Samatya davası böyle kapanmasın
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamaya, 19 Kasım Perşembe günü devam edildi. Duruşmaya, tutuklu sanık Murat Nazaryan katıldı. Mahkeme, davada kararını vermek için Cumhuriyet Savcısı ve tarafların görüşünü sordu. Cumhuriyet Savcısı, Nazaryan’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini istedi. Savcı, mütalaasında, cinayetin birden fazla kişi tarafından işlenmiş olduğunu belirterek, kimlikleri tespit edilemeyen şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Mahkeme, Nazaryan ve Küçük’ün avukatlarının esas hakkındaki görüşlerini hazırlaması için duruşmayı 2 Aralık’a erteledi.
Delili avukatlar buldu
Davanın açılmasının ardından, Küçük’ün hayatını kaybettiği evde, polis tarafından olay yeri incelemesi yapılmış olmasına rağmen, mağdur yakınları ve avukatları, üzerinde olay gününe ait kan örneklerinin bulunduğu bir örtü ve bıçak bulmuştu. Mağdur yakınları, bulunan örtü ve bıçak üzerinde DNA incelemesi yapılmasını ve soruşturmanın genişletilmesini istedi. Talebi kabul eden mahkeme, 2014 yılının Kasım ayında, örtüyü incelenmesi için Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’ne gönderdi. Adli Tıp Kurumu’nun beş ay sonra mahkemeye sunduğu raporda, davanın tutuklu sanığı Murat Nazaryan dışında, birden fazla kişinin kan örneklerine de rastlandığı, bunlardan en az birinin erkek olduğu belirtildi. Rapor üzerine, mahkeme, DNA eşleşmesi için inceleme yaptı. Adlî Tıp Kurumu, ellerinde bir DNA bankası olmadığı gerekçesiyle inceleme yapmadı.
DNA eşleşmedi
Bunun üzerine, mahkeme, DNA örneklerini, incelenmek üzere, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Laboratuvar Daire Başkanlığı’na ve Jandarma Genel Komutanlığı Ankara Kriminal Laboratuvar Amirliği’ne gönderdi. Ancak her iki güvenlik kurumu da söz konusu DNA’larla ilgili bir eşleştirme yapamadı.
Eşkâl vermişti
Nazaryan, yargılama boyunca, mahkemede, olayla sırasında yanında kimlerin olduğunda dair soruları yanıtsız bıraktı. Ancak Küçük’ün avukatı Eren Keskin’le cezaevinde yaptığı görüşmede, olay günü hap aldığını, bulanık gördüğünü ancak yalnız olmadığını söylemiş, yanındaki kişilerle ilgili eşkâl vermişti.
‘Nefret cinayeti
Küçük’ün avukatı Eren Keskin, savcının mütalaasını Agos’a değerlendirdi. Başından beri savcının soruşturmaya yönelik taleplerinin yerinde olduğunu belirten Keskin, “Delilerin yeterince toplanmaması, suçluların izlerini kaybettirmelerine neden oldu. Bunun bir nefret cinayeti olduğunu düşünüyoruz. Bu boyutun üstünü örtmek için bütün hukukî yollar denendi ama savcının görüşü bizim ileri sürdüğümüz görüşleri doğruladı” dedi.
Diğer saldırılarla ilgili gelişme yok
Samatya’da Maritsa Küçük’ün öldürülmesi dışında, yaşlı Ermeni kadınlara dönük başka saldırılar da olmuştu. İlk saldırı 2012’nin Aralık ayı başında yaşandı. Turfanda Aşık, evinde saldırıya uğrayarak ağır yaralandı. 28 Aralık’ta Küçük’ün öldürülmesinden sonra, 22 Ocak’ta Sultan Aykar evinde benzer bir saldırıya uğradı. Saldırı nedeniyle Aykar’ın gözlerinde ciddi görme kaybı meydana geldi.
Polis, saldırıların ardından Murat Nazaryan’ı saklandığı pansiyonda yakaladı, ancak diğer saldırılarla ilgili herhangi bir inceleme başlatmadı. Maritsa Küçük davasına bakan İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Turfanda Aşık’ın saldırıya uğramasıyla ilgili suç duyurusunda bulundu. Ancak savcılık, saldırıların üzerinden yaklaşık üç yıl geçmesine rağmen, henüz ciddi bir inceleme yapmış değil.
