Tokyo Bölüm I: Büyük, kalabalık ve çılgın!
BAWER ÇAKIR
[email protected]
Düzenli okuyucularımız hatırlayacaklardır, bir önceki Derkenar’da Japonya gezisi öncesi yapılacak hazırlıkları sıralamış, yola çıkmıştık. Kaldığımız yerden devam edelim... İlk durağımız başkent Tokyo!
Metropol gibi metropol
Bu kadar yoğun bir havaalanı olup da nasıl bu kadar sakin olduğuna hayret ettiğim ve bunun yarısı kadar yoğun olmasına rağmen Yeşilköy Atatürk Havalimanı neden bu kadar kaotik diye hayıflandığım pek şukela havaalanı. Şehir merkezine trenle bir saatte varıyorsunuz. Öncesinde JR Line kartınızı aktive ettirmeyi unutmayın.
Tokyo çok kalabalık, özellikle mesai saatlerinde neredeyse her yerde insan oluyor. Tokyo kalabalık olmasına rağmen hem ferah mimarisi hem de fantastik raylı sistemi ile lafta değil, pratikte de gerçek bir metropol. İnsan sırf İstanbul’da olmayan ama bir metropolde olması gereken şeyler neler görmek için bile Tokyo’ya gidebilir.
Tokyo metrosu ayrı bir başlığı hak ediyor. Büyüleyici, akıl almaz, büyük, inanılmaz. Bu yıl 99. yaşını kutlayan Tokyo metrosu dev şehirdeki hemen hemen her yere varmanızı sağlamakla kalmıyor, şehirler arası yolculuklar için bineceğiniz trenlere de sizi hızlıca kavuşturuyor. Diğer şehirlere gidecekler Tokyo Station’ı not etsin. Metro ile ilgili söyleyebileceğim tek şey: Japon yapmış arkadaş!
Et yemeyenler işkenceye hazır mısınız?
Japonya et yemeyenlerin, özellikle de veganların cehennemi olabilir (Gel sen ne çektiğimi bir de bana sor!). Bu nedenle vejetaryen ve veganlar şehirdeki lokantaların bir listesini, mümkünse harita çıktılarıyla hazırlayıp yanlarına alsınlar. Neredeyse her şeyin içine et ve yumurta koyan Japonlar “Ben et yemiyorum” dediğinizde size balık getiriyorlar. Bu nedenle kaldığınız oteldekilere neyi yemediğinizi bir kâğıda yazdırmanızı tavsiye ederim. Öte yandan avokadolu ve salatalıklı sushi yapan yerler var.
Not: Tokyo bir yazıya sığmayacak kadar büyük ve enteresan bir şehir. Bu nedenle şehirde ziyaret edilecek yerler ve gece hayatına dair kısa notlar bir sonraki Derkenar’a.
