Rum karnavalı İnönü’ye rağmen yaşıyor
SERDAR KORUCU
[email protected]
Rumların Mesih İsa’nın dirildiği gün olan Paskalya’ya 40 gün kala başlayan ‘Sarakosti’ yani ‘Büyük Oruç’ öncesi yaptığı Baklahorani (Yunanca Apokries) karnavalının ‘Kathara Deftera’ yani ‘temiz pazartesi’ olarak adlandırılan gününde kalabalık akşam 19.00’da Şişli’deki Pangaltı metro istasyonu önünde buluştu.
Renkli kıyafetler giyip maskeler takarak karnavala katılanlar, Ergenekon ve Kurtuluş caddelerini bir süre trafiğe kapatarak ilerledi. Kalabalığın neşe içinde geçtiği güzergâhtaki evlerden alkışlar yükseldi, çiçekler atıldı. Yunanca konuşmalar onlarca yılın ardından bir kez daha bölgede ilk kez bu kadar güçlü yankılandı.
Müzisyenlerin hareketlendirdiği topluluk, sıradan bir düğün salonunu andıran Şişli Belediyesi’nin Kültür Merkezi’ne geldiğindeyse aynı heyecanı yakalayamadı.
Aşk ve şarap üzerine şarkıların söylenmesiyle ünlü olan karnaval alanında içki satışı bulunmuyor, Baklahorani’nin adını aldığı rivayet edilen günün başlıca mezesi olan bakladan yapılan zeytinyağlı fava sofraları süslemiyordu.
Belki de karnavalda yaşananı en iyi ifade edense, soğuk beyaz ışığın aydınlattığı salonun girişinde yer alan, kiriş nedeniyle bir bölümü eksik görülen Mustafa Kemal’in “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözünün yansıyan kısmıydı: “… kalan bir milletin… damarlarından… kopmuş demektir”

