Yazık olmuş ‘Delikanlım’a

BAWER ÇAKIR
[email protected]

Bazı şarkılar var. Çok kıymetliler. Büyürken, ilk gençlik yıllarına fon müziği olmuşlar. Bazısı ilk aşkınızın soundtrack’ı. Kimisi bazı dostlukların anahtarı. Bazılarını dinlemekten bıkmamışsınız. Her yaşınızın, her hikâyenizin bir yerine gelip konmuşlar.

‘Delikanlım’ onlardan biri. Türkçede yapılmış en iyi şarkılardan biri. Türkiye’nin Yıldız Tilbe ile tanıştığı, tanıştığına da çok memnun olduğu şarkı. Bir diğeri siyasi görüşü, inandığı şeyler türlü türlü olsa da neredeyse herkesin sevdiği Ahmet Kaya’dan ‘Kum Gibi’ şarkısı. Rahmetli Ahmet Kaya’nın aziz hatırasının ışıl ışıl parladığı iki kadeh devirince herkesin mırıldandığı, her masanın olmazsa olmazı.

Kum Gibi

Çok yakın zamanda bu iki şarkı ne yazık ki gündemimize hiç istemeyeceğimiz şekillerde yeniden giriverdiler. ‘Kum Gibi’ neden bu kadar popüler olduğunu hâlâ anlamadığım Mehmet Erdem’in yeni albümünde sanatçı tarafından yeniden yorumlandı. Erdem, keşke hiç buna yeltenmeseydi dediğim bir biçimde şarkıyı kötü söyledi. Bir arkadaşımın uyarısıyla şarkıyı dinler dinlemez tüylerim diken diken oldu. Her şey o kadar kötü, o kadar özensizdi ki bana hissettirdiği tek duygu kızgınlık oldu.

Delikanlım

Diğeri ise geçen hafta, Bülent Ersoy Show’da Tuğba Ekinci tarafından icra edilen ‘Delikanlım’dı. Sözlükte bu yorum için kelime aradım uzun uzun. Katliam, rezalet, fecaat... Hepsi uygun düşerdi sanırım tanıklık ettiğimiz şeye. Şeye diyorum zira Ekinci korkunç bir şekilde detone olduğu şarkının altında kaldı. Kalmakla yetinmedi, şarkıyı mahvederken bir an bile “Ben ne yapıyorum, niye bu şarkıyı söylüyorum” demedi.

İki yorumcu da ne yazık ki altından kalkması zor, ciddi bir yorum gücü gerektiren ve insanlardaki yerleri özel olan bu şarkıların hakkını veremedi. Aldıkları riskin büyüklüğünü öngörememeleri de ülkedeki vizyonsuzluk ve kendini beğenmenin acıklı birer portresi gibi. Şimdi bizler, ‘Delikanlım’ ve ‘Kum Gibi’ ile büyümüş koskoca bir nesil, günlerdir Tilbe ve Kaya’dan tekrar tekrar dinleyerek Erdem ve Ekinci yorumlarını unutmaya çalışıyoruz. Ve sanırım iki yorumcudan da birer özür duymayı hak ediyoruz.