Kıbrıs’ı karıştıran futbolcu transferi
RANA ŞENOL
[email protected]
Tüm bu transferlerin çıkış noktası, futbolda KKTC üzerindeki ambargoyu delmek amacıyla, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KTFF) ve Güney’deki Kıbrıs Futbol Federasyonu (KOP) arasında, FİFA ve UEFA’nın denetiminde geçen yıl Zürih’te imzalanan anlaşmaydı. 5 Ekim 2013’te imzalanan metin sayesinde, artık Rum kesiminden futbolcular, KKTC takımlarında oynayabiliyorlar. Protokol metni, Türkiye takımlarının KKTC’de kamp ve maç yapabilmesine olanak sağladı; ancak KKTC takımlarının Avrupa kupalarına katılması, uluslararası hukuka göre tanınmayan/“korsan” bir devlet olması nedeniyle mümkün değil.
KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu, KKTC’deki 42 kulübün tamamının onayı ile imzaladığı anlaşma metnindeki eksikliklerin giderilmesi için, KOP Başkanı Kostakis Kutsokumnis ile görüşmelerin süreceğini ifade etti. Sertoğlu’na göre, “Ara transfer döneminde Güney’den başka futbolcular da takımlarımızda futbol oynayacak. Bu, doğal olarak, toplumlar arası kaynaşma ve güveni de getirecek. Sen istediğin kadar git barış yap, iki lider anlaşsın; iki toplum birbirine güvenmezse, sırt sırta verip de bir şeyleri birlikte başaramamışsa; birlikte sevinmeyi, birlikte üzülmeyi öğrenmemişse, senin yaptığın anlaşma çok uzun vadeli olmaz.”
Değirmenlik Spor Kulübü Başkanı Emir Ali Öztüccar da Hasan Sertoğlu gibi, futbolun yakınlaştırıcı, kaynaştırıcı, barışçıl gücüne inananlardan. Zürih’te imzalanan anlaşmanın havada kalmaması için, bu transferlerle somut bir adım attıklarını belirten Öztüccar, “Adamızda eğer bir gün barış olacaksa, bir birleşme olacaksa, bunun önce yakınlaşmayla olması gerekir ki diğer adımlar atılsın. Yakınlaşma, en güzel futbolla olur. Elimizden geldiğince bunu yapmaya çalışıyoruz” dedi.
KTFF ile KOP arasında süren “FIFA ve UEFA nezdinde birleşme” görüşmeleri devam ederken, Rum futbolcu Dimitri Vasiliou’nun KKTC’ye transferinin -bir ilk olarak- basında yoğun ilgi görmüş olmasını elbette normal karşılamak gerekir. Lâkin normal olmayan, bu transfer ilk duyulduğunda Güney’deki fanatiklerin verdiği tepkiyi abartarak, barış ve çözüm istemeyen milliyetçi çevrelerin ekmeğine yağ sürülüyor olması. Dimitri’nin bugünlerde gazetecilerle pek konuşmak istememesinin ardında yatan neden de, basında yer alan bu yöndeki çarpıtılmış haberler.
Ali İmam’la sohbet
Güney ve Kuzey Kıbrıs’taki tüm liglerde oynamış tek futbolcu olarak genç yaşta tarihe adını yazmış, çok iyi Rumca konuşan ve bu transferlerde de emeği büyük olan Ali İmam sayesinde, Rum oyuncularla Değirmenlik Spor Kulübü’nde buluştuk. Kulüpte gayet sıcak karşılandık. Ali İmam, Rum arkadaşlarının barışa katkıda bulunmak adına burada olduklarını ifade etti. Güney’de tehditler aldıkları veya evlerine saldırıldığı yönündeki haberlerin asılsız olduğunu belirten Ali İmam, Dimitri’nin Aradippu U 15’teki antrenörlük görevinden kulüp yönetimince alınmasını, “çıkan olumsuz haberler arasında, tek doğru olan o” şeklinde teyit etti. Futbolcunun elektrik kurumundaki diğer işinden de atıldığı ve sürekli tehdit edildiği, evinin polis korumasında olduğu haberleri ise doğru değil.
Hem Kuzey’de, hem Güney’de futbolcular, yaşamlarını idame ettirebilmek için futbol dışında başka işlerle de uğraşmak zorundalar. Ali İmam, köyündeki market-restoran işinde ailesine yardımcı oluyor. Dimitri bir yandan Güney’de, elektrik kurumundaki işine devam ediyor. Argiri, “ Şu an futbol dışında başka bir işi olmadığını, aslında Güney’de iş aradığını; buna rağmen Kuzey’de futbol oynadığının duyulmasından korkmadığını” söyledi. Hristo profesyonel bir masör ve takımın kondisyon çalışmalarından sorumlu.
‘Bir gün mutlaka’
Dimitri, Argiri ve Hristo, haftanın üç günü idman için, bir gün de maç için sınırı geçmek durumundalar. Transferlerinin ardından haklarında çok şey yazıldı çizildi; hiçbiri umurlarında değil. Onlar, “Değirmenlik bize bir aile gibi kucak açtı; burada mutluyuz. Futbol, dünyada gittiği her yere barış götürür. Bu şekilde, bir gün barışı sağlayacağız” diyorlar.
