Tekmili birden Kardashianlık halleri
Bugüne kadar ‘Keeping up with the Kardashians’ı (KUWTK) hiç izlememiş olanlar için, programın genel hatlarını çizerek başlayacağım yazıya. Kardashianlar, yani Kim, Khloe ve Kourtney, anneleri Kris Jenner, Kris ve Bruce’un kızları Kendall ve Kylie Jenner, birbirlerinin evlerinde veya restoranlarda buluşur, şahsi veya ailevi meseleleri konuşurlar. Genellikle ‘gönül koymak’ olarak tezahür eden şahsi meseleler, aralarından birinin, aile içindeki başka biri veya birileriyle yaşadığı anlaşmazlıkları içerir; kardeşle veya eşle, en çok da anneyle anlaşamama üçgeninde sekiz yıldır devam eden bir şahsi problemler döngüsü var programda. Sohbet için bir araya geldiklerinde, hatta bölüm boyunca, sürekli olarak bir şeyler yiyor veya içiyorlar. Tartışmaların veya sohbetin ana konuları, eski ve yeni evlilikler, çocuklar, aile içi dayanışma, hayaller, hayal kırıklıkları, kim ne giydi, giymeli, kesinlikle giymemeli, kim saçını nasıl yaptı, yapmalı, kesinlikle yapmamalı, ünlü ve popüler olmanın güzellikleri veya zorlukları. En fazla 20 saniye süren bu ‘önemli’ konuşmalar, kahramanlar telefonlarıyla oynadıkları veya sıkılıp mekânı terk ettikleri için sürekli olarak bölünür. Yani daha seyirci meselenin özünü anlamadan, hararetli bir tartışma yaşanmış, arada birkaç gözyaşı dökülmüş ve “Seni seviyorum” cümleleriyle, çoktan barışmışlardır. Son derece ‘beyaz Amerikalı’ ve tasasız bir hayat süren Kardashianların, bu saydıklarım olmadan 10 sezon boyunca 40 dakikalık bölümleri ‘dolduramazlardı’ herhalde.
Baba Bruce Jenner’ın ameliyatla kadın olup Caitlyn adını alarak yaptığı ‘geçiş’in, programa büyük reytingler kazandırdığını hatırlatarak, akıllara takılan soruya geçelim: Nasıl hâlâ bu kadar fazla izleniyorlar? 10. sezonun başlamasıyla, Buzzfeed adlı haber-blog sitesinde yayımlanan, Kardashianların medyayı nasıl manipüle ettiğine ilişkin yazı, bu soruya büyük ölçüde cevap veriyor. Yazıda, her yaptıkları olay olan Kardashianların özel hayatlarıyla ilgili sürekli bir bilgi akışı olduğu ama medyada veya sosyal medyada bu konulara dair hiçbir detaya ulaşılamadığı belirtiliyor. Konunun bütününe ancak, KUWTK’yi izleyerek vâkıf olunabiliyor. Aile fertleri, sorulara sürekli olarak “Bunun cevabını almak istiyorsanız KUWTK’nin yeni sezonunu beklemelisiniz” gibi yanıtlar veriyor. Ermenistan’ı fethettiğini bildiğimiz Kardashianların orada neler yaşadıklarını tam olarak görmek için yaz boyunca beklemek zorunda kalmamız, tam olarak bu yüzden.
Ödünsüz Kardashianlık
Düşünün; Ermeni Soykırımı’nın yüzüncü yılında, gelmiş geçmiş en ünlü Ermeni Kim Kardashian, kendi kadar ünlü eşi rapçi Kanye West, bebekleri ve Khloe Kardashian’la birlikte Ermenistan’a gidiyor. Programda bugüne kadar bir kez bile dişe dokunur bir şey söylemeyen Kim Kardashian sözlerine, “Bu yıl Ermeni Soykırımı’nın yüzüncü yılı. Bir milyondan fazla insan öldürüldü. Bu çok üzücü” diyerek başlıyor. Daha sonra Ermenistan’a gitmenin ve ailesinin köklerini aramanın onun için ne kadar önemli olduğundan bahsediyor. Bunu televizyonda milyonların önünde yapıyor olmasının şok ediciliği bir yana, Kardashian soyadı dışında Ermeniliğe dair hiçbir iz taşımayan Kim’in aslında Ermeni, hatta diasporalı bir Ermeni olduğu gerçeği bir anda kafanıza dank ediyor. Yine de, özel jetiyle Yerevan’a uçarken ve havaalanına indiğinde üst düzey devlet yetkilileri ve büyük bir kalabalık tarafından karşılandığında, onun 35 milyon takipçisi olan selfie kraliçesi Kim olduğunu hatırlıyoruz.
Kardashianlar, Ermenistan’da da Kardashianlıklarına devam ediyorlar. Otele yerleşir yerleşmez, Kim, Khloe’ya hamile olduğunu açıklıyor. Kız kardeşleri Kendall’ın Harper’s Bazaar dergisine kapak oluşundan; erkek kardeşleri Rob’un son zamanlarda içine çok fazla kapandığından; Kris Jenner’ın, Bruce’un ‘geçiş’inden sonra ağır bir depresyonda olduğu için ona yardım etmeleri gerektiğinden (mesela bu konuşma, ‘aile içi dayanışma’ kategorisine giriyor) konuşuyorlar. Hatta, ‘gönül koyma’ kategorisinde, Khloe, Kim onu Kanye West’in bir geceyarısı havuz kenarında verdiği konserden haberdar etmediği için çok alınıyor. Khloe ayrıca eski kocasını merak ettiği için Kim’den azar işitiyor. Kardashianlar, tartışılan mevzularda istikrar sağladıkları gibi, sürekli yemek (bu bölümün öne çıkan yiyeceği lavaş) ve selfie çekmek konusunda da ödün vermiyorlar.
Soykırımdan Rob’un özel hayatına
Bütün bunların yanında, bir halıcı, Soykırım Anıtı, Kim’in büyük büyükbabasının Gümrü’deki evi ve Keğart Manastırı ziyaret ediliyor. Gümrü’deki evlerinin hâlâ ayakta olduğunu ortaya çıkaran bir soybilimi uzmanıyla çıkılan öğle yemeğinde, “Soykırımda 1.5 milyon insanın öldü”, “Bu yüzden ABD’ye taşındı ailem”, “Osmanlı Ermenileri yok etmek istedi”, “Öncelikli hedef din adamlarını ve entelektüellerdi”, “Ermeniler boğularak, asılarak ve canlı olarak gömülerek öldürüldü” ve “ABD soykırımı tanımıyor, biz bu konuda farkındalık yaratmak istiyoruz” cümleleriyle, KUWTK tarihindeki tartışmasız en iç kapatıcı mevzu da açılmış oluyor.
Kim, Soykırım Anıtı ziyaretinden sonra şöyle diyor: “Babam için soykırımı anlamamız çok önemliydi. Biz büyürken hep bu konuda konuşurdu. Burada olmak benim için bu yüzden çok önemli, kaç hayatın yok olduğunu veya mahvolduğunu daha iyi anlıyorum. Çok güzel bir anıt burası, nefesinizi kesiyor. Bu soykırımın 100 yıldır inkâr ediliyor oluşu akıl almaz bir şey. Bu konuda farkındalık yarattığım için gururluyum. Atalarımın başından çok şey geçti. Umarım bir gün ABD bu soykırımı tanır.” Dönüş yolunda ise, inkâr meselesine dair, “Ortada gerçekler varken, insanlar nasıl inanmaz?” diyor. Biraz safça, fazlasıyla beylik olan bu cümleler, abartısız, Kim Kardashian’ın, hatta herhangi bir Kardashian’ın bu programda bugüne kadar kurduğu, belki de anlamlı cümleler olsa da, Kim’in aslına dönmesi ışık hızında oluyor. Kardashian, ‘format’ gereği, bu meseleyi de bir şekilde aile içi meselelere bağlayarak, konuyu Kardashian soyadının tek vârisi olan Rob’un özel hayatına getiriyor: “Babamız her zaman köklerimizle gurur duydu. Rob’un böyle hissetmemesi, bir aile kurmak istememesi beni çok üzüyor.” Bu sözler üzerine, Khloe, “Rob zor bir zaman geçiriyor. Yapabileceğimiz tek şey onun yanında olmak. Onun iyi olmasını, ondan daha fazla istememiz mümkün değil” gibi klişelerle kardeşi Kim’i teselli ediyor.
Böylelikle, Soykırım Anıtı ziyaretinin yıkıcı etkisini bir anda üzerlerinden atan Kardashianlar, günlük hayatlarına dönüyor, telefonlarını ellerine alıp, akşam yemeğinde ne yiyeceklerini düşünmeye başlıyorlar.
