Kitap/Kirk Eylül sayısı: 'Yeni Türkiye'nin aşina olduğu bir hikaye

Merhaba,

Bu sayımıza Hırvat yazar Dubravka Ugresic’in hem okurlar hem de yazarlar ve editörler için son derece ilgi çekici gözlem ve saptamalar içeren ‘Okumadığınız İçin Teşekkürler’i ile başlıyoruz. Ugresic, kitap fuarlarında kitaptan ziyade ‘genç yazar eti’ seçildiğini, fuarların edebiyatla alakası kalmadığını, kitabın giderek metalaştığını ve edebiyatın sistemin bu acımasız çarklarına terkedildiğini tartışıyor. Teodor Adorno’nun yıllar önce temelini attığı soruyu açıkça soruyor: “Kültür ürünlerini kim, kime, nasıl pazarlıyor?” Halil Türkden yazdı. 

‘Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları’nda sinemanın demirbaşı onlarca yönetmenin en gülünç, fazlasıyla sapkın, obsesif, paranoyak, sosyopat ve daha nice nahoş veya sıradışı sayılabilecek halleri biraraya getirilmiş. Bu kitap sayesinde, ortamların en popüler kişisi haline geleceksiniz. Mesela birileri Luis Bunuel’in ne kadar avangart olduğundan, ‘Endülüs Köpeği’nin sürreelliğinden konuşarak entellik taslamaya çalışırken siz, onun 90 yıllık ezber cümlelerini şu bilgiyle tamamlayın: “Bunuel’in grup seks tutkunu olduğunu ve Chaplin’le bir orji partisine katıldığını biliyor muydunuz?” Lora Sarı yazdı. 

Orlin Sabev’in ‘Spiritus Roberti: Shaping New Minds and Robert College in Late Ottoman Society (1863-1923)’ (Robert Ruhu: Geç Dönem Osmanlı Toplumunda Yeni Zihinler Şekillendirmek ve Robert Kolej (1863-1923) başlıklı kitabı, son haftalarda bazı bakanların ve hükümet yanlısı köşe yazarlarının diline doladığı Boğaziçi Üniversitesi’nin tarihini anlatıyor. Sabev’in kitabını okuduğunuzda söz konusu olan Hıristiyan ve Batı düşmanlığı olunca 1863’ten bu yana muktedirler açısından çok fazla bir şeyin değişmediği hissine kapılıyorsunuz. Gönül ister ki bu önemli kitap en kısa sürede Türkçeye de kazandırılsın. Murat Cankara yazdı. 

Keyifli okumalar,

Ferda Balancar
[email protected]