Tutuklu gazeteci Furkan Karabay’ın davası ertelendi
Tutuklu gazeteci Furkan Karabay, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasına ilişkin haberi nedeniyle 'hedef gösterme', 'hakaret' ve 'halkı yanıltıcı bilgi yayma' suçlamalarından açılan davanın ilk duruşması kapsamında hakim karşısına çıktı. Savcılık mütalaasını sundu, dava 2 Ekim'e ertelendi.
15 Mayıs’ta tutuklanan Karabay’ın yargılandığı dava, önceki tutukluluyla ilgili. Karabay, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e operasyon yapıldığı süreçte yaptığı haberler nedeniyle tutuklanmıştı. Başka bir dosya nedeniyle şu an tutuklu bulunduğu Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan (Silivri) getirilen Karabay, jandarma görevlileri eşliğinde duruşma salonunda hazır bulundu.
DİSK Basın-İş, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Türkiye temsilcisi, MLSA, Punto 24 ve çok sayıda meslektaşı da duruşmayı takip etti.
Kimlik tespiti ile başlayan duruşma, hazırlanan iddianameye karşı yapılan savunma ile devam etti.
Punto 24’ün haberine göre, “Baştan savma bir iddianame” diyerek savunmasına başlayan Karabay, “Bu tür iddianamelerden, siyasi davalardan dolayı yargıya güven yerlerde. Yaptığım işte habercilik ve gazetecilikten başka bir faaliyet yok. Böyle bir haber olsun, yine yaparım. Çünkü biz uslanmaz, yılmayız. Bazıları gibi çetelere çalışmıyoruz. Biz gazeteciler olarak halka karşı sorumluyuz. Hapiste de olsak yine çıkarız, yine gireriz. Ama yazmaya devam ederiz. Burada yargılanan da gazetecilik faaliyetidir” şeklinde konuştu.
“Dosyada gazetecilik faaliyetinden başka bir şey yok”
Karabay savunmasının devamında şunları söyledi: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve yardımcısının adını kullanmak belli kuruluşlara serbest, bize mi yasak? Bu iki zat isimlerini sadece kendi istedikleri medyanın kullanmasına izin veriyorlar. Dava konusu haberde Ahmet Özer’in tutukluluğa sevk yazısı ve Özer’in avukatlarının itiraz dilekçesindeki tespitler yer alıyor. Burada herhangi bir suç yok. Baştan savma bir iddianame hazırlanmış. Bu iddianame, kendi başsavcısını kimliğini açıklayarak ifşa ediyor, savcının mantığıyla bakınca. Bu dosyada habercilikten, gazetecilik faaliyetinden başka bir şey yoktur.”
“Hapiste de yazarız, çıkınca da”
Karabay, “Bugün aynı suçlamadan dolayı ben yine tutukluyum. Muhtemelen tutuklu olduğum dosyadaki mağdurlar yine başsavcı ve yardımcısı olacak. Biz hapiste de yazarız, çıkınca da. Hapisten çıkarız, yine gireriz. Çünkü biz gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Çeteler ve hukuku katledenler mutlaka kaybedecek. Biz gazeteciler kendimizi değil halkın çıkarlarını düşünüyoruz ve bir gün mutlaka kazanacağız” sözleriyle savunmasını sonlandırdı.
Avukat Enes Hikmet Ermaner, “Müvekkil daha önce de ‘terörle mücadele görev almış kişileri hedef göstermek’ suçlamasıyla yargılanmış ve beraat etmiştir. Yine pek çok gazeteci aynı suçlamayla yargılanmış ve haklarında beraat kararları verilmiştir. Müvekkile atılı suçlamaların unsurları oluşmamıştır. Beraat talep ediyoruz” dedi.
Karabay’ın bir diğer avukatı Özge Naz Akkaya da, “Müvekkile atılı üç farklı suç var. Müştekiler Akın Gürlek ve Can Tuncay’ın ne şekilde terör örgütlerine üye gösterildiğine iddianamede yer verilmemiştir. Haber içeriği görünür gerçekliğe uygundur dolayısıyla yanıltıcı bilgiyi yayma söz konusu değildir. Haber içeriğinde hakaret içeren bir ifade de bulunmamaktadır. Dolayısıyla her üç suçlama yönünden de unsurlar oluşmamıştır. Beraat talep ediyoruz” sözlerini kullandı.
Savunmaların ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Karabay’ın üzerine atılı her üç suçlama yönünden de cezalandırılmasını istedi.
Karabay ve avukatları esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti. Ayrıca Karabay’ın avukatı Enes Hikmet Ermaner, müvekkilinin kaçma şüphesi bulunmadığını belirterek, hakkındaki yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını istedi.
Süre talebini kabul eden mahkeme, Karabay hakkındaki yurtdışı çıkış yasağını kaldırdı. Bir sonraki duruşma tarihi 2 Ekim günü saat 11.30 olarak belirlendi.
Ne olmuştu?
Dava konusu paylaşımlar nedeniyle 9 Kasım 2024'te tutuklanan Karabay, 18 Kasım’da tahliye edilmişti.
Karabay, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan yeni bir soruşturma kapsamında da 15 Mayıs günü gözaltına alınarak aynı gün "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" ve "cumhurbaşkanına hakaret" suçlarından tutuklanmıştı.
