Tahsis kararı iptal edildi, mülkiyet sorunu devam ediyor
Mardin’in büyükşehir olmasının ardından, köy tüzel kişiliklerine ait mülkler, Valilik bünyesinde kurulan Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu, ibadethanelerin mülkiyetlerini Hazine’ye devretmiş, ardından da Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis etmişti.
Karara dönük tepkilerin büyümesinin ardından Valilik geri adım atarak kararı iptal etti.
3 Temmuz Pazartesi günü Mardin Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu yeniden toplantı yaptı. Toplantıya Mor Gabriel Manastırı Vakfı Başkanı Kuryakos Ergün de katıldı. Toplantıda, Süryanilere ait ibadethanelerin Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmesini öngören karar iptal edildi.
Edinilen bilgiye göre, karara yönelik tepkilerin ardından İçişleri Bakanlığı, Valilik’ten kararın iptal edilmesini istedi. Valilik gelen talimat üzerine komisyonu yeniden toplayarak tahsis kararını iptal etti.
Sorun devam ediyor
Mardin’de bulunan Süryani vakıfları, sadece tahsis edilmesi kararının değil, tapuların Hazine’ye devredilmesi yönündeki kararın da kaldırılması için Valiliğe başvurdu.
Mor Gabriel Vakfı Başkanı Kuryakos Ergün, kararın iptal edilmesinin sorunu ortadan kaldırmadığına dikkat çekti. Ergün, yıllardır kendilerine ait olan ibadethanelerin tapularının halen Hazine üzerine tescilli olduğunu ve bu kararı ortadan kaldırılarak tapuların Vakfa iadesini istedi.
Süryani Vakfı, Hazine’ye tahsis edilen tapuların iadesi için davalara devam edecek.
Lozan’ın ihlal edilmiyor mu?
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da konuyu Meclis gündemine getirdi. Paylan, Başbakan Binali Yıldırım ve Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’a cevaplamaları için soru önergesi verdi. Paylan, uygulamaların Lozan’a aykırı olup olmadığını sordu.
Paylan’ın soruları şöyle:
“Mardin’de Süryani toplumuna ait kilise, manastır, mezarlık ve diğer arazi ve mülkler hangi sebeple Hazine’ye devredilmiştir?
Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından Belediye’nin mahkemeye taşıdığı davaların akıbeti ne olmuştur?
Mardin’de Süryani toplumuna ait tarihi mülklerin devlet tarafından korunamaması Türkiye’nin kurucu sözleşmesi Lozan Antlaşması’nın azınlıkların ibadethane ve mezarlıklarına güvence sağlayan 42/3 maddesi ile 38. maddeden 44. maddeye kadar olan maddelerin kapsadığı hükümlerin temel yasalar olarak tanınması ve hiç bir kanunun, hiç bir yönetmeliğin (tüzüğün) ve hiç bir resmi işlemin bu hükümlere aykırı ya da bunlarla çelişir olmaması ve hiç bir kanun, hiç bir yönetmelik (tüzük) ve hiç bir resmi işlemin söz konusu hükümlerden üstün sayılmamasını belirten 37. maddenin ihlali değil midir?”
