Rum’u, Yahudi’yi temizlediniz. Geri kalan memlekette siz size nasılsınız, eğleniyor musunuz gençler? Allah neşenizi bozmasın.” Buna verilen kimi tepkiler ilginç bir yelpaze oluşturdu ve ‘azınlıklar’, tarih, tarihle yüzleşme konularında küçük bir Türkiye profili çıkarmaya imkân verdi diye düşünüyorum.
13 Eylül 2019
Mezardan saçılan kemikler ve milli devamlılık
6-7 Eylül ve diğerleriyle yüzleşmek benzer olayların tekrarının önlenmesinde önemlidir diyoruz. Nitekim 6-7 Eylül 1955’ten sonra da hedef grup değişmekle birlikte benzer dehşetler yaşanmadı mı? Bugün Türkiye’de Ermeni, Rum, Yahudi bulmak mesele ama farklı gruplara karşı benzer bir pogromun tekrarlanmayacağını kim söyleyebilir?
6 Eylül 2019
Resmi ideoloji ve kuzuların sessizliği
Bana daha ilginç gelen kurbanların ‘o anki’ psikolojisi, ruh ve duygu durumu. Evlerini arkalarında bırakıp yola çıkmaları söylendiğinde hissettikleri, gösterdikleri teslimiyet, uysallık…Bazen binlerce kişilik kafileye kilometrelerce sadece bir avuç muhafız eşlik ediyor, nasıl olabilmiş?
31 Ağustos 2019
Bu Kürtler ne yapsın?
Kürtler, onurlarını koruyarak ve kendileri olarak ülkenin bir parçası olmaya çalışıyorlar. Onları iteleyen, öteleyen merkezdeki tekçi devlet aklı ve onun toplumsal tabanı. Ülke meclisine girmeye çalışıyorlar, bütün engelleri çıkarmanıza rağmen giriyorlar, bu sefer de orada yok muamelesi yapıyorsunuz. Belediye başkanlarını oy verip seçiyorlar, kayyım atıyorsunuz, bir daha seçiyorlar, soyut gerekçelerle bir daha kayyım atıyorsunuz.
21 Ağustos 2019
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı üzerine - III
Bu karar, daha evvel de belirttiğim üzere, hayli ilerici, özgürlükçü ve ince düşünen bir anlayışı yansıtıyor. O kadar ki, üzülmeli mi sevinmeli mi bilmem ama mahkeme, yazdığı gerekçede Ermeni toplumunun patrik seçme teamüllerine Ermeni toplumunun kimi kesimlerinden daha fazla hassasiyet göstermiş.
9 Ağustos 2019
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı üzerine - II
Geçen hafta Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) patrik seçimine devletin müdahalesinin hak ihlali yönündeki kararının gerekçe metinini incelemeye başlamıştık. Bu hafta devam edelim.
2 Ağustos 2019
Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı üzerine
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) patrik seçimine devlet müdahalesinin din özgürlüğünün ihlali olduğu yönündeki kararının uzunca bir analizi hak ettiğini söylemiştik. Bu hafta bunu yapmayı deneyelim. Öncelikle şunu belirtelim ki AYM, başvurucuların ‘Ermeni cemaati üyeleri’ olmalarını mağduriyet için yeterli saymıştır. Bu, daha sonraki olası başvuruların da önünü açan bir yaklaşımdır. Bu demektir ki, Ermeni toplumunun herhangi bir üyesi bu süreçte hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini düşünürse dava açabilir, başkaca bir özelliğe veya makama sahip olması gerekmez.
26 Temmuz 2019
Kim doğru söylüyor, kim yalan?
Şeffaflık adına daha vahim bir durum, gene Ateşyan’ın ifadelerinde ortaya çıkıyor. Valilik’ten gelen ve değabah seçiminin ertelenmesini isteyen yazının üzerinde ‘gizli’ ibaresi varmış. Sonunda halk tarafından seçilecek bir patriğin seçim sürecinde kamuoyundan gizli herhangi bir şeyin olması meşru değildir. Bu, toplumun arkasından iş çevirmek manasına gelir. Neymiş burada kimsenin bilmemesi gereken ‘gizli’ durum?
19 Temmuz 2019
Kimin kim olduğunu bilmemek
Evet, çoğunluk veya baskın grup mensupları aralarında kimin azınlık olarak tarif edilen gruptan olduğunu bilmez, çünkü azınlığa mensup bireyler kendilerini gizlerler. O kadar ki, haksızlığa uğradıklarında bile, genellikle ortaya çıkıp haklarını açıkça savunmaktan kaçınırlar, çünkü bilirler ki, haklı olmalarının bir önemi yoktur, kolayca haksız duruma düşürülebilirler ve gördükleri zarar büyüyebilir.
5 Temmuz 2019
Nizamname ve devlet
Bu şartlar altında nizamnameye karşı nasıl bir yaklaşım geliştirmeliyiz? Onu nasıl konumlandırmalı, ne ölçüde referans almalıyız? Bu yazıda bu gibi sorulardan yola çıkarak bir nizamname değerlendirmesi yapalım ve onunla bağlantılı olarak patrik seçiminde ve Ermeni toplumunun diğer işlerinde devletin yerini tartışalım.
28 Haziran 2019
Nasıl bir oyun dönüyor?
Her şey bir yana, patrik adayı olmayan birinin değabah olmasının neden bu kadar tedirginlik yarattığını anlayamadım. Olur veya olmaz; olursa şık, güzel olur ama olmasın diye çabalamak niye? İşte beni düşündüren bu.
21 Haziran 2019
Bu Ateş toplumu yakmasın
Değabah seçiminin ötesinde ise, patrik seçim süreci de şeffaf, demokratik kurallara, akla ve insafa uygun biçimde yürütülmeli. Makamın doğal adaylarının hiçbiri en başından, çeşitli bahanelerle süreçten dışlanmamalı. Her adaya, düşünüp cevap vermesi için makul bir süre verilmeli.
14 Haziran 2019
Müslümanları cepheden cepheye kim sürdü?
31 Mayıs 2019
Ruhani aklıselim
Değabah seçimi için neden yenilenecek olan İstanbul belediye seçimlerini beklemek gerektiği de ayrı bir muamma. Bir grup din adamının bir odada toplanıp, bir-iki saat içinde yapıp bitireceği bir oylamayla, İstanbul halkının belediye başkanı seçmesinin ne ilgisi var? Bu geciktirmeyi nasıl yorumlamak lazım?
24 Mayıs 2019
İfade özgürlüğü mü, hakaret mi?
Net biçimde ifade özgürlüğü sınırları dışında kalan iki durum var. Biri tehdit. İster bir kimseyi, ister bir grubu, zarar vermekle tehdit etmek, ifade özgürlüğü olarak kabul edilmemelidir. İkincisi, nefret söylemi ve ırkçılık ifade özgürlüğü olarak kabul edilemez.
17 Mayıs 2019
Bu kış komünizm gelmeyecek ama HDP AKP’yle anlaşacak
‘Bir kısım CHP’li’nin, daha YSK kararı çıkar çıkmaz sarf ettiği “Kürtler AKP ile anlaştı” sözleri üzerine de bir-iki kelam etmek lazım. Bu gerçekten çok tuhaf bir durum. Rejim YSK, eliyle sana bir darbe vurmuş, daha oraya doğru dürüst bir laf etmeden, oklarını Kürtlere ve HDP’ye çeviriyorsun.
8 Mayıs 2019
Beşler, üçler, birler… Hiçler
Zaten bu gizli oylama meselesi bana çok tuhaf gözüktü. Dokuz kişi çok hayati bir meseleyi konuşmak üzere toplanıyorsun, neyin gizli oylaması, gizli oylamaya niye gerek var? Kaldı ki, böyle bir ortamda gizli oylama pratik olarak nasıl yapılır ki?
3 Mayıs 2019
İnkârcılığın üç buçuk tonu
Çelik, bu tür yaklaşımların Ermenistan’da yaşayan Ermenilere büyük zarar verdiğini de söylemiş. Üçüncü bir ülkenin parlamentosunda gündeme gelen 1915 tasarısının Ermenistan’daki Ermenilere nasıl zarar vereceğini ilk anda anlamadıysanız, abanın altından gösterilen sopayı fark etmemişsiniz demektir.
19 Nisan 2019
Türkiye, Rusya ve Batı
“Batı bizi bölmek istiyor” ezberlerini tekrarlamadan evvel, meseleye dair daha ayrıntılı ve çok değişkenli, analitik bir bakış geliştirmek gerekir. Avrupa’nın ‘Türkiye’yi bölmeye çalıştığı’ dönem, 1914-1922 arası, görece çok kısa bir dönemdir. Onun dışında, Osmanlı-Türkiye’nin istikrarlı olması, genellikle önceliğidir.
12 Nisan 2019
Şırnak-İstanbul hattı
Her şey bir yana, bu seçimlerin en önemli kazanımı –ki bunu kendime de söylüyorum– seçimlerle bir şeylerin değişebileceği inancının yeniden tesis edilmesidir.
3 Nisan 2019
Vekil diye biri yoktur artık
Can sıkan, insanı bezdiren bunca alavere dalavereye rağmen, herkes doğru bildiğini söylemeye devam etmek zorunda. Hakka, adalete, Ermeni toplumuna olan sorumluluğumuzun gereği bu. Öyleyse, enerjimiz tükenene kadar anlatmaya devam edeceğiz.
29 Mart 2019
Tarihçinin elleri kirlenecek
Bugünün kavgaları tarih üzerinden veriliyor. Her kesim tarihin meşrulaştırıcı gücünü arkasına almak istiyor. Birçok akademik tarihçi bundan hoşlanmaz. Bunu tarihin, daha doğrusu tarihçiliğin ‘ayağa düşmesi’ olarak görürler. Özellikle Türkiye söz konusu olduğunda pek de haksız sayılmazlar. Payitaht gibi dizilerde tarih gerçekten de ayağa düşüyor. Peki, bu engellenebilir mi? Herhalde engellenemez. Öyleyse, tarihçi yakıcı bir soruyla karşı karşıya
22 Mart 2019
Onurlu patrik, onurlu toplum
15 Mart 2019
1
...
8
9
10
11
12
...
19
Abone Ol!
Agos'a abone olarak destek olabilirsiniz. Abone ol, hediye et, askıya abonelik bırak.
Agos'u Sosyal Medyada Takip Edin
Instagram
Twitter
Facebook