Paramaz sevdiği topraklarda
IŞİD’in Kobani saldırısı sırasında Ekim 2014’te hayatını kaybeden Suphi Nejat Ağırnaslı ya da Kobani’de aldığı ismiyle Paramaz Kızılbaş’ın kayıp olan cenazesine 15 ay sonra ulaşıldı. Radikal’den İdris Emen’in haberine göre, cenazeyi teşhis etmek için Kobani’ye giden baba Hikmet Acun, oğlunu Kobani’din güneybatı cephesindeki bir bölgede bulduklarını söyleyerek, “Suphi Nejat geçen yıl Ekim ayında 40 arkadaşıyla bu bölgede şehit düştü. O zamandan beri cenazesine ulaşamamıştık. Hem oğlumun cenazesini bulmak, hem de onun uğrunda hayatını kaybettiği toprakları görmek için Rojava’ya geldim. O zamandan beri cenazesini arıyorduk. Arkadaşları Suphi Nejat’ın nerede hayatını kaybettiğini biliyordu. Arkadaşlarının söylemlerinden yola çıkarak geçtiğimiz günlerde Suphi Nejat’ın cenazesine ulaştık. Üzerinde askeri kıyafetleri vardı. Suphi Nejat’ın cenazesini komutanıyla beraber teşhis ettik’’ diye konuştu.
Kobani’de defnedilecek
Cenazeyi almak için ilk olarak geçen yıl Aralık ayında Kobani’ye gittiğini söyleyen baba, 15 aylık sürede yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ben Kobani’ye geldiğimde burada savaş halen devam ediyordu. IŞİD şehir merkezinden temizlenmişti. Ama köylerde şiddetli çatışmalar yaşanıyordu. O zaman savaşın zor şartlarına tanıklık ettim. Biz o zaman da Suphi Nejat’ın nerede şehit düştüğünü biliyorduk. Ancak bölge IŞİD’in elindeydi. Üstelik etrafı mayınla döşenmişti. Bu nedenle cenazeye ulaşamadık. Mart ayına kadar Kobani’de kaldım. Daha sonra birkaç kez Türkiye’ye gidip geldim. Suphi Nejat bu topraklar için savaşırken hayatını kaybetti. Buradaki insanlar Suphi Nejat’ı kabullendi. Ondan saygıyla bahsediliyor. Bu nedenle ailesi olarak Suphi Nejat’ı Kobani’de defnetmeye karar verdik. Suphi Nejat önümüzdeki hafta Kobani’de defnedilecek. Eminim kendisi de burada defnedilmek isterdi."
Beni son kez affedin
1982 doğumlu sosyolog ve çevirmen Suphi Nejat Ağırnaslı, Boğaziçi Üniversitesi, Fen ve Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü'nden mezundu. Ekim 2014’te Kobani’de savaşırken hayatını kaybeden Suphi Nejat Ağırnaslı, YPG saflarında savaşmak üzere Ağustos ayında Kobani’ye giderken ailesine de şöyle bir mektup bıraktı. “Sıradan bir insan olarak doğdum, sıradan bir insan olarak da sizinle vedalaşıyorum. Sizi sıkça yarı yolda bırakmış olduğumu, bazen hoyratça davranmış olduğumu ve üzdüğümü, üzmüş olduğumu biliyorum. Beni son kez affedin.
Artık Neverland'de
Sıradan bir genç olarak sıradan çelişkilerden dolayı, sadece bir tercihte bulundum; her şeyden önce bu tercihi kendim için yaptım. Ulvi bir inanç için yola çıkmadım, ulvi olmayan insanlarla hayatı, büyüsüz bir dünyayı, şeyleşmiş bir dünyayı büyülemek istedim o kadar. Çelişkilerimin aşılamayacağını, zira bunlar toplumsal oldukları için ancak insanın çelişkilerini örgütlemeyi, daha üst bir mertebede toplumsallaştırmaya çalışabileceğini öğrendim. Hayatımda hakikate vardığım en yakın nokta budur.
Söke'de kaçak doğmuş, Türkiyeli bir Duisburglu, Claubergli; Türkiye'deyse her neysem işte o olaraktan hiçbir şeyden pişman değilim. Hayatta her musibet kazanımcı olduğunda insana katkılar sunan bir fırsatmış aslında. Tek derdim asla büyümemek, büyüklerin dünyasının bir parçası olmamaktı, hep çocuk kalmak yani... Şimdi tıpkı Peter Pan gibi Neverland'e gidiyorum, asla büyümemek üzere. Bundan daha çok beni mutlu eden bir şey olamazdı…”
