Kilikya Katolikosluğu'ndan Sis davası açıklaması
Anayasa Mahkemesi nezdinde açtıkları davanın, esas olarak Sis (Kozan) Katolikosluğu’nun iadesi ile ilgili olduğunun belirtildiği açıklamada, dava sürecine yaklaşımının davanın amacıyla karıştırılmaması istendi.
Yapılan açıklamada, dava sürecinin Katolikosluk mülkünün iadesi ve Katolikoslukta dini tören gerçekleştirme hakkının tanınması amacıyla açıldığı vurgulandı. Dini tören gerçekleştirme hakkının, Lozan Antaşması’nda azın hakları bağlamında kayıt altına alındığı ve AİHM’in din ve vicdan özgürlüğü konusundaki bağlayıcılığı hatırlatıldı.
Kilikya Katolikosu Aram I, Fransızca yaptığı konuşmada başlıca üç konuya değindi. Birinci bölümde Ermeni soykırımının uluslararası alanda tanınmasının önemini vurgulamakla birlikte, tazminat hakkına öncelik tanınmasının gerekliliğinden söz etti. Bu konuda uluslararası hukuk belgelerinden alıntılar yaparak tazminatın önemine vurgu yaptı.
İkinci bölümde Şubat 2012 tarihinde Antilias’ta tazminat konusu ile ilgili olarak toplanan uluslararası konferansın kiliseye ve topluma ait mülklerin iadesi konusundaki olasılıkları ve engelleri anlatan Katolikos, üçüncü bölümde de kilisesinin Türkiye Anayasa Mahkemesi nezdinde açtığı davanın ayrıntılarını paylaştı.
"Bu dava ilk adım"
Aram I, davayla ilgili, “Bu dava bir parça toprak elde etmeye yönelik bir çaba değil” diyerek Kilikya Katolikosluğu’nun dini, ulusal ve siyası anlamını ve onun ifade ettiği sembolik değeri vurguladı, bu davanın hakların geri alınması sürecinde bir ilk adım sayılması gerektiğini söyledi. Aram I, “taleplerimizi sunarken stratejik veriler uzmanlar tarafından ayrıntılarıyla incelendi. İnanıyoruz ki bu hukuk mücadelesi yeni ivmeler kazanacak ve yeni ufuklar açacaktır” dedi.
Toplantıya katılan Fransa Parlamentosu Sosyalist Parti temsilcilerinden eski Başbakan Bruno Lerus, Fransa halkının ve hükümetin Ermeni halkıyla ve onun haklı davası ile dayanışma içinde olduğunu belirtti.
