Kürkçü: 2019'da iktidardayız
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hatay 1. Olağan Kongresi, Bedircan Düğün Salonu’nda gerçekleşti. İl Başkan Adayı Mehmet İnsan başkanlığındaki 16 kişilik İl Yönetim Kurulu Asil Listesi ile 20 kişilik Genel Merkez Kurultay Delegeleri’nin belirlendiği Kongre’ye; 2013 Gezi eylemlerinde yaşamlarını yitiren Ahmet Atakan ve Ali İsmail Korkmaz’ın aileleri, HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, sendika-STK ve cemaat Liderleri ile delegeler katılım gösterdi. HDP’nin 2015 hedeflerinin paylaşıldığı Kongre’de konuşmalar üç dilli, Arapça, Kürtçe ve Türkçe yapıldı.
Kongre’de en dikkati çeken konuşma, HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’den geldi. Kürkçü, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, "HDP, Başbakan’dan bir şey talep etmiyor artık, HDP Başbakanlığı istiyor… Biz Başbakan olacağız, kendi sorunumuzu kendimiz çözeceğiz” söylemlerine açıklık getirirken, HDP’nin yaklaşan seçimlerde bağımsız adaylarla değil ama Parti olarak yer alacağına işaret etti; “İktidara hazırız” mesajı verdi.
“Hedefimiz en az 60 milletvekili”
2015 seçimlerine değinen ve bu defa seçime ‘bağımsız’ adaylarla değil ama parti olarak girme hedefinde olduklarını söyleyen Ertuğrul Kürkçü, “Yüzde 10 barajını geçeceğiz… O anlamda, Seçim’e bağımsız adaylarla girmiyoruz, parti olarak giriyoruz ve yüzde 10 barajını da mutlaka ama mutlaka yıkacağız” dedi. Bu hedefle, parlamentoya en az 60 milletvekili ile gireceklerini dile getiren Kürkçü, “Türkiye’nin ana muhalefet partisi olarak başlattığımız 2015 seçimleri yürüyüşünü 2019’da iktidarla taçlandıracağız. Başka bir hedefimiz, başka bir amacımız yoktur” diye konuştu.
“Hem yeniyiz, hem de en eski”
Türkiye’yi oluşturan halkların birbirine destek vermesi ve sorunlarına da, bu destek noktasında birleşerek çözümler getirmesi gerektiğini dile getiren Ertuğrul Kürkçü, “Türkiye’nin; özgürlük, demokrasi, halkların eşitliği içinde yaşayabilmesi, çatışmaların ve ayrışmaların son bulması için bir arada, omuz omuza çalışıp, üretip, omuz omuza kendi emeğimizin ürününü paylaştığımız bir dünya hayali ile yola çıktık. Bu hayali, hiç yoktan ortaya koymuş da değiliz. Biz, bir yandan Türkiye’nin en yeni partisiyiz ama bir yandan da Türkiye’nin ve hatta belki de bölgenin en eski partisiyiz. O nedenle ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz” dedi.
“Hatay’da Arabız, Trabzon’da Lazız”
“Partimizin, şu ya da bu milliyetle, şu ya da bu halkla ilişkilendirilmesi çabalarının farkındayız” diye konuşan Ertuğrul Kürkçü, Halkların Demokratik Partisi’nin Kürt Partisi mi, Türkiye Partisi mi yoksa Türk Partisi mi olduğuna dair beyhude tartışmaları gördüklerini ve izlediklerini dile getirdi. Kürdistan Özgürlük mücadelesinin, HDP’nin ve HDP noktasında biriken mücadelenin vazgeçilmez bir bileşeni olduğuna işaret eden Kürkçü, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kürdistan Özgürlük Mücadelesi olmazsa Partimiz olmaz. O nedenle bu mücadelenin sahiplerine yakın, derin ve samimi bir duygusallıkla bağlıyız. Ama öbür taraftan, hayatın, ama hiçbir milliyetin içine sığmayacağını bilecek kadar Türkiye’de yaşıyoruz, hayatın, ama hiçbir milliyetin eline bırakılamayacak kadar zengin ve karmaşık olduğunun da farkındayız. O yüzden Hatay’da Arabız, Siirt’te Arap ve Kürdüz, Dersim’de Kürt ve Aleviyiz, Giresun’da ve Trabzon’da Lazız, Trakya ve Edirne’de Pomağız, Toroslar’da Türkmeniz, Ege’de Türkmeniz ve Rumuz, İstanbul’da her şeyiz… Biz, Türkiye’yiz, Türkiye’nin özgürlük ve demokrasi mücadelesiyiz. Halkların Demokrasi Partisi, Türkiye’nin özgürlüğü için, Türkiye’nin Halkları için, Türkiye’nin geleceği için mücadele eden bir partidir.”
“Ermeniler, Aleviler, kadınlar baş tacımız”
Milliyet ve kimlik farklılıklarının, karşılıklı değil ama yan yana durması gereken birer zenginlik olduğunu söyleyen Kürkçü, geçmişten bugüne kadar bazı milliyetlere ve kimliklere karşı izlenen ayrımcı politikalara işaret etti. “Ezildiler, yok edildiler, katledildiler, soykırıma uğratıldılar” diye konuşan Kürkçü, bugün nüfusu hiç olmadığı kadar azalan Ermeni Toplumuna ve diğer halklara sözü getirdi, çarpıcı bir mesaj verdi:
“Bütün soykırım mağdurlarına, bütün zulüm mağdurlarına, dışlanan ve örselenen herkese partimizde, herkesten önce yer var. O nedenle biz, sayıları ‘soykırımla’ bir avuca kadar indirilmiş olmasına rağmen Ermeni Halkını, Osmanlı’nın Paşalarından günümüzün Paşalarına kadar kılıçla doğranan Alevileri, her yerde her zaman erkek zulmü altında kalan kadınları partimizin baş tacı ilan ediyoruz. Kürt Halkına karşı girişilmiş zulüm ve soykırım karşısında Kürt Halkının tartışmasız yanındayız. Onların özgür olmadığı bir Cumhuriyet, bizim de özgür olmayacağımız bir Cumhuriyet olacaktır. Biz böyle bir Cumhuriyet istemiyoruz…”
