Thomas de Waal: Batılı aktörler uluslararası bir gücün gerektiğinin farkında

Thomas de Waal'in değerlendirmeleri şöyle: 

Hem Karabağ'daki sahadaki durumla ilgili endişe verici raporları okumak hem de BM Güvenlik Konseyi toplantısında Batı'nın tepkisini görmek, Bosna savaşının başlangıcına dair rahatsız edici bir deja vu. (umarım yanılıyorumdur)

Temelde, ilk müzakereler: İyi. Ama aynı zamanda, Laçin üzerinden toplu gıda ve malzeme dağıtımına yeniden başlanmıyor, binlerce Karabağlı evlerinden kovuldu, Azerbaycan askerleri hâlâ kendi isteğiyle hareket ediyor.

Kırsal bölgelerden çok fazla bilgi yok ama saldırılara dair güvenilir raporlar var.

BM oturumunda Batılı yetkililer, özellikle ABD, Fransa ve Almanya (sadece onlar değil) askeri güç kullanımı nedeniyle Azerbaycan'a karşı son derece sert bir dil kullandı. Uluslararası bir insani misyon ve sahada bulunma çağrısında bulunuluyor.

Almanya Dışişleri Bakanı'nın sözleri  önemli: "Dağlık Karabağ sakinleri korkusuzca, şiddet korkusu olmadan, evlerinden zorla çıkarılma korkusu olmadan, dillerinden ve dinlerinden mahrum bırakılma korkusu olmadan yaşamayı hak ediyor."

Ancak korkarım ki Azerbaycan'ın umursadığı ana mesajlar, tam destek veren Türkiye ve kendi varlığını sürdürmek için yerel Ermeni haklarıyla ilgili her türlü meseleyi takas etmek isteyen Rusya'nın mesajları.

Rusya yalnızca "Dağlık Karabağ'daki silahlı çatışmanın dramatik bir şekilde arttığını" söyledi, AB'yi suçladı ve şu sonuca vardı: "Bölge, Rus barışı koruma birliğinin rolünden başka bir alternatif bilmiyor."

Ana sonuç şu: Batılı aktörler yerel Ermenileri korumak ve olayları denetlemek için sahada bir tür uluslararası varlığın olması gerektiğini biliyor ve söylüyor, ancak şu anda hem Azerbaycan hem de Rusya bunu engelliyor.