Vatikan'ın Türkiye temsilcisi Monsenyör Marovitch’in cenazesi yarın
Fotoğraflar: ZAMAN
Dinler arası diyalog faaliyetlerinin önemli yapıtaşlarından olan Monsenyör Georges Marovitch, aynı zamanda Müslüman kesimden birçoklarına hitap eden ılımlı tutumuyla da büyük sevgi kazanmıştı. Marovitch çoklu organ yetmezliği, kalpte ritim bozukluğu şikâyetiyle geçen pazar günü tedavi altına alındığı Özel Sema Hastanesi'nde dün sabaha karşı hayatını kaybetti.
Marovitch'in cenazesi Cumartesi günü defnedilecek
Vatikan'ın eski Türkiye temsilcisi Georges Marovitch'in yakın dostu Elisabetta Di Stefano, 'Kardeş' dediği kişilerin Marovitch'in yanına gelerek onunla birlikte dua ettiklerini söyledi. Di Stefano, Marovitch'in cenazesinin Cumartesi dünü defnedileceğini ifade etti.
Uzun yıllar Marovitch’in yanında yer alan, Saint Esprit Katedrali’nde org ve koro şefi görevlerini yürüten piyanist Elisabetta Di Stefano, Marovitch'in hastalığının İtalya’da başladığını, orada bir süre tedavi gördüğünü ancak kendi isteğiyle İstanbul’a geldiğini anlattı. Stefano, hastalığı sırasında birçok insanın Marovitch’i ziyaret ederek onunla birlikte dua ettiklerini söyledi. Bu durumdan duyduğu memnuniyeti ifade eden Stefano, “Hayatım boyunca o anları unutmam.” dedi.
Marovitch’in ideallerinden de söz eden Stefano şu ifadeleri kullandı: “Bütün İslam âlemi için bir dostluk istiyordu. Diyalog olsun istiyordu. Onun için Fethullah Hoca ile beraber papaya gittiler. Çünkü Fethullah Bey de diyalog ve iyilik düşünüyor, biz de onu düşünüyoruz. Bir Allah var. Biz onu seviyoruz. Barış olması lazım. Savaş olmasın, nefret olmasın. Nasıl olsa hepimiz ölüyoruz. Bu gerçek ve kimse kaçmaz bundan. O zaman temiz kalple gidelim o tarafa. Kötülük aptalca bir şeydir.”
Stefano, Marovitch’in cenazesinin Cumartesi günü hastaneden alınarak Şişli’de bulunan St. Esprit Kadedrali’ne götürüleceğini ve buradaki törenin ardından Feriköy’deki Katolik mezarlığında toprağa verileceğini söyledi.
Suikast gibi tren kazası
2007 yılında Monsenyör Georges Marovitch İtalya’da suikast gibi bir tren kazası geçirdi. Termini Tren İstasyonu'nda bekleyen, Marovitch'i birisi raylara itti. Yaklaşan tren son anda durdu. Marovitch'in kaburgaları kırıldı, iç organları hasar gördü. Türkiye'ye dönüp Ermeni Hastanesi'nde tedavi gördü ama yatalak kaldı.
Marovitch o olayı, daha sonra Akşam gazetesine şöyle anlattı:
'Peronda beklerken kalabalık arasında kaldım. Tren geliyordu. Aramızda sadece iki metre kalmıştı. O anda biri ya da birileri beni itti ve raylara düştüm. Hareket halindeki trenle peron arasında sıkıştım. O an içimden 'Her şey bitti' dedim. Tren son saniyede, başımın hemen yanında durabildi. Yoksa facia olacaktı. Kaburgalarım kırıldı, başım delindi. Korkunçtu.'
Basit bir kaza olduğuna hiç inanmadı
Yine Marovitch'e göre, İtalyan makamlar kısa süre sonra kazayla ilgili soruşturma dosyasını kapattı. Bunun üzerine Marovitch, olayın aydınlatılması için ikinci kez dava açtı. Termini'deki kamera kayıtları esrarengiz şekilde ortadan kaybolmuştu ve İstanbul'da telefonla ölüm tehditleri de alan Marovitch, olayın basit bir kaza olduğuna hiç inanmadı.
