E-gazete/Arşiv
Bayiler
İletişim
Abone Ol
Üye Girişi
Հայերէն
English
Ara
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
Kategoriler
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
E-gazete/Arşiv
Bayiler
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
İletişim
Ara
Հայերէն
English
☰
☰
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
Ara
E-gazete/Arşiv
Bayiler
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
İletişim
Abone Ol
Üye Girişi
English
Հայերէն
Şapgir
Sayfa 20
Şarkılarını tazı gibi yarıştırmayan adam
Bülent Ortaçgil hep kendisi için müzik yaptı, müzikal zevklerinden ödün vermedi. Gerektiğinden çevirmenlik de yaptı, gitar hocalığı da, ama albümü daha çok satsın diye klip çekmedi. Bu idealizm, belki de onu müzik camiasındaki en özel isim yaptı. Ne de olsa hayatı boyunca albümleri devasa satış rakamlarına ulaşamasa da, geçimini gerçek anlamda müzikten kazanamamış olsa da, kendi bildiği yoldan hiç şaşmamış bir müzik adamı var karşımızda. Can Öktemer yazdı.
19 Ekim 2012
Google ve CIA hangi firmaya milyonlarca dolar yatırır?
İnternette veri madenciliği çalışmaları ile olayların ne zaman ve nerede gerçekleşeceğini tahmin edebilen Recorded Future (Kaydedilen Gelecek) gibi şirketlerin kullandıkları teknoloji, yeryüzünü tamamen kontrol altına alacak ve insanı buradan söküp atabilecek bir güç mü?
13 Ekim 2012
Şapgir'de bu hafta
Beşinci haftasına giren Şapgir bu hafta da birbirinden ilginç makaleler ve çevirilerle okuyucunun karşısında... Şapat (Cumartesi) ve Giragi (Pazar) günlerinizi Şapgir okumalarıyla renklendirin.
13 Ekim 2012
Lübnan Filistinli göçmenlerin halinden anlamıyor
Yaşadıkları ülkelerde vuku bulan yoğun silahlı çatışmalar sonucu hayatları tarumar olan insanlara, elimizden geldiğince destek ve yardımcı olmakla mükellefiz. Ancak Suriye’yi terk eden Filistinli göçmenler, Suriye uyruklu göçmenlerle aynı yıkım ve şiddetten kaçtıkları, tıpkı onlar gibi yardım ve sığınma ihtiyacı içinde oldukları halde, tabiyetlerinden ötürü dışlanma ve ayrımcılıkla yüz yüzeler.
13 Ekim 2012
Li Pey Her Mirînekê Çend Gotin û Bîranînek
Dema em werin ser mirina Mehmed Uzun ev tişt dê bi awayeke dîrokî dîsa derkeve holê. Bi taybetî jî ew demên wî yên dawî gelek balkêş bûn. Nivîskarekî bi nav û deng ê kurdî, bi awayeke trajîk vedigere welatê xwe û gelek kes wek ku ew bi xwe nexweş ketibin li ber dikevin. Rojnameyên mezin bala xwe didin rewşa wî, malper, sazî, hunermen, nivîskar, siyasetmedar, bazarvan, xwendekar...
13 Ekim 2012
Her Ölümün Ardından Birkaç Söz ve Bir Anı
Yaklaşık 30 yıllık sürgünden sonra toprağına dönerek, “ölmeye değil, direnmeye gelen” Kürtçe romanın büyük ismi Mehmet Uzun’a bir saygı duruşu: “Hiçbirimizin Kürtçesi, Mehmed Uzun’un eserlerini okumaya yetmiyordu, dolayısıyla Türkçe okunacaktı. Ancak bu fikir bana cazip gelmemişti. Kürtçe okuma-yazmanın gerekliliği aynı gerekçeden doğmuş arkadaşlarla Kürtçe dil kursuna kayıt yaptırdık.”
13 Ekim 2012
Endüstriyelliğe kurban edilmiş bir saygı
Kırılmış her gecenin üçünde, bizleri “Batsın bu dünya”, “Hatasız kul olmaz”, “Bir gün içki dolu vücudum musalla taşına konursa” diye söylettiren, Türkiye’de yetişen en büyük sanatçılardan birisi olan Orhan Baba’nın sanat hayatına hürmet için çıkarılan “Orhan Gencebay ile Bir Ömür” albümü, yorumlamalardaki vasatlıklar, düzenlemelerdeki özgünlük yoksunluğu ve kayıtlardaki sıkıntılarla bir ‘eksiklik hissi’ yaşatıyor.
13 Ekim 2012
Bir acayip Judith Butler
Judith Butler, cinsiyet çalışmaları üzerine devrim yapmadı. Özellikle 1990’lardan sonra Amerikan üniversitelerinde moda halinde yayılan bu alanı, tek başına var etti. ‘Normal’ gibi görünen kurulumları parçalamaya çalışırken, ‘anormal’ damgası yiyeni de unutmadı. Bir yandan onu ‘normalleştirirken’, diğer yandan, gördüğü sorunları bağıra bağıra söyledi.
13 Ekim 2012
“Sokağın başındaki minik birahane ya kapanırsa?”
Pangaltı’dan sapıp Dolapdere Caddesi'nden aşağı doğru indiğinizde, sağdaki 5 binalık küçük sokakta, belki de Pangaltı'da görmeye hiç alışık olmadığınız PiST/// Disiplinlerarası Proje Alanı ile karşılaşırsanız şaşırmayın. Burada ve özellikle de Suren Amca'nın eski bakkal dükkanında bulunmak, onlar için bilinçli bir tercih. PiST///’in iki kişilik ekibi Didem Özbek ve Osman Bozkurt'la mekan, kentsel dönüşüm ve özellikle de Pangaltı üzerine sohbet ettik.
13 Ekim 2012
Agos'un arşivinden: Bir zamanlar Cemiyet-i Edebiye, şimdi otopark
İstanbul’da yaklaşık 60 yıl yaşamış ve yayınları, yardımlar ve faaliyetleriyle, döneminde ünü ABD’ye kadar yayılmış bir edebiyat cemiyeti, Dersaadet Rum Cemiyet-i Edebiyesi (DRCE) ya da Rumca ismiyle Ellinikos Filologikos Sillogos Konstantinupoleus’un merkezi bugün Beyoğlu’nda bir otopark oldu; on binlerce kitaptan oluşan kütüphanesinin akıbeti ise bir muamma.
13 Ekim 2012
SALT maharet
SALT, Eylül ayı ile birlikte hareketlenen sanat sezonuna olağanüstü bir giriş yaptı. SALT Galata ve SALT Beyoğlu mekanlarında ardı ardına açılan sergiler, yılın en çarpıcı projeleri olmaya aday.
13 Ekim 2012
Çapraz Ateş Altındaki Kadın: Samar Yazbek
Arapça edebiyatla ilgili İngilizcedeki en iyi kaynaklardan birisi olan arablit.wordpress.com isimli blogun editörü Marcia Lynx Qualey, bu hafta PEN Cesaret Ödülü’nü kazanan Suriyeli Nusayri yazar Samar Yazbek’i ve son kitabı The Woman in the Crossfire’ı, Agos Şapgir ve The Chicago Tribune için yazdı.
12 Ekim 2012
Çivisi çıkmış yerkürede yaşamaktan sıkılanların sesi
Yaşamak zorunda kalınan bu sıkıcı yerkürede yolda yürürken muza basıp düşenlerin, pencere altından geçerken kafalarına saksı düşenlerin, yağmurlu havada yıldırım çarpanların, kısacası bahtsızların sesi Keret, kahkaha attırmayan fakat gülümseten öykülerin yaratıcısı.
12 Ekim 2012
The Memory Remains in Aleppo
After the shelling of Aleppo that almost destroyed the entire Old City, our friend Vahakn Keşişyan who is an Aleppine himself, poured his heart out: 'When I saw the photos of the Al Jabri Square after the bombings, and especially the Al Siyahi Hotel photos, I knew that only my memories remained.'
7 Ekim 2012
Gerçeklik ve öyküleme
Ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almodόvar, İspanya’da geçen hafta, hükümetin tasarruf tedbirlerini protesto etmek için Madrid’de sokaklara dökülen binlerce insanı yazdı: “Ben, 25 Eylül’de gösterilere katılmayan o sessiz çoğunluğun bir parçasıyım ve sizden sessizliğimi çarpıtmamanızı ya da işinize geldiği şekliyle kullanmamanızı rica ediyorum.”
6 Ekim 2012
Şapgir'de yeni bir hafta...
Her şapat ve giragi olduğu gibi Şapgir bu haftada dopdolu bir içerikle sizleri bekliyor: Mahir Ünsal Eriş'in Neşet Ertaş öyküsü, edebiyatın yapıtaşlarından Adalet Ağaoğlu, biat etmeyen efsane Alex de Souza, dünyadan haberler ve daha birçokları sizleri bekliyor..
6 Ekim 2012
Melekler şehri: Bangkok
Yüzüklerin Efendisi kitaplarından fırlamış bir bitki örtüsü, hiç bir yağmura benzemeyen muson, Tanrılara sunulan yiyecekler, açlıktan ölmeleri an meselesi gibi görünen zayıf sokak hayvanları, iPhone’larıyla fotoğraf çeken monklar, hayvan öldürmenin ve tapınaklardan yiyecek çalmanın büyük suç olduğu budizm, filler, bol baharatlı yemekler, parlak renkli taksiler, tuk tuk....
6 Ekim 2012
Halep’ten geriye hatıralar kaldı
Halep’te neredeyse tüm Eski Şehir’i yok eden bombaların ardından, kendisi de Halepli olan Vahakn Keşişyan içinde birikenleri döktü: “Bombalar düştükten sonra El Cebri Meydanı’nın, özellikle de El Siyahi Hotel’in fotoğraflarını gördükten sonra hissettiklerim, biliyorum ki, geriye sadece hatıralarım kaldı.”
6 Ekim 2012
Karanlık ve Ölüm, Üstelik Büyü de Yok
J.K Rowling’in yeni romanı ‘The Casual Vacancy’, Harry Potter’in efsunlu dünyasından bir hayli uzak bir yere, büyüden ve büyücülerden azade bir kurmaca evrene götürüyor bizleri. Fakat New York Times’ın ünlü edebiyat eleştirmeni Michiko Kakutani’ye göre, “Rowling’in romanında tasvir olunan etten kemikten ve efsunsuz dünya, taammüden yavan bir biçimde resmedilmiş, bıktırıcı raddede klişelere bulanmış, donuk bir mahiyet arz ediyor.”
5 Ekim 2012
ruhumuzu kurtaran adam ölmüş diyorlar şimdi
Bir Neşet Ertaş kaseti elinde, “Buna bir bak bakalım” dedi. Taktım teybe kaseti. Birdenbire bir ses çağladı evin ortasına. Serin bir şey dokundu ensemize yakın bir yere sanki, ürperdik. Neşet Baba bağırdıkça içimizdeki lastik gerildi, inceldi, inceldi ve pıt edip koptu, ucu sanki kalbimize çarptı. Tutamadım kendimi, bir şey boşaldı içimden.
5 Ekim 2012
Abone Ol!
Agos'a abone olarak destek olabilirsiniz. Abone ol, hediye et, askıya abonelik bırak.
Georges Méliès’e bir saygı duruşu
Konulu film denilince akla ne geliyor bilinmez ama, Georges Méliès sinama tarihinin ilk konulu filmini çeken şahıstır. Bunun haricinde lap dissolve, fade in, fade out gibi özellikleri de keşfedip sinema tarihinin nevi şahsına münhasır efsaneleri arasında yer alır. Méliès'in çektigi 500 filmden ise sadece 140'ı günümüze ulaşmıştır ne yazık ki.
5 Ekim 2012
Alex de Souza meselesi: Biat etmeyen bir efsane
Hüsranla biten Young Boys maçları sonunda, önündeki maçlara bakacağını söylemektense, takımdaki bireysel beceri ve organizasyon eksikliğinden dem vurarak 'futbol oynamıyoruz, sadece rakibin peşinden koşuyoruz' demişti Alex. Teknik direktör Aykut Kocaman'ın aynı maçtan sonra Alex'li 5 yılda 1 şampiyonluk dezenformasyonuna da bir tepkiydi belki.
5 Ekim 2012
Aşırılıklar Çağı'nda 'aşırı' bir entelektüel
'Herkes tarih yapabilir, sadece büyük bir adam tarih yazabilir’ der Oscar Wilde. Hafta başı kaybettiğimiz Britanyalı tarihçi Eric Hobsbawm siyasi ve entelektüel kişiliğiyle şüphesiz ki büyük bir adamdır. ‘Aşırılıklar Çağı’nın her bakımdan ‘aşırı’ yazarıdır.
5 Ekim 2012
Sevdiğimiz tek Adalet
Kadın olduğu için yazdı. Erkek yazarlar dünyasında erkek gibi kadın olmadan, ‘sadece’ kadın olduğu için. Feminist olduğu için yazdı. Muhalif olduğu için yazdı. Körü körüne inanmaktansa vicdanını dinleyerek gösterdi kendisi için doğru dediklerini. Nefretini yazdı, hayal kırıklığını, pişmanlığını... Türkiye’deki dağınıklığın kafasındaki yansımalarını yazdı.
5 Ekim 2012
Mikrofinans'ın kısa tarihi
Mikrofinansı Karl Marx'a sormuş olsak, 'Kapitalizmi dize getiremeyen reformistlerin herkesi kapitalist yaparak işin içinden çıkma uğraşı' diyerek kestirip atabilirdi pekala. Adam Smith ise, toplumun alt kesimlerindeki insanların durumunu iyileştirebilecek bir gelişmenin toplum adına faydalı olacağından bahsederdi, büyük ihtimalle. Peki, hangisi haklı?
5 Ekim 2012
Şapgir'de bu hafta
Her şapat ve giragi, yani her cumartesi ve pazar olduğu gibi bu hafta sonu da birbirinden renkli konularıyla yeniden Şapgir zamanı! Bu hafta Şapgir, 6-7 Eylül anılarıyla Nubar Terziyan'ın anılarına kulak verirken, 6.45'ten Şenol Erdoğan Türkiye'de özgür yayıncılığı anlatıyor. Bir yandan İspanya'nın aykırı müziği Bebe'yi dinlerken ise, New York metrosunu kaplayan İslamofobi'yi gözler önüne sermeyi de ihmal etmiyor.
29 Eylül 2012
Medeni adam ile vahşi arasındaki savaş
Geçen ay San Francisco otobüslerine giydirilen İslamofobik reklam bugünlerde New York metrosunda görülüyor. Bu reklamın içeriğini kaba bir ırkçılık olarak niteleyen Columbia Üniversitesi Hagop Kevorkian Profesörü Hamid Dabaşi şu saptamayı yapıyor: 'Medeniyet çatışması” tezi, New York metrosunda sergilenen bu cahil soytarılığın, Harvard Üniversitesi profesörü versiyonudur.'
28 Eylül 2012
El Clásico’ya fazla biletim var!
Bar kocaman, içeride yaklaşık 201 kişi var ve bunlardan yaklaşık 200’ü Barça formalı... İşte o yaklaşık 1 kişi olan Real Madrid formalı arkadaş, ki ben kendisinin maç sonuna doğru 0’lanacağını düşünüyordum, Real’in 2-1 kazandığı ve Barça’nın şampiyonluk ihtimalini bitirdiği maçın sonunda bardakilerden birkaç tebrik bile aldı.
28 Eylül 2012
Yeni binyılın -izm’i Panhümanizm mi?
İlk kez Fransız edebiyatının büyük isimlerinden Romain Rolland kullandı. Türkçe literatüre ise Cemil Meriç tarafından sokuldu. 1963’te, Ralph Borsodi, Komünist Manifesto’ya nazire olarak Panhümanist Manifesto’yu yayımladı. Mehmet Altan’ın Küresel Vicdan kitabıyla gündeme gelen Panhümanizm, yeni zamanların ideolojisi olabilir mi?
28 Eylül 2012
Türkiye’de özgür yayıncı yok, sadece para konuşuyor
6.45, Türkiye’nin en özgün yayıncılık maceralarından birinin adı. Yayınevinin iki yayın yönetmeni ve editöründen Şenol Erdoğan ile, Türkiye’de özgür yayıncılık yapmanın mümkün olup olmadığını, ‘kaybeden’ kavramının uğradığı enflasyonu ve Muzır Neşriyat’ın yayıncılara yaptığı kıyağı(!) konuştuk.
28 Eylül 2012
Ayı Ted neden sınıfta kalıyor?
Family Guy’ın yaratıcısı Seth MacFarlane’ın hem oynayıp hem de Ted’i seslendirdiği film, mizah açısından tatmin edici olsa da, içerik ve üslup açısından klişelerin içinde kalmış ve tabuları aşamamış Hollywood yapımı bir komedi. Ted’de ayrımcı, cinsiyetçi, oryantalist laflar havada uçuşuyor.
28 Eylül 2012
Halep’teki savaşta Ermeniler tarafsızlıklarını korumaya çalışıyor
Halep’te Suriye ordusu ile muhalifler arasındaki çatışmalar tüm şiddetiyle sürerken, Ermeniler, iki ateş arasında hayatta kalmaya çalışıyor. Toplum olarak tarafsızlıklarını ilan etmiş olan Ermenilerin bu tavrı sürdürmeleri kolay değil, çünkü savaşan iki taraf da onları kendi saflarına çekmek istiyor. Kendisi de bir Halepli olan Ebu Leyla Halebi, bu sıkışmışlığı yazdı.
28 Eylül 2012
1
...
17
18
19
20
21