Paşinyan: 40 bin insanı kabul etmeye hazırız ancak bu "A planı" olmamalı
Paşinyan, kabine toplantısında yaptığı konuşmada, Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'dan 40 binden fazla insanı kabul etmeye hazır olduğunu, konunun sadece barınma değil, aynı zamanda gıda, sağlık ve diğer ihtiyaçlarla ilgili olduğunu söyledi. Ancak Paşinyan, Ermenilerin Dağlık Karabağ'dan tahliyesinin 'A Planı' olmadığını da kaydetti.
Ermenistan Başbakanı, şöyle konuştu: “Dağlık Karabağ sakinlerinin evlerinde korkusuzca, onurlu ve güvenli bir şekilde yaşama fırsatına sahip olmaları için her şeyi yapmalıyız. Aslında BM Güvenlik Konseyi'nde üzerinde neredeyse fikir birliğine varılan tartışmaların temel vurgusu da buydu ve biz bu mantığa göre hareket etmeliyiz.”
Nikol Paşinyan, ayrıca, "Ermenistan, Dağlık Karabağ’da tesis edilen ateşkes şartlarına ilişkin müzakerelerde yer almadı ve bu metnin şartlarının görüşülmesine de taraf olmadı. Böyle bir sürecin yaşandığının farkındaydık ancak herhangi bir müdahalede bulunmadık" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
"Bizim, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’da ordusu olmadığını söylediğimiz bir ortamda, (anlaşma metninde) Ermenistan Silahlı Kuvvetleri birliklerinin Dağlık Karabağ’dan çekilmesinin anılması ile ilgili şaşkınlığımı dile getirdim.”
Paşinyan, Rus Barış Gücü'nün bölgede başarısız olduğunu da ifade etti:
“Hiçbir başarısızlığımızdan kimseyi sorumlu tutmuyoruz. 9 Kasım 2020’de Laçin Koridorun'un tamamen Rus Barış Gücü kontrolünde olacağı, Rus Barış Gücü'nün sivil halkın güvenliğini kontrol edeceği yönünde net bir üçlü açıklama var. Biz de 1,5 yıldan bu yana sürekli olarak süreçlerin doğru gitmediğini dile getirmeye başladık. Biz üzerimize düşen sorumluluğu taşıyoruz ancak diğer taraftan Rus Barış Gücü'nün Dağlık Karabağ’da yaşadığı başarısızlıkları da hepimizin göz ardı etmemesi gerektiğini düşünüyorum.”
Paşinyan, son olarak şunları dedi:
“Bu son gerilim neden oldu? Eğer barış güçleri ateşkes konusunda anlaşmaya varabiliyorsa, neden saldırıdan önce Dağlık Karabağ’a saldırının gerçekleşmemesi konusunda anlaşamadılar? Sonuçta herkes bu durumdan endişe duyuyordu, biz de Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan askeri teçhizatıyla çevrili olduğunu söylüyorduk. O zaman neden bu arabuluculuk faaliyeti yapılmadı? Bunlar cevaplanması gereken sorulardır.”
