Mahkeme "düşünce hürriyeti" dedi, savcılık itiraz etti
Diyarbakır Barosu'nun eski yöneticileri hakkında “Ermeni Soykırımı” ifadesini kullandıkları gerekçesiyle açılan davada verilen beraat kararının gerekçesi belli oldu. İfadenin “düşünce hürriyeti kapsamında” olduğu belirtildi. Ancak beraat kararına savcılık itiraz etti. Baro daha önce üç kez benzer bir suçlama ile yargılanmış, beraat etmiş, savcılık itiraz etmemişti.
Diyarbakır Barosu eski Başkanı Cihan Aydın ile dönemim baro yönetiminde yer alan Muhlis Oğurgül, Ahmet Dağ, Erhan Aytekin, Fırat Üger, Gazal Bayram Koluman, Mehmet Akbaş, Serdar Çelebi, Tevfik Karahan, Ömer Şeran ve Özgür Yılmaz Biçen hakkında "Ermeni Soykırımı" ifadesini kullandıkları gerekçesiyle açılan dava 2 Şubat'ta karara bağlanmıştı.
Aydın ve beraberindekilere, "24 Nisan Ermeni Soykırımı'nı Anma Günü’nde" yaptıkları açıklamada yer alan "Ermeni Soykırımı" ifadesi nedeniyle "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Meclisini, hükümetini ve yargı organlarını alenen aşağılama” suçlaması yöneltiliyordu. Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, baro yönetimi hakkında beraat kararı vermişti.
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre davayla ilgili gerekçeli karar açıklandı. Mahkeme, iddiaya gerekçe yapılan ifadenin eleştiri sınırı içinde kaldığını ve “düşünce hürriyeti kapsamında” olduğunu belirtti. Gerekçeli kararda, eleştiri ve aşağılamaya yönelik hukuki doktrinlere ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararlarına işaret edildi.
Kararda, Diyarbakır Barosu’nun yaptığı açıklamada yer alan ve suç teşkil ettiği öne sürülen kavramlar olan "tehcir", "büyük felaket", "zorla yerinden edilme","jenosid" ve "soykırım" ifadelerinin iç hukuk ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler kapsamında incelendiği; paylaşımlardaki ifadelerle söz konusu kurumları aşağılama kastının bulunmadığı kaydedildi.
Kararda, “(…) yapılan paylaşımın eleştiri kapsamında düşüncenin açıklanması olarak değerlendirildiği, bu itibarla yargılamaya konu paylaşımın düşünce hürriyeti kapsamında düşüncenin açıklanması olarak değerlendirilmiş olmasına istinaden söz konusu paylaşımın yargılamaya konu suçun maddi unsurlarını oluşturmadığı anlaşılmakla (…)" ifadelerine yer verildi.
Baro daha önce üç kez beraat etmişti
Diyarbakır Barosu 24 Nisan anmalarında “Ermeni Soykırımı” ifadesine yer verdiği gerekçesiyle bundan önce 3 kez yargılanmış, üçünde de beraat etmişti. Baro yönetimi bundan önceki beraatlerde savcılığın da karar uyduğunu ancak son beraat kararına savcılığın İstinaf’ta itiraz ettiğine dikkat çektiler. Son davayla ilgili karar duruşmasında söz alan eski Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, aynı adliyede daha önce aynı açıklama ve suçlama nedeniyle açılan davalarda defalarca beraat kararı verilmesine rağmen yine aynı suçlama nedeniyle yargılandıklarını hatırlatmıştı. Aydın, “Niye dördüncü davayı açıyorsunuz? Hukuki öngörülebilirlik meselesi nerede? Biz nasıl güveneceğiz? İçişleri Bakanı tarafından hedef gösterildiğimizde savcılar, hâkimler neredeydiniz? Biz konuşunca herkes başımıza üşüşüyor” diye konuşmuştu. Mahkeme başkanı beraat kararını açıkladıktan sonra avukatlara, “Türk yargısının öngörülebilir olmadığı konusundaki eleştirilerinize katılmıyorum. Bazı fikir ve düşünceleri beğenmezsek de hukuka uygun kararlar veririz” demişti.
Aydın ve beraberindekilere, "24 Nisan Ermeni Soykırımı'nı Anma Günü’nde" yaptıkları açıklamada yer alan "Ermeni Soykırımı" ifadesi nedeniyle "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Meclisini, hükümetini ve yargı organlarını alenen aşağılama” suçlaması yöneltiliyordu. Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, baro yönetimi hakkında beraat kararı vermişti.
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre davayla ilgili gerekçeli karar açıklandı. Mahkeme, iddiaya gerekçe yapılan ifadenin eleştiri sınırı içinde kaldığını ve “düşünce hürriyeti kapsamında” olduğunu belirtti. Gerekçeli kararda, eleştiri ve aşağılamaya yönelik hukuki doktrinlere ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararlarına işaret edildi.
Kararda, Diyarbakır Barosu’nun yaptığı açıklamada yer alan ve suç teşkil ettiği öne sürülen kavramlar olan "tehcir", "büyük felaket", "zorla yerinden edilme","jenosid" ve "soykırım" ifadelerinin iç hukuk ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler kapsamında incelendiği; paylaşımlardaki ifadelerle söz konusu kurumları aşağılama kastının bulunmadığı kaydedildi.
Kararda, “(…) yapılan paylaşımın eleştiri kapsamında düşüncenin açıklanması olarak değerlendirildiği, bu itibarla yargılamaya konu paylaşımın düşünce hürriyeti kapsamında düşüncenin açıklanması olarak değerlendirilmiş olmasına istinaden söz konusu paylaşımın yargılamaya konu suçun maddi unsurlarını oluşturmadığı anlaşılmakla (…)" ifadelerine yer verildi.
Baro daha önce üç kez beraat etmişti
Diyarbakır Barosu 24 Nisan anmalarında “Ermeni Soykırımı” ifadesine yer verdiği gerekçesiyle bundan önce 3 kez yargılanmış, üçünde de beraat etmişti. Baro yönetimi bundan önceki beraatlerde savcılığın da karar uyduğunu ancak son beraat kararına savcılığın İstinaf’ta itiraz ettiğine dikkat çektiler. Son davayla ilgili karar duruşmasında söz alan eski Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, aynı adliyede daha önce aynı açıklama ve suçlama nedeniyle açılan davalarda defalarca beraat kararı verilmesine rağmen yine aynı suçlama nedeniyle yargılandıklarını hatırlatmıştı. Aydın, “Niye dördüncü davayı açıyorsunuz? Hukuki öngörülebilirlik meselesi nerede? Biz nasıl güveneceğiz? İçişleri Bakanı tarafından hedef gösterildiğimizde savcılar, hâkimler neredeydiniz? Biz konuşunca herkes başımıza üşüşüyor” diye konuşmuştu. Mahkeme başkanı beraat kararını açıkladıktan sonra avukatlara, “Türk yargısının öngörülebilir olmadığı konusundaki eleştirilerinize katılmıyorum. Bazı fikir ve düşünceleri beğenmezsek de hukuka uygun kararlar veririz” demişti.
