Nihat Kazanhan davası Cizre’de görüldü, sonraki duruşma 23 Eylül’de
Şırnak, Diyarbakır ve Ankara barosu avukatları, Gündem Çocuk Derneği ve Af Örgütü temsilcilerinin de katıldığı davada tutuklu olan polis memurunun tutukluluk halinin devamına karar verilip bir sonraki duruşma 23 Eylül’e ertelendi.
Sanık avukatı, polislerin 12 yaşındaki Kazanhan’a ateş açılmasıyla ilgili “Kasıt yok. Öylece bir atış yapılıyor” ifadelerini kullanırken, “Deliller toplandı. Müvekkilim devlet memuru ve bu önemli dönemde görevini yerine getiremiyor” ifadelerini kullanarak, tutuklu polis için tahliye talep etti.
Kazanhan’ın avukatı Rojhat Dilsiz, ”Müfettişler sanığın hedef gözeterek ateş ettiğini belirtmiştir. Bize çocuk öldüren polis lazım değil. Bu kişiler öncelikle polislikten atılmalıdır. Meslektaşım sanki mağdur olan 12 yaşında bir çocuk ve ailesi değilmiş de 18 aydır tutuklu olan müvekkiliymiş gibi konuşuyor” diyerek sanık avukatına tepki gösterdi.
Kazanhan’ın diğer avukatı Ahmet Özmen ise “Türkiye’de bir cezasızlık iklimi bulunuyor. Bu cezasızlık iklimini ortadan kaldıracak olan siz hakimlersiniz. Adalet için, yargı için en temel sorunlardan bir tanesi cezasızlıktır” dedi.
Avukat: “Gerçek bağlantıların araştırılıp gerçek faillerin ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz”
Duruşma sonrası dava değerlendirmesinde bulunan Avukat Rojhat Dilsiz, “O dönemde çözüm süreciyle ilgili olarak Cizre’ye bir heyet gitti ve halka, partilere, örgüte barış çağrısı yaptı. Heyetin Cizre’de çağrıyı yaptığı gün N. Kazanhan öldürüldü. Bunun barış sürecinin bozulmasını isteyen bir yapı tarafından yapıldığını düşünüyoruz. Bu yüzden mahkemede, olayın Fettullah Gülen Terör Örgütü’yle ilişkisinin de araştırılmasını istedik.
Biliyoruz ki Nihat Kazanhan öldürülen yüzlerce çocuktan sadece biri. Bu yüzden gerçek bağlantıların araştırılıp gerçek faillerin ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz ki bir daha çocukları böyle öldürmesinler” diye konuştu.
Ne olmuştu?
12 yaşındaki Nihat Kazanhan Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Ocak 2015’te polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmişti.
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Kazanhan’ın ölümünden bir gün sonra, 15 Ocak’ta emniyet görevlilerinin herhangi bir sorumluluğu olmadığını açıklamıştı. Ancak kısa süre sonra Nihat’ın polislerce öldürüldüğüne dair polis kamerası görüntüleri basın aracılığıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
Kazanhan’ın öldürülmesi ile ilgili 28 Ocak’ta görüntülerin ortaya çıkmasından sonra 29 Ocak’ta Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Özel Harekat Şube’sinde görevli polis memuru H.V. şüpheli olarak gözaltına alınmış ve tutuklanmış; olay yerindeki boş mermi kovanlarının ise tutuklanan polisin üzerinde zimmetli olan av tüfeğine ait olduğu belirlenmişti.
Olay günü görev yapan özel harekat polislerinden H.V. Kazanhan’ın ölümünden sorumlu tutularak 29 Ocak’ta Mardin’de tutuklandı. Aynı polis daha sonra Cizre Cumhuriyet Savcısı ve Cizre Sulh Ceza Mahkemesi’ne verdiği ifadede Nihat’ı bir başka polisin vurduğunu söyleyince tahliye edildi.
Suçlanan diğer polis memuru Mehmet Nurbaki Göçmez tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi. Olay yerinde bulunan ve tutuklanıp serbest bırakılan polis ve diğer üç polis memuru hakkında da Cizre Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘kamu görevlisinin suçu bildirmeme’ suçuyla dava açıldı. Ancak Nihat’ın avukatları bu karara itiraz etti ve itiraz kabul edilerek olayla ilgili suçlanan ilk polis memurunun da “kasten insan öldürme”den yargılanmasına karar verildi.
