Yanıtsız kalan soru: Samast’la görüntüler niye çekildi?
Hrant Dink Cinayeti Davası’nın 100. duruşmasında tanıklar dinlendi. Celsenin ikinci gününde Ogün Samast’ın Türk bayraklı fotoğrafının çekilmesini kimin organize ettiği üzerinde duruldu. Tanıklar genel olarak “Hatırlamıyorum” , “Amirlerim vermiştir” gibi ifadeler verdiler. Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu’nun “Fotoğraflar çekilmeden önce zaten Samast ile mütalaa yapılmıştı. İfadelerde bu var. Arkadaşlarının isimlerini söylemiş. Bu durumda fotoğrafların sırf Samast’ın Türk bayrağıyla görünmesi için çekildiği düşünülebilir mi?” sorusu yanıtsız kaldı.
YETVART DANZİKYAN-BÜLENT AYDIN
Hrant Dink Cinayeti Davası’na Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmalarda tanıklar ifade veriyor.
27 Kasım Çarşamba günkü ikinci oturumda dönemin Samsun Emniyet Müdürü Mustafa İlhan SEGBİS’le bağlanarak tanık olarak ifade verdi. İlhan Ogün Samast'ın Türk bayrağıyla fotoğrafının çekilmesinden haberinin olmadığını söyledi. İlhan’ın yayınlanan video görüntülerinde orada olduğu iddia edilmişti.
İlhan, şöyle konuştu:
“Biz odada değil dışardaydık. Türk bayrağının Ogün Samast’a verilmesi kararını başsavcı verdi. Jandarma komutanı da yanımızdaydı. Ogün Samast’ın görüntüsünün alınması talimatını ben vermedim. Kim verdi bilmiyorum. Vali o sırada yoktu.
MİT başkanı ve elemanları geldiler mi bilmiyorum. Benim odama gelmediler. Ogün Samast’ın üst araması sırasında bayrağın bulunduğunu biliyorum. Özel eşyaları arasına konuldu.”
“Ogün Samast yakalandıktan sonra jandarma ve polisle mülakatta yakın arkadaşlarını söylemiş ama neden tutamağa aktarılmamış ben bunu bilmiyorum. İfadesini savcı aldı.”
“Zanlı neden çay ocağında tutuldu neden orada görüntüleri alındı bilmiyorum. Suçlu nezarete alınır. İlgili sorumlu arkadaşların neden böyle yaptığını bilmiyorum. Neden etraf öyle kalabalık bilmiyorum.”
“Görüntüleri izlememiştim. Orada her şeyin doğaçlama olduğu, özel bir kasıt olmadığı şeklinde tutanaktaki imzam var ama bu arkadaşlarımın hazırladığı, benim onayladığım belgedir.”
“Görüntüleri aylar sonra izledim. Kurgulama var mıydı bilmiyorum. Nasıl oldu ben takip etmedim. Bana verilen bilgiyi onayladım. Böyle olduğunu bilseydim müdahale eder ve bu tutanağı onaylamazdım.”
“Görüntü olağan değil”
Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu İlhan’a “Görüntüleri sonra izlediniz orada yaşananlar, zanlıya hitap şekli, verilen görüntüler sizce olağan ve doğaçlama mıdır?” sorusunu yöneltti.
Mustafa İlhan bu soruya, “Hayır doğaçlama görünmüyor ve olağan değil. O anda en önemli husus bu şahsın sorunsuz yakalanmasıydı. Operasyon başarılıydı. Sonraki foto ve video meseleleri benim inisiyatifimde değil. Sonra basına jandarmaya gidiyoruz dedik ama emniyete geçtik”
İlhan, “Ogün Samast’ın bayrağını kendisinden almayın, fotoğraf çekilmesine müsaade edin, konuşmasına mani olacak şekilde kilitlemeyin” şeklinde önceden verdiği ifadeyi ise hatırlamadığını söyledi.
Mustafa İlhan’ın sorulara genellikle “hatırlamıyorum” şeklinde yanıt vermesine sanık avukatları tepki gösterdi.
“İfade zaten alınmıştı, fotoğraf görüntü için çekildi”
Daha sonra Samsun Jandarma görevlisi Mustafa Kuraş tanık olarak dinlendi.
Samsun’da cinayet döneminde Jandarma Yüzbaşı olarak görev yapan Mustafa Kuraş SEGBİS’le katıldığı duruşmada Samast yakalandığında üzerinde silah, bere ve bayrak olduğunu, 'Bayrak olmazsa konuşmam, hiçbir şey yapmam' dediğini söyledi ve şöyle devam etti:
“O sırada basın mensupları ve kalabalık etrafta toplandı. Apar topar emniyete götürüldü ve hepimizin emniyete gitmesi istendi. Şahıs çay ocağına götürüldü daha sonra da şahsın İstanbul emniyetine götürülmesi istendi. Emniyet ve jandarmanın ortak operasyonu ile alındığı için fotoğraf çekilmesi talimatı geldi ve fotoğraf çekildi.
Yanılmıyorsam savcımız da vardı, savcıya ‘Türk bayrağı olmazsa konuşmam’ dediğini söyledik, o da ‘Kalsın’ dedi. Atilla Güçlüoğlu’nun ifadesinde ‘Ogün her şeyi anlatacaksa bayrakla fotoğrafı çekilsin’ şeklinde bir konuşma geçmiş olabilir. Öyle istediğini söylediler. Tam hatırlamıyorum”
Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu ise “Fotoğraflar çekilmeden önce zaten mütalaa yapılmıştı. İfadelerde bu var. Arkadaşlarının isimlerini söylemiş. Bu durumda fotoğrafların sırf Samast’ın Türk bayrağıyla görünmesi için çekildiği düşünülebilir” şeklinde bir soru yöneltti, ancak bu soru yanıtsız kaldı..
Cinayet döneminde Samsun Emniyet Müdür Yardımcısı olan Sebahattin Artun ise ifadesinde şunları söyledi:
“Kayıt ve fotoğraf meselesinden benim haberim olsa oraya çıkar ve bu rezalete izin vermezdim. Bunun için talimat veren akıllı olmasa gerek”
Jandarma Asayiş Şube Müdürü Atilla Güçlüoğlu ise, Samast'ın Samsun Emniyeti’nde çekilen Türk bayraklı fotoğrafı için, "İlk bilgilere hemen ulaşmak gerekiyordu. Ben de ‘Bir jandarma bir polis yanında dursun fotoğraf çekilsin dedim" diye konuştu.
Samsun Jandarma Komutan yardımcısı albay Fuat Kömürcü ise ifadesinde “Bu operasyonu jandarma mı polis mi yaptı diye bizi yukardan sıkıştırıyorlardı. Biz de ortak operasyon olduğunu belgelemek hem arşivde bulunsun diye komutanımızın uygun görmesiyle ‘yapın’ dedik. Savcı talimat verdi mi bunu bilmiyorum” dedi.
Hrant Dink Cinayeti Davası’na Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmalarda tanıklar ifade veriyor.
27 Kasım Çarşamba günkü ikinci oturumda dönemin Samsun Emniyet Müdürü Mustafa İlhan SEGBİS’le bağlanarak tanık olarak ifade verdi. İlhan Ogün Samast'ın Türk bayrağıyla fotoğrafının çekilmesinden haberinin olmadığını söyledi. İlhan’ın yayınlanan video görüntülerinde orada olduğu iddia edilmişti.
İlhan, şöyle konuştu:
“Biz odada değil dışardaydık. Türk bayrağının Ogün Samast’a verilmesi kararını başsavcı verdi. Jandarma komutanı da yanımızdaydı. Ogün Samast’ın görüntüsünün alınması talimatını ben vermedim. Kim verdi bilmiyorum. Vali o sırada yoktu.
MİT başkanı ve elemanları geldiler mi bilmiyorum. Benim odama gelmediler. Ogün Samast’ın üst araması sırasında bayrağın bulunduğunu biliyorum. Özel eşyaları arasına konuldu.”
“Ogün Samast yakalandıktan sonra jandarma ve polisle mülakatta yakın arkadaşlarını söylemiş ama neden tutamağa aktarılmamış ben bunu bilmiyorum. İfadesini savcı aldı.”
“Zanlı neden çay ocağında tutuldu neden orada görüntüleri alındı bilmiyorum. Suçlu nezarete alınır. İlgili sorumlu arkadaşların neden böyle yaptığını bilmiyorum. Neden etraf öyle kalabalık bilmiyorum.”
“Görüntüleri izlememiştim. Orada her şeyin doğaçlama olduğu, özel bir kasıt olmadığı şeklinde tutanaktaki imzam var ama bu arkadaşlarımın hazırladığı, benim onayladığım belgedir.”
“Görüntüleri aylar sonra izledim. Kurgulama var mıydı bilmiyorum. Nasıl oldu ben takip etmedim. Bana verilen bilgiyi onayladım. Böyle olduğunu bilseydim müdahale eder ve bu tutanağı onaylamazdım.”
“Görüntü olağan değil”
Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu İlhan’a “Görüntüleri sonra izlediniz orada yaşananlar, zanlıya hitap şekli, verilen görüntüler sizce olağan ve doğaçlama mıdır?” sorusunu yöneltti.
Mustafa İlhan bu soruya, “Hayır doğaçlama görünmüyor ve olağan değil. O anda en önemli husus bu şahsın sorunsuz yakalanmasıydı. Operasyon başarılıydı. Sonraki foto ve video meseleleri benim inisiyatifimde değil. Sonra basına jandarmaya gidiyoruz dedik ama emniyete geçtik”
İlhan, “Ogün Samast’ın bayrağını kendisinden almayın, fotoğraf çekilmesine müsaade edin, konuşmasına mani olacak şekilde kilitlemeyin” şeklinde önceden verdiği ifadeyi ise hatırlamadığını söyledi.
Mustafa İlhan’ın sorulara genellikle “hatırlamıyorum” şeklinde yanıt vermesine sanık avukatları tepki gösterdi.
“İfade zaten alınmıştı, fotoğraf görüntü için çekildi”
Daha sonra Samsun Jandarma görevlisi Mustafa Kuraş tanık olarak dinlendi.
Samsun’da cinayet döneminde Jandarma Yüzbaşı olarak görev yapan Mustafa Kuraş SEGBİS’le katıldığı duruşmada Samast yakalandığında üzerinde silah, bere ve bayrak olduğunu, 'Bayrak olmazsa konuşmam, hiçbir şey yapmam' dediğini söyledi ve şöyle devam etti:
“O sırada basın mensupları ve kalabalık etrafta toplandı. Apar topar emniyete götürüldü ve hepimizin emniyete gitmesi istendi. Şahıs çay ocağına götürüldü daha sonra da şahsın İstanbul emniyetine götürülmesi istendi. Emniyet ve jandarmanın ortak operasyonu ile alındığı için fotoğraf çekilmesi talimatı geldi ve fotoğraf çekildi.
Yanılmıyorsam savcımız da vardı, savcıya ‘Türk bayrağı olmazsa konuşmam’ dediğini söyledik, o da ‘Kalsın’ dedi. Atilla Güçlüoğlu’nun ifadesinde ‘Ogün her şeyi anlatacaksa bayrakla fotoğrafı çekilsin’ şeklinde bir konuşma geçmiş olabilir. Öyle istediğini söylediler. Tam hatırlamıyorum”
Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu ise “Fotoğraflar çekilmeden önce zaten mütalaa yapılmıştı. İfadelerde bu var. Arkadaşlarının isimlerini söylemiş. Bu durumda fotoğrafların sırf Samast’ın Türk bayrağıyla görünmesi için çekildiği düşünülebilir” şeklinde bir soru yöneltti, ancak bu soru yanıtsız kaldı..
Cinayet döneminde Samsun Emniyet Müdür Yardımcısı olan Sebahattin Artun ise ifadesinde şunları söyledi:
“Kayıt ve fotoğraf meselesinden benim haberim olsa oraya çıkar ve bu rezalete izin vermezdim. Bunun için talimat veren akıllı olmasa gerek”
Jandarma Asayiş Şube Müdürü Atilla Güçlüoğlu ise, Samast'ın Samsun Emniyeti’nde çekilen Türk bayraklı fotoğrafı için, "İlk bilgilere hemen ulaşmak gerekiyordu. Ben de ‘Bir jandarma bir polis yanında dursun fotoğraf çekilsin dedim" diye konuştu.
Samsun Jandarma Komutan yardımcısı albay Fuat Kömürcü ise ifadesinde “Bu operasyonu jandarma mı polis mi yaptı diye bizi yukardan sıkıştırıyorlardı. Biz de ortak operasyon olduğunu belgelemek hem arşivde bulunsun diye komutanımızın uygun görmesiyle ‘yapın’ dedik. Savcı talimat verdi mi bunu bilmiyorum” dedi.
