Seçmeli Kürtçe dersi sinyali
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer Kürtçe eğitim ve zorunlu din dersiyle ilgili önemli açıklamalar yaparken, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran düzenlemenin görüşülmesinde Meclis Komisyonu'ndaki kavgayla ilgili konuştu.
Bakan Dinçer Kürtçe eğitim tartışmasıyla ilgili olarak, 'Eğer Türkiye'yi demokratikleştiriyorsanız Kürtçe'nin seçmeli ders olmasında ne mahsur var?' dedi. Yeni düzenlemeyle ilgili CNN Türk'e konuşan Dinçer, 'Eğitim sistemini baştan sona kadar değiştiren bir düzenleme yapılmıyor. Sadece ve sadece eğitimin yapısı düzenleniyor' ifadesini kullandı.
Din dersi başka ülkelerdekiyle bağdaşmıyor
Milli Eğitim Bakanı din dersiyle ilgili bir soru üzerine şunları söyledi; 'Din Kültürü ve Ahlak dersi başka ülkelerde okutulan din dersine tekabül etmiyor. Ben din dersi denildiğinde İslam, Hristiyanlık ve Museviliğin ya da kendi inancı neyse onun öğretilmesini anlıyorum.' Bakan Dinçer, 'Aleviler kendi derslerini almak istiyorlarsa onlara o dersleri vermenin ne mahsuru var?' şeklinde konuştu.
'Kılık kıyafet' gündemde yok
İmam Hatip liselerinin durumuyla ilgili konuşan Bakan, 'İmam Hatip okulunu tercih eden bir öğrenci zaten Kur'an dersi alıyor' diyerek şunu vurguladı: 'Kılık kıyafetle ilgili bir yönetmelik değiştirmiş değiliz. Bütün bunlar tartışma konusu değil. Gündemimizde bunlar yok.'
Kürtçe seçmeli ders
Kürtçe eğitimin seçmeli ders olarak okutulabileceğine işaret eden Ömer Dinçer, 'Eğer Türkiye'yi böyle demokratikleştiriyorsanız Kürtçe'nin seçmeli ders olmasında ne mahsur var?' dedi.
Komisyondaki kavga
Önceki gün Meclis Komisyonu'nda 4+4+4 düzenlemesi esnasında ortaya çıkan görüntüleri değerlendiren Bakan şunları dile getirdi: 'Bir haftadır CHP'liler sürekli erken gelip oraya oturdular, sürekli konuşarak başkasına söz hakkı vermediler. AK Parti'nin 100 milletvekiliyle gelip oraya oturmasını meşru hale getiren, CHP'nin gösterdiği tavırdır.' Dinçer sözlerine şöyle devam etti: 'Ben komisyonda yoktum. Normal şartlarda komisyon başkanımız ve AK Parti yönetimi muhalefetin konuyla alakalı bütün sözleri söylemeleri konusunda büyük fırsat verdiler. Orada günlerce konuşulanın tartışılanın göz ardı edildiği bir yöntem izlendi. Bir konuyu tartışmak ayrı bir şeydir bir süreci engellemek ayrı bir şeydir.'
