Sen misin İngilizce kursu açmaya kalkan
FUNDA TOSUN
[email protected]
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından 2011 yılında hazırlanan bir raporda, Protestanların misyonerlik yaptıkları gerekçesiyle takip edildiği ortaya çıktı. Raporda, Protestan kiliselerinin İngilizce kursu adı altında misyonerlik faaliyeti yaptığı iddia edilirken, CHP’li Maltepe Belediyesi’nin de misyoner faaliyetlere finansal destek verdiği iddia ediliyor. Geçmiş yıllarda benzer haberlerin ardından Hıristiyanlara yönelik saldırılar artmıştı. MİT raporu, “Acaba yeni saldırılar mı kışkırtılıyor?” sorusunu akıllara getirdi.
Milli Gazete’de 1 Aralık tarihinde yayımlanan “İngilizce kursuyla misyonerlik” başlıklı habere göre, Protestan kiliselerinin özellikle Kürt vatandaşlara yönelik misyonerlik faaliyetleri yürüttüğü iddia ediliyor. Raporda, misyonerlerin, maddi yapısı ve ailevi bağları zayıf şahısları öncelikli hedef olarak seçtiği ‘uyarısında’ bulunan MİT, Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki genç ve eğitimsiz nüfusun misyonerlerin hedefinde olduğunu kaydediliyor. “Misyonerlerin İngilizce dil dersi vererek inançlarını sorgulama aşamasındaki gençlere yaklaştıkları, ikna edebildiklerini cemaatlerine kazandırmak suretiyle zaman içinde dini eğitim de vererek misyonerlik faaliyetlerine yönlendirdikleri değerlendirilmektedir” ifadelerinin yer aldığı raporda bu kursların ‘sosyal bir hizmet yapıyor ’ izlenimi vererek yürütüldüğü iddia ediliyor.
Hakkâri sokaklarında faaliyet gösteren iki Korelinin kahvehane ve derneklere giderek misyonerlik yaptığının da yazıldığı MİT raporunda bu Korelilerin Kürtçe ve Türkçeyi de iyi bildikleri vurgulanıyor. Raporda misyonerlerin vatandaşlarla konuşurken gizlice çekilmiş fotoğrafları da bulunuyor.
Diyarbakır Protestan Kilisesi kontrolünde faaliyet gösteren Diyarbakır Kilise Derneği bünyesinde 2011 yılında satın alınan bir binada İngilizce kursları adı altında misyonerlik yapıldığı kaydedilen raporda, Zirve Yayıncılık Diyarbakır irtibat bürosunun özel takibe alındığı dikkat çekiyor.
‘MİT suç işliyor’
Zirve Yayıncılık Merkez Büro Yöneticisi Hamza Özant, MİT raporuna tepki göstererek, Türkiye’de pek çok şeyin değişmiş olmakla birlikte devletin Hristiyanlarla ilgili algısının değişmediğine dikkat çekti. Özant, “Yürüttüğümüz tüm faaliyetler yasal olmasına rağmen devlet bizi izlemeyi bırakmıyor. Her şey eski tas eski hamam” dedi. MİT’in bu raporu basına sızdırmasını hedef gösterme olarak değerlendiren Özant, “Zirve katliamından sonra sadece bir ay bize koruma sağlayan devletten istediğimiz bizi koruması değil. Sadece bizi hedef göstermesin yeter. Zirve katliamından önce Malatya’daki yerel gazetelerde yapılan pek çok haberle açık hedef konumuna geldik ve sonuçta üç insanımız katledildi. Şimdi yapılmak istenen yeni bir katliam mı merak ediyoruz” dedi. Misyonerliğin suç olmadığının anlaşılması gerektiğini söyleyen Özant, MİT’in raporunun ise suç olduğunu ve savcıların harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Protestan Kilisesi yöneticisi Ahmet Güvener ise, yapılan haberlerle açık hedef halinde olduklarını, iki kez suikast girişimine maruz kaldığını söyleyerek yapılan soruşturmaların “takipsizlikle” sonuçlandığını ifade etti. Raporda iddia edilen binayı kiralık mekân bulmakta zorlandıkları için 100 bin TL banka kredisi çekerek aldıklarını söyleyen Güvener, “Raporda geçen binada İngilizce kursu vermiyoruz. Cemaat üyelerimiz İngilizcelerini geliştirmek amacıyla konuşma pratikleri yapıyor ve kimseyi din değiştirmek için zorlamıyoruz” dedi.
CHP’Lİ BELEDİYE DE HEDEFTE
Haberin ‘Misyonerlerin Sponsoru: CHP’li Belediye’ başlığıyla verilen bölümünde, İstanbul’da 2010 ve 2011 yaz aylarında İstanbul Proteston Kilisesi ile Maltepe Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği İngilizce kulübü dersleri de yer aldı. Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapılan derslerin öğlen yemeğinin dahi CHP’li Maltepe Belediyesi tarafından karşılandığı iddia edildi.
Maltepe Belediyesi Basın Danışmanı Zafer Aykut söz konusu haberdeki iddialara yönelik olarak geçen yıl yaz döneminde Protestan Kilisesi’nin Amerika’dan getirdiği öğretmenlerle çocuklara yönelik 24 günlük bir dil kursu verdiklerini ifade etti.
Aykut, “Bu kurslar tamamen çocuklarımızın dil eğitimlerini pekiştirmek amacını taşıyordu. Misyonerlik faaliyeti olarak nitelendirilecek bir çalışma yapmadık. Kursu veren öğretmenlerimizin de öğle yemeklerini karşıladık. Fakat bunun misyonerliğe sponsorluk olarak değerlendirilmesi çok büyük bir ayıp. Yaptığımız çocuklarımızı eğiten öğretmenlere bir çeşit kadirşinaslıktı” dedi. Aykut, çıkan benzer haberlerden dolayı bu yıl söz konusu kursları yapmadıklarını da sözlerine ekledi.
2001 yılı Aralık ayında yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında “iç tehdit” olarak kabul edilen misyonerlik, bu tarihe kadar milli güvenliğe tehdit olarak sayılan “azınlık faaliyetleri” yanında Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’nde yerini almıştı. Devletin “misyoner avı” resmi statüye böylece kavuşmuştu.
