Kohar’ın şefi Apkaryan vefat etti
MEHMET AKIN
[email protected]
Kıbrıs Radyosu’nda yapımcılığını ve sunuculuğunu sürdürdüğü Ermenice bir programı başlattı. Sanatçı, Magosa’da, ardından öğretmenlik de yaptığı Melkonyan Eğitim Enstitüsü’nde ve daha sonra Paris’te eğitim aldı. Eğitiminden sonra opera sanatçısı olarak Lefkoşa, Atina, Beyrut, Halep, Kahire, Marsilya ve Paris gibi şehirlerde resitaller verdi. Bestelediği birçok şarkı; oratoryo, kantat, senfonik süit ve oda müziği dünyanın birçok şehrinde icra edildi, ödüller kazandı.
Depremin tozlarından Kohar yaratıldı
Kohar Senfonik Orkestra ve Korosu’nun da kuruculuğunu, hem şeflik hem de sanatsal yönetmenliğini sürdürdü. Kohar, 1988’deki büyük Gümrü depreminden sonra bu şehirde kuruldu. Depremin ardından neredeyse tamamı yıkılan bir fabrika, Ermeni kompozitör Aram Haçaduryan’ın oğlu Harut Haçaduryan tarafından restore edildi ve ölümsüz bestecinin anısına, annesinin adıyla “Kohar Müzik Okulu” açılmış oldu. Okulun eğitimcilerinden ve ilk kemancılarından Kayane Manukyan’a göre okul 15 yıl boyunca hiçbir ısıtma olmadan, çok fakir koşullarda eğitim verdi, fakat son dönemde okulda yüzlerce öğrenci çok daha iyi şartlarda sanat eğitimi alıyor. Okulun elbette parlayan yıldızı Sebuh Apkaryan’dı, çünkü hem yetenekliydi, hem de yeni nesillere öğretmekten, yardımcı olmaktan hiç çekinmiyordu. Öğrenci seçmelerine çok önem verirdi ve adaylar hakkında tek tek notlar alırdı.
Kohar dünyanın birçok ülkesinde performanslar gerçekleştirdi ve Ermeni mirasının ve kültürünün modern sembollerinden birisi haline geldi. Klasik, romantik, pop, folklorik ve caz gibi değişik türdeki müziklerin harmanlandığı bu gösteriler, dans ve sahne şovlarıyla renkleniyor; duduk, kanun ve dhol (bir tür davul) gibi Ermeni ulusal enstrümanları da kullanılıyor ve Kilikya İmparatorluğu gibi Ermeni tarihindeki önemli unsurlara vurgular yapılıyor.
Kohar, 2005 yılında da Sahakyan Okulu’ndan Yetişenler Derneği’nin davetlisi olarak İstanbul’da dört günlük bir turneye çıkmış, Apkaryan orada da büyük ilgi toplamıştı. 150 kişilik kadrosuyla Lütfi Kırdar Salonu’nda verilen konserlerde, daha çok, tüm zamanların en çok sevilen Ermeni halk türküleri seslendirilmişti.
