‘Öldür’ diyenlerin cezasını aldığı güne kadar mücadelemizi sürdüreceğiz
Üç gün sürecek yargılamanın başlamasından önce gazeteci Pınar Öğünç'ün okuduğu açıklamada, hakkında takipsizlik kararı verilen emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün protokole geri döndüğü hatırlatılarak “Küçük’ün protokole geri dönmesinin ne demek olduğunu biliyoruz ve korkmuyoruz. ‘Öldür’ diyenlerin yargılandığı, bu cinayetin bütün sorumlularının cezasını aldığı güne kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dendi.
Sabah saat 10.00’da başlayan davada aralarında Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, İstanbul Emniyeti eski Müdürü Celalettin Cerrah, Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanları Ramazan Akyürek, Sabri Uzun, Ahmet İlhan Güler, Trabzon Emniyeti Eski Müdürü Reşat Altay’ın bulunduğu kamu görevlilerinin yargılanmasına devam ediliyor.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan duruşmalar üç gün boyunca devam edecek. Birleştirilen Dink cinayeti davasının ikinci duruşması 24-25-26 Mayıs tarihlerinde görülmüştü. İlk iki gün kamu görevlileriyle ilgili iddianamenin yanı sıra, dava dosyasıyla birleştirilen Mülkiye eski Müfettişlerinden ve halen Ordu Vali Yardımcısı olarak görev yapan Mehmet Ali Özkılıç hakkında kabul edilen iddianame de okunmuştu. Üçüncü günde, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay savunma yapmıştı.
"Devlet en az 1 yıldır Dink'in öldürüleceğini biliyordu"
Hrant'ın Arkadaşları'nın açıklamasında Dink cinayeti davası 2 Temmuz 2007'de başladığına ve bugün davanın 9. yılında bir kez daha bu cinayetin tanıkları ve takipçileri olarak mahkemede olduklarına vurgu yapılarak, şöyle dendi: "9 yıl boyunca cinayette sorumluluğu olan kamu görevlilerinin yargılanmasını talep ettik. Kamu görevlileri nihayet ifade vermeye başladılar. Cinayet işlendiği dönemde Trabzon Emniyet Müdürü olan Reşat Altay ifadesinde şehirde Hrant Dink'i öldürme hazırlığı içinde olan yapılanmadan haberi olmadığını iddia etti. Altay, kendinden önceki Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek, kendi dönemindeki İstihbarat Şube Başkanı Engin Dinç ve Dinç'ten sonraki İstihbarat Şube Başkanı Faruk Sarı'nın da bu konuda kendisine bilgi vermediklerini söyledi. Bu ifadeyi inandırıcı bulmuyoruz. Sanıkların ifadelerinden ve iki celse boyunca tanık olduğumuz tahliye taleplerinden sonra bir kez daha gördük ki devletin tüm kanatları Hrant Dink'in öldürüleceğini en az 1 yıl öncesinden net bir biçimde, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde biliyordu. Hem Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nün ve Trabzon İl Jandarma Komutanlığı’nın, hem de İstanbul Emniyet Müdürüğü ve İstihbarat Daire Başkanlığı’nın bu konuda detaylı bilgiye sahip olduğunu biliyoruz, bunu yıllardır söylüyoruz."
"Korkmuyoruz"
Ayrıca açıklamada "Mahkemelerin haklarında takipsizlik kararı verdiği şüpheliler ise bu hafta gündemimizdeydi. Takipsizlik kararı verilen şüpheliler arasında Ergenekon davası sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, İstanbul Valisi eski Yardımcısı Ergun Güngör, emekli MİT görevlisi Özel Yılmaz var. Dink ailesi avukatlarının takipsizlik kararına karşı yaptıkları itirazlarının da reddedilmesi üzerine konu Anayasa Mahkemesi (AYM)’ne taşındı. Aynı hafta uzun zamandır ortalıklarda görünmeyen emekli Tuğgeneral Veli Küçük Jandarma teşkilatının kuruluşunun 177. yılı törenlerinde Bilecik’te, devlet protokolünde karşımıza çıktı. Küçük’ün protokole geri dönmesinin ne demek olduğunu biliyoruz ve korkmuyoruz. 9 yıldır sürdürdüğümüz adalet mücadelemizde talebimiz nettir, ‘öldür’ diyenlerin yargılandığı, bu cinayetin bütün sorumlularının cezasını aldığı güne kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" denildi.
Bugünkü duruşmada, önce Trabzon Emniyet’te görevli polis memuru olan ve ikinci duruşmada tahliye edilen sanık Muhittin Zenit’in savunma yapması bekleniyor. Ardından da tutuklu yargılanan, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Amiri Ercan Demir’in savunmasına geçilecek.
