Nefret Suçları yasal düzenlemeyle engellenebilir
Açılış konuşmasını yapan Levent Şensever, Nefret Suçları Yasası Kampanyası Platformu'nun ortaya çıkışını; '47 sivil toplum örgütü olarak bir araya geldik ve tüm toplum kesimlerini ilgilendiren nefret suçlarına ilişkin yasal bir düzenleme gereksinimini Meclis ve kamuoyu gündemine taşımak üzere “SEN DE BAŞKASIN, NEFRETME” sloganıyla Nefret Suçları Yasa Kampanyası’nı başlattık” sözleriyle ifade etti.
Prof Dr. Yasemin İncioğlu Nefret Suçlarını 'çapında başta etnik, ulusal ve dini kimlik, cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli olmak üzere; sağlık durumu, zihinsel ya da fiziksel engellilik, toplumsal statü, siyasi veya felsefi görüş, eğitim durumu gibi özelliklere yönelik olarak da' işlenen suçlar olarak tanımladı. 'Bu suçlar taciz veya hakaretten, mülk ve eşyalara zarar vermeye, okul veya işyerinde zorbalıktan, kundaklama ve cinayete kadar varabilmektedir.'
Öte yandan İncioğlu Nefret Suçları için, “Trabzon’da Rahip Santoro cinayeti (2006), Hrant Dink cinayeti (2007), Malatya Zirve Yayınevi katliamı (2007), Manisa Selendi’de Roman yurttaşlara linç girişimlerinin (2010) yanı sıra çeşitli il ve ilçelerde Kürt yurttaşlara yönelik saldırılar, basında çok sık yer alan LGBT cinayetleri bariz nefret suçlarındandır” dedi. Nefret Suçlarına, “geçtiğimiz Temmuz ayında Norveç'te 78 kişinin öldürüldüğü İslamofobik katliam ve Almanya'da Türkiye kökenlileri hedef alan ırkçı cinayetler, tüm insanlığa ortak ve derin bir endişe yükleyen diğer benzer” olayları da örnek gösterdi.
Nefret Suçlarıyla ilgili yasal düzenlemeleri olan diğer ülkelere de değinilen konferansta, ABD'de, Avrupa'da ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) katılımcısı 56 ülkeden 34'ünün yasal düzenlemelerle bu suçları önlediği ancak Türkiye'nin bu 34 ülkeye dahil olmadığı belirtildi. Bununla birlikte, evrensel insan hakları ölçütlerine dayalı düzenlemeler, ile bu suçların önlenebileceği mesajı verildi.
Son olarak toplantıda, “toplumun bütününü etkileyen 'Nefret Suçları' hakkında en kısa sürede evrensel insan hakları ölçütlerine ve uluslararası örneklere uygun yasal düzenlemelerin” yapılması gerekliliğine işaret edildi.
