Samatya'nın kabusu: “Neden yaptığımı hatırlamıyorum”
Polis, Murat N. isimli şüpheliyi biri cinayetle sonuçlanan 5 saldırının faili olarak gözaltına aldı. Fatih'te 2 aydır kaldığı pansiyonda yakalanan 40 yaşındaki şüphelinin benzer suçlardan sabıka kaydının olduğu belirlendi.
Güvenlik kameraları cinayet öncesini böyle kaydetti
Şüphelinin yalnız yaşadığını tespit ettiği kadınlara yönelik saldırıları soygun amaçlı gerçekleştirdiğinin belirlendiği ifade ediliyor.
Hürriyet.com.tr'de yer alan habere göre saldırganın bir süre çay bahçesinde temizlikçi olarak çalıştığı ve şu an işsiz olduğu öğrenildi.
Polis, en önemli delili Samatya'daki evinde öldürülen Marisa Küçük'ün çantasında buldu. Marisa Küçük'ün çantasındaki zarfta çıkan kan örneği ile yakalanan şüpheli Murat N.'nin kan örneğinin uyuştuğu tespit edildi.
Saldırganı yakalamak için 155 Güven Timi, 55 resmi ekip ve 25 yunus ekibi görev yaptı.
Önce reddetti, sonra kabul etti
Mağdurlar ve tanıkların ifadeleriyle güvenlik kamerası kayıtları aynı kişiyi işaret etti. Murat N. önce suçlamayı reddetti ancak kan örneği dâhil delil listesini görünce daha fazla dayanamadı.
Murat N. 3'ü Ermeni asıllı 5 kadına yönelik saldırının faili olarak yakalandı. Bu olaylardan 4'ünün faili olduğu kesin delillerle tespit edildi. Şişli'de yaşanan gasp amaçlı saldırıyla ilgili çalışmalar sürüyor.
“Hatırlamıyorum”
Murat N. çelik yelekle adliyeye sevk edildi. Şüpheli, gazetecilerin ''Neden vatandaşlarınıza saldırdınız?'' sorusuna, 'Hatırlamıyorum, hatırlasam söylerdim' dedi.
(Haber: Kaynak Hürriyet, Fotoğraf: Cihan)
Editörün notu: Sabah saatlerinde ortaya çıkan haberin ardından, “Hepimiz Samatyalıyızın altından fiyasko çıktı”, “Hepimiz Ermeniyiz’ciler şimdi nerede” tarzında yazılar ve yorumlar vakit kaybedilmeden haber sitelerinde yer buldu. Bu etik dışı tutumun öne çıkarılması gerekenleri gölgelememesi gerekiyor.
Burada birinci öne çıkması gereken; ırkçılıktan fazlasıyla zarar görmüş bir azınlığın, yani Ermenilerin, başına gelen olaylara Türk, Kürt, Ermeni herkes ‘Ermeni komşuma dokunma’ diyerek duyarlılık göstermiştir. İkincisi; muhtemelen bu duyarlılığın da etkisiyle, emniyet birimleri örnek bir çalışma yürüterek, olayı aydınlatmıştır. Burada tek arzu edilenin olayın aydınlatılması olduğu için, akla gelen ilk ihtimalin değil de akla daha zor gelebilecek bir ihtimalin sonuç olarak çıkması yukarıda bahsedilenleri gölgede bırakamaz.
Zira eninde sonunda adaletin karşısına çıkacak ‘ırkçı saiklerle’ cinayet işlemiş bir katil de gereken cezayı alacaktır, ‘gasp’ için cinayet işlemiş adi suçlu da gereken cezayı alacaktır. Öte yandan hükmü verilmediği sürece herkesin ‘sanık’ olarak adlandırılması gerektiğini de unutmamak gerekiyor.
Ayrıca gazetecilerin sanığa yönelttikleri ''Neden vatandaşlarınıza saldırdınız?'' sorusu da oldukça sorunlu. Vatandaşlarınız denilirken 'soydaşlarınız' kast ediliyor muhtemelen... Daha önce herhangi bir suçluya, 'neden vatandaşlarınızı soydunuz' veya 'neden vatandaşlarınızı öldürdünüz' diye bir soru sorulduğunu duymuş muydunuz acaba?
