E-gazete/Arşiv
Bayiler
İletişim
Abone Ol
Üye Girişi
Հայերէն
English
Ara
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
Kategoriler
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
E-gazete/Arşiv
Bayiler
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
İletişim
Ara
Հայերէն
English
☰
☰
Agos Gündem
Türkiye
Ermenistan
Dünya
Yüzler/Hikayeler
İnsan+Hakları
Bir Zamanlar
Kültür Sanat
Yaşam
Ara
E-gazete/Arşiv
Bayiler
Hay Toplum
Yazarlar
Kitap/Kirk
Hrant Dink
İletişim
Abone Ol
Üye Girişi
English
Հայերէն
Dosya
Sayfa 2
"Ermeni kimliği uzun bir gölge gibi her yerde takip ediyor"
Gazeteci-yazar Avedis Hadjian’ın Anadolu’daki Ermenilerin izini sürerek kaleme aldığı “A Secret Nation: The Hidden Armenians of Turkey” başlıklı kitabı, “Türkiye’nin Gizli Ermenileri” ismiyle Türkçeye çevrildi. İletişim Yayınları’ndan çıkan kitap, Ermeni kökenleriyle barışanlardan kimliğini inkâr edenlere, geniş bir yelpazede insan hikâyeleri üzerinden kimlik tanımı ve aidiyetine dair tartışmalara yeni bir soluk getirirken, soykırım sonrası yüzleşilmeyen karanlık tarihe de ışık tutuyor. Hadjian ile Anadolu'da çıktığı uzun yolculuğu ve bu yolculuktaki tanıklıklarını konuştuk.
9 Şubat 2025
Burcu Karakaş
Bir 6 Şubat hikâyesi: Depremden 54 saat önce anne olmak
Bir şekilde yoğun bakıma varmışlar. Şöyle devam ediyor Anjel: “Delirmiş gibiydim, ‘O benim bebeğim, verin onu bana’ diye bağırıyordum. Bebeğimi aldığımda üzerinde sadece bebek bezi vardı. Çırılçıplak bebeği yağmurun altına çıkardığımın farkında değildim. Hastanede katlar arasında sadece asansör vardı. Yanıp sönen acil çıkış tabelaları sayesinde yangın merdivenini bulduk ama orada da yüzlerce kişi, hastalarını sırtlayıp taşımaya çalışıyordu. Can pazarı gibiydi. İki dakika sonra bir sarsıntı daha oldu. Eşimle birbirimize bakıp ‘Buraya kadarmış, bir kez daha kurtulamayız’ diye düşündük. Ama yaşayacağımız varmış işte...”
6 Şubat 2025
Lora Baytar Çapar
Vatandaş Hrant…
Şehit, inancı uğruna savaşırken, yani kötü bildiğini yok etmeye çalışırken canını verendir. Martir, ölümcül tehlikenin geldiğini göre göre inancını savunan, ancak karşısındakinin canını almayı aklından bile geçirmeyen kişidir. Hrant değil can almak, karıncaya bile zarar veremeyecek kadar duygulu bir kişiydi.
18 Ocak 2025
Mihail Vasiliadis
Kayıp, karanlık ve dayanışmayla geçen beş gün
Sokakta, kamusal alanda Ermenice sloganlar atılması bizler için bir ilkti. Hayatımda ilk kez, 21 yaşımda sokaktaydım. O kalabalıkla bir şey paylaşıyor, karşı çıkıyor, bağırıyordum. O günden sonra uzunca bir süre, sokaklarda savunduğum şeyler için haykırmaya devam ettim. Adaletsizliğe karşı haykırmaya başladığım ilk gündü 19 Ocak 2007.
18 Ocak 2025
Tamar Nalcı
Hrant Dink’in yokluğu benim için ne ifade ediyor?
Hrant Dink, ırkçıların tahammül edemeyeceği kadar dürüst biri. Herkesle temas kurabildiği için ‘tehlikeli’, faşizmin tahammül gösteremeyeceği ölçüde açık, inandırıcı, duru bir dile sahip.
17 Ocak 2025
Murat Sevinç
Ermeni basınında bir gelenek: 'Akrabamı Arıyorum' ilanları ne anlattı, ne anlatıyor?
13-18 Ocak tarihleri arası 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı'nda, Hrant Dink’in öldürülmesinin 18. yılında, onun gazeteciliği süresince yürüttüğü hakikat, adalet ve yüzleşme çabalarına odaklanan bir dizi söyleşi ve etkinlik gerçekleştiriliyor. 15 Ocak Çarşamba günü “Akrabamı Arıyorum” başlıklı üçüncü etkinlikte Agos’ta yer alan “Akrabamı Arıyorum” ilanlarından yola çıkılarak köklerini, kimliklerini arayanların hikayeleri konuşuldu. Ayfer Bartu Candan’ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşide Jülide Aral, Pakrat Estukyan, Fethiye Çetin, Ayşe Gül Altınay konuşmacı olarak yer aldı.
16 Ocak 2025
Deniz Kaya
"Hrant Dink, varlığıyla bile sorular yaratmıştı"
23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı'nda, Hrant Dink’in öldürülmesinin 18. yılında, onun gazeteciliği süresince yürüttüğü hakikat, adalet ve yüzleşme çabalarına odaklanan bir dizi söyleşi ve etkinlik gerçekleştiriliyor. Dizinin ikinci etkinliğinde "Hafıza Yetersiz- Hrant Dink İçin Bir Film'in yönetmeni Ümit Kıvanç ile söyleşi vardı. Önce film gösterildi sonra da Kıvanç izleyicilerle film üzerine sohbet etti.
14 Ocak 2025
Deniz Kaya
"Hrant'ı o kaldırımdan kaldırmaya çalıştım"
23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı'nda, Hrant Dink’in öldürülmesinin 18. yılında, onun gazeteciliği süresince yürüttüğü hakikat, adalet ve yüzleşme konularındaki cesur tartışmalara odaklanan bir dizi söyleşi ve etkinlik gerçekleştiriliyor. Dizinin ilk etkinliğinde "Hrant" kitabının yazarı Tûba Çandar ve Agos'a uzun yıllar emek veren isimlerden yazar Karin Karakaşlı hem kitap üzerine söyleştiler ve hem de Hrant Dink'in Türkiye'de yarattığı hafızayı, sesi konuştular.
14 Ocak 2025
Kütahya sokaklarında Gomidas’ı aramak
155 yıl sonra Kütahya sokaklarında Gomidas’ı aradım. Evinin yollarında yürüdüm, ayağım taşına değdi, evinin eşiğinde elimi önce taşa, sonra yüzüme sürdüm. Kapısına dokundum, “Çalsam” dedim, “Çalsam kapıyı ‘Burası her fırsatta Kütahya yollarını aşındıran yetimimin sığınağı, yuvası, müziğinin en güzel notası bu ev. Çok sevdi, çok üretti, çok acı çekti ve sonrası derin bir suskunluk...’’ desem o ev beni anlar mı? 20 Ekim 2024 Pazar gününü hayat defterimin sayfalarına ‘En anlamlı günlerden biri’ diye not düştüm. Kütahya yolcusu ben, Pakrat Estukyan, eşi Seta Estukyan, Ara Nuran Menekşe, Murat Menekşe ve Murat İçlinalça Eskişehir’e gitmek için tren garındayız. Hoş muhabbet içinde onları dinlerken birden güleç ve samimi bir bey elindeki biletlerle bize yaklaştı. O ana kadar Ulunay Bey’i maalesef tanımıyordum. Kim bilebilirdi ki A. Ulunay Türkkan, Kütahya’daki Gomidas yolculuğumun en değerli parçası olacak.
12 Ocak 2025
Lusyen Kopar
2024'e Bakış/Türkiye-Ermenistan: Normalleşme sürecinde üçüncü perde
Süreçteki temel zorluklar değişmedi. Türkiye; Azerbaycan ile Ermenistan arasında bir barış anlaşmasını ön koşul olarak sundu ve Ermenistan, diaspora ile iç dengeler arasındaki ince çizgide ilerlemek durumunda kaldı. Ayrıca, bölgesel güç dengeleri, Rusya, Batı ve NATO gibi uluslararası aktörlerin müdahil olduğu bir çerçevede şekillendi ve bu durum, süreci sadece iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi ilgilendiren bir mesele haline getirdi.
3 Ocak 2025
Aris Nalcı
2024'e Bakış/Dink Cinayeti davalarında neler yaşandı?
Zamana yayılan yargılamama refleksi ve/veya kararı bizi sürekli “zamanaşımı” zırhıyla güvenceye alınan cezasızlıkla karşı karşıya bırakıyor. Kaldı ki bu kararlar Ogün Samast’ın 10 yıl daha fazla ya da az cezaevinde kalmasına değil, cinayetin tüm yönleri ile etkin bir şekilde soruşturulmamasına yarayan ve bunu doğuran kararlardır.
2 Ocak 2025
Av. Hülya Deveci
Unutulan geçmiş, unutulamayan yakın geçmiş
Nazar, Hrant, Tomo ve Sırpazan Karekin Bekçiyan… Bu sırayla tanıdım onları, ama kiminin ilk kez, kiminin yeniden, kiminin daha derinden hayatıma girmesi Hrant’ın 2004 yılı başlarında önce Agos’ta, sonra Hürriyet gazetesindeki “Sabiha Gökçen Ermeni miydi” haberiyle oldu. Sonrasını herkes biliyor, anlatıp acıları yeniden deşmeyeyim ama “böyle başkaları da var mı” sorusu o haberle, Hrant’ın başına gelenleri, gelecekleri sorgularken düştü aklıma o yıl. Bununla ilgili her şeye daha bir kulak kesilmişken kimin nerede yazdığını hatırlamadığım bir anektod düştü önüme; “Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk 1920’lerin sonunda, Çorlu’da yaşayan Aras Yayınevi’nin sahibi Yetvart Tomasyan’ın annesi Mari’yi tren istasyonunda görmüş, onu da evlat edinmek istemişti.” Tomo’yla, Yetvart Tomasyan’la beni Hrant tanıştırdı ve ona ilk sorumdu “Olmuş mu böyle bir şey?” “Evet” demişti Tomo, “olmuş evet, anlatırım bir gün, hatta annemle tanışırsın, o anlatır.”
28 Aralık 2024
Alev Er
Առ այժմ (Ar ayjım-Şimdilik)
Yetvart Tomasyan, eşine az rastlanır, yaratıcı, kucaklayıcı, örgütleyici insanlardan biri olarak hayatımıza, kültür ve sanat hayatına, Ermeni toplum hayatına derin, imrenilesi, güzel izler, anılar bırakarak ayrıldı aramızdan. Daha yapacağı çok şey vardı, eminim. Ne mutlu ki şu hayatta onunla birçoğumuzun yolları kesişti. Şimdi, “Görüşmek üzere” anlamında sık sık kullandığı “Առ այժմ” [ar ayjım; şimdilik] sözünü ona söyleyebilmeyi çok isterdim.
26 Aralık 2024
Ohannes Şaşkal
Başlı başına bir şenlik: Tomo
Belki de Aras’la başlayan rönesansa yakın bir geçmiş aranacaksa, hikâyeyi 1970’te en yakın arkadaşlarıyla, Tıbrevank Mezunları Derneği çatısı altında hazırlayıp Şan Sineması’nda sergiledikleri gösterinin şaşırtıcı başarısına kadar götürmek mümkün. Bu gösteri, şiirlerle, müzikle, halk danslarıyla karma bir seyirci kitlesine ‘bir başka’ kültürün de mümkün olduğunu göstermesi açısından önemliydi. Tomo gecenin düzenlenmesinde yer almış, okuduğu şiirlerle de geceye renk katmıştı. Tabii, o günün birikimi daha gelişkin bir hamleye imkân vermiyordu ama 90’lı yıllar bu kuşağın olgunlaşmasıyla Aras’a ortam hazırlayacaktı.
22 Aralık 2024
Masis Kürkçügil
Silinmeyecek izler bıraktı
İki ustanın, yani Tomo ile Sarkis’in tanışması, sonraki yıllarda pek çok meyve verdi. Derin bir dostluk kurdular. Tomo ve çalışma arkadaşları, Sarkis Usta’yla dayanışmanın kıymetli örneklerini verdiler, işyerleri onun ikinci adresi gibi oldu. Yıllar sonra bir sohbet esnasında, Tomo ile Sarkis Usta’nın ailelerinin, 50’li yıllarda, 6-7 Eylül olaylarının yaşandığı dönemde Yedikule’de aynı binada oturdukları ortaya çıktı.
22 Aralık 2024
Zakarya Mildanoğlu
O hep sevdi
O kendi geçmişini sevdi, tarihini sevdi, toplumunu sevdi, insanı sevdi, kültürü sevdi. Hayatı boyunca bu kutsal değerleri için çalıştı, elinden geleni yaptı. Sağlığında da, hastalığı süresince de, vücudu ne kadar elverdiyse çalıştı. Ve bir gün en önemli eserlerinden birini planladı ve gerçekleştirdi: Yayınevi kurdu.
19 Aralık 2024
Üstrahip Hovagim Seropyan
Kadasetsiz Tomo Hazretleri
Fazla kitabımız yoktu o zaman. Hıdivyal Palas’ta dört metreye üç metre bir oda. Bir masada Baron Margosyan, bir masada Oyrort, yani Payline, ütü masasına benzettiğim dar bir masa vardı çapraz ayak, ara ara oradaki Macintosh LC’nin karşısına da ben oturmaya başladım, öbür işleri hâllettiğimde, dizgi yapmak filan için. Kitaplar o zaman birinci hamura basılıydı, ağır çekiyorlardı, Babıâli Yokuşu’ndan çıkıp dağıtımcılara kadar taşımak zordu, kollarım kopuyordu ama onun dışında iş kolaydı. Okuldan çıkıp geliyordum, çok da geç kapatmıyorduk, zaman kolay geçiyordu. Cebim harçlık görüyordu, mavi kart parası da veriyorlardı, her gün bedavadan İstiklal’e çıkmış oluyordum, daha ne olsun.
19 Aralık 2024
Rober Koptaş
Köprünün üstünde iki kadın
Gümrü’de doğmuş genç bir kadın tanıdım. Kendisiyle yolum Yerevan’da kesişti. Türkiyeli olduğumu söyleyince, anne ve baba tarafından Karslı ve Muşlu olduğunu öğrendim. Oraları daha önce ziyaret etmemiştim. Anlatacak bir hatıram yoktu. Fakat Ani’yi merak ediyordum.
3 Aralık 2024
Maral Dink
Bir Düğün, İki Cenaze: Kederin getirdiği huzur
3 Aralık 2024
Toros Alcan
Nazar Büyüm’ün kaybı bizler için bir veda değil
Bir kültür insanı olmanın ötesinde bir şair ve çevirmen de olan Büyüm’ün önderliğinde, 2009’da bir çeviri grubunun içinde olmuştum, Ermeniceden Türkçeye çevrilecek bir şiir ve öykü antolojisi hazırlamak amacıyla. Şairler, yazarlar ve yapıtlar seçilmek üzereydi ki bu projenin arkası gelmedi ne yazık ki! Aras Yayıncılık tarafından yayımlanan büyük şair Taniel Varujan’ın “Ekmeğin Şarkısı” kitabının Türkçe çevirisi ve önsözü için beni arayıp tebrik etmişti.
3 Aralık 2024
Ohannes Şaşkal
Abone Ol!
Agos'a abone olarak destek olabilirsiniz. Abone ol, hediye et, askıya abonelik bırak.
Nazar Bey silinmeyecek bir iz bırakarak gitti
Bütün işleri arasında Adam Yayınları’nın onun kafasında farklı bir yerde, bir gurur nedeni olduğu belliydi. Yayın Yönetmeni olarak Memet Fuat gibi yayıncılık tarihimizde benzersiz bir editör, yayıncı ve yazarla çalışmayı herhalde baştan hayal etmişti. Cevat Çapan’ın üniversitede öğrencisiydi, ona çok yakındı. Cevat Ağbi de onun parlak öğrencilerinden olduğunu söylerdi. Evet, Nazar Bey aynı zamanda, belki şirketlerin patronu olmaktan da önce, bilgili, görgülü bir insandı benim gözümde. Edebiyatı iyi bilen, çok okuyan bir edebiyat tutkunuydu.
1 Aralık 2024
Semih Gümüş
İki onurlu yaşam
Bir grup arkadaş envanter çalışması için Develi’ye karargâh kurmuştuk. Ön hazırlıkları yapmış, tarihsel belgeler didik didik etmiştik. Günlerce iz sürdük, tanıklık yapacak insan aradık. Bulduk da. Develi’de tarihi bir binanın sahibi olan hukukçu Şake Hanım ve elbette Nazar Abinin telefonları imdadımıza yetişti. Bizlere en büyük desteği Nazar Abinin dört çocukluk arkadaşı verdi. Şimdi her biri kocaman adam, birer “baba” olmuştu. Bizleri el üstünde tuttular yedirdiler içirdiler. İçlerinden biri “Aranızda Nazar’ı en iyi tanıyan kim?” diye sordu. Herkes birbirine bakarken “Ben iyi tanırım” dedim...
1 Aralık 2024
Zakarya Mildanoğlu
Ağabeyim Nazar Büyüm’ün ardından
Şimdi 12 Eylül ortamında ve sonrasında Adam Yayıncılık’ın yarattığı ferahlatıcı etkiyi düşünüyorum. Yurt Ansiklopedisi’ni düşünüyorum; aralarında arkadaşlarımın da olduğu sol görüşte düşünce insanlarının, üniversiteden ayrılmak zorunda kalmış akademisyenlerin birlikte çalıştıkları bir araştırma merkezi, zor zamanlarda dayanışma ilişkilerinin insanlara güç verdiği bir sivil toplum girişimi gibiydi.
28 Kasım 2024
Osman Kavala
Yapay zekâ ve Batı Ermenicesi: Dijital dünyada gelecek vizyonu
Vartan Halis Yıldırım yapay zekâ çeviri programlarında Batı Ermenicesinin doğru biçimde yer almamasının nedenlerini sıralıyor, nasıl imkânlar geliştirilebileceği konusunda öneriler sunuyor.
17 Kasım 2024
Vartan Halis Yıldırım
"60. yılında 1964 Sürgünleri ve İstanbullu Rumlar" konferansı 20 Kasım'da
istos yayın ve Hrant Dink Vakfı ‘60. yılında 1964 Sürgünleri ve İstanbullu Rumlar’ başlıklı bir konferans düzenliyor. Bilindiği gibi günümüzde İstanbul'un en kadim yerlilerinden olan Rumların şehirlerindeki nüfusunun bu denli azalmış olmasının başlıca nedeni, 1964 yılında alınmış olan sürgün kararı. Bu kararla İstanbul'da ikamet etmekte olan Yunan uyruklu Rumlar birkaç hafta içinde sınırdışı edilmiş, aralarında TC vatandaşlarının da bulunduğu onbinlerce İstanbullu Rum doğup büyüdükleri ve onların kimliklerini biçimlendiren şehirden koparılmıştı. 20 Kasım’da yapılacak bir günlük konferansla bu konu bizzat sürgünü yaşamış olan tanıkların da katılımı ile ele alınacak. Fener’deki Maraşlı Okulu’nda gerçekleşecek konferansa çok sayıda uzman ve akademisyenin sunumları ile katkıda bulunacak. Konferansa katılacak isimlerden Yorgos Katsanos ve konferansın açılış konuşmasını yapacak İlay Romain Örs ile 1964 Sürgünlerini ve konunun günümüzde taşıdığı önemi konuştuk.
10 Kasım 2024
Yetvart Danzikyan
"Sınırın Ötesindeki Algılar" araştırması önemli bulgular sunuyor
Hrant Dink Vakfı, ‘Sınırın Ötesindeki Algılar: Kamuoyunun Gözünden Türkiye-Ermenistan İlişkileri’ başlıklı bir rapor yayımladı. Rapor, Kafkasya Araştırma ve Kaynak Merkezi - Armenia Foundation ve KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi’nin 2023 ve 2024’te yürüttüğü ortak araştırmanın ürünü.
27 Ekim 2024
Akdamar değil Ağtamar
Tamar (Թամար) günümüzde Ermenilerde –ve Gürcülerde– popüler bir kadın adıdır. Hraçya Acaryan’ın muazzam bir ilmî abide olan ‘Adlar Sözlüğü’nden öğrendiğimize göre Ermenilerde bu adı taşıdığı bilinen ilk kişi, ilginçtir ki, Gagik’in eşi olan Kraliçe Tamar’dır. Tamar, Pakraduni kralı I. Aşod’un (hd. 884–890) oğlu olan Komutan Şabuh’un kızıdır.
29 Eylül 2024
İra Tzourou
Yapay zekâ ve Batı Ermenicesi
Yapay zekânın insanı ve toplumu gelecekte nasıl değiştireceğini, teknolojik gelişmelerin hızından dolayı öngörmek zor. Bununla birlikte iki dil arasında simultane çeviri özelliğiyle dünya çapındaki iletişimi kolaylaştırma potansiyeli şimdiden önemli bir noktaya geldi. Buna rağmen yapay zekâ, kendi devletlerine sahip olan dillerde uzmanlaşmışken, Batı Ermenicesi, Kırmançi (Zazaca) ve Lazca gibi dillerde yetersiz kalıyor.
22 Eylül 2024
Vartan Halis Yıldırım
Maral ve Melis Horhoryan’ın Kahire’deki girişimcilik macerası
Geçen hafta yaşadığım bir tesadüf, okura ilham kaynağı olabilecek bir çift hayat hikâyesini yazmama vesile oldu. ‘Çift’ diyorum, çünkü İstanbullu ikizler Maral ve Melis Horhoryan ile 10 yıl önce başlayan Kahire maceralarını konuştuk. Yaşamlarını Kahire’de sürdüren iki kardeş, oradaki girişimcilik deneyimlerini ve Ermeni cemaatinin bugününü anlattılar.
17 Eylül 2024
Sevan Ataoğlu
Tarık Ziya Ekinci’nin dilinden 1915, Lice ve Ermeniler
Türkiye sosyalist hareketinin ve Kürt hak mücadelesinin önemli isimlerinden Tarık Ziya Ekinci geçtiğimiz hafta 99 yaşında hayatını kaybetti. Ekinci 1960’larda parlamenter siyasette de faaliyet göstermiş ve o dönem Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili seçilmişti. Aynı zamanda bir hekim olan Ekinci 12 Mart’ta Diyarbakır Sıkıyönetim Cezaevi’nde “Kürtçülük” propagandası yaptığı iddiasıyla üç yıla mahkûm oldu ve iki yıl tutuklu kaldı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra da beş kez tutuklandı. Ekinci’nin 2010 yılında İletişim Yayınları’ndan çıkan, Derviş Aydın Akkoç’un yayına hazırladığı ‘Lice’den Paris’e Anılarım’ başlıklı kitabında Lice ve Diyarbakır Ermenilerinin 1915’te başlarına gelenlere dair önemli tanıklıklar da vardır. Ekinci bu bölümlerde 1915’te Ermenilere yapılanlara karşı çıktığı için öldürülen Lice Kaymakamı Hüseyin Nesimi’yi de anıyor. İletişim Yayınları'nın izniyle kitaptan ilgili bölümleri paylaşarak Tarık Ziya Ekinci’yi anıyoruz.
25 Ağustos 2024
Lice’den Kadıköy Aramyan Okulu’na bir tarih: Hatun Mayrig’in ardından
Anadolu ve Mezopotamya Ermenilerinin İstanbul’a göçü bilhassa 1960’larda ve 70’lerde hızlanmıştı. Bunda yaşam koşullarının zorlaşması, toplumsal baskı gibi birçok etmen vardı. Bu etmenlerden biri de 1966 Varto Depremi’ydi. Deprem Ermenilerin tarihsel yurdunda büyük bir yıkıntıya yol açmış, bölgede yaşayan pek çok Ermeni İstanbul’un yolunu tutmuştu. Bu insanların büyük şehirde hayata tutunması hiç de kolay olmamıştır. Gazetemizin kurucularından Sarkis Seropyan’ın da 1960’larda emek verdiği ‘Kağdaganatz Hantznahump’ bu anlamda çok önemli bir işlev gördü, İstanbul’a sığınanlara yardım etti. Sevan Ataoğlu, Hatun Saraçoğlu’nun ardından kaleme aldığı bu yazıda sadece Lice’den İstanbul’a bir göç hikayesi anlatmıyor, Anadolu ve Mezopotamya Ermenilerinin yakın tarihine de not düşüyor.
20 Ağustos 2024
Sevan Ataoğlu
Ermenistan’ta 61 yıllık bir kütüphane ve onu yıllarca ayakta tutmaya çalışmış dört kadın
Sovyetlerden beri aynı yerde, büyük bir şevkle, 45 senedir çalışan kütüphane görevlisi kadınların bana yardım etme konusundaki samimi arzuları beni çok etkilemişti. Son birkaç yılda karşılaştığım Sovyet dönemi kütüphanelerinin harap durumunu düşündüğümde, bu kütüphanenin hâlâ ayakta olması ve yaşama tutunma gücünü kadınlardan alması beni çok mutlu etmişti.
11 Ağustos 2024
Lusin Aurora
1
2
3
4
5
...
11