İstanbul’un Mösyösü, Kuaför Vili’si
O herkese “mon cher”1 dermiş, herkes ona “Mösyö Vili”.
İstanbul’un Mösyösü’ymüş.
Mösyö olduğu her halinden belliymiş. Kılık kıyafetine bakan anlarmış; her zaman takım elbise giyer, şık bir kravat takarmış. Hakkında, “doğuştan beyefendi” denilen insanlardanmış. Tam bir “eski İstanbul beyefendisi” imiş.
Fakat İstanbullu olmak için İstanbul’da doğmak gerekiyorsa eğer; o İstanbullu değilmiş. Türkiye’deki nüfus kayıtlarına göre, Mösyö Vili, 1900 yılında Çernoviç’te dünyaya gelmiş.
O günlerde Galiçya’nın bir şehri olan Çernoviç, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun hâkimiyetindeymiş. Belki bu hâkimiyetle ilişkili Vili’yi 50’li, 60’lı, yıllarda tanıyanlar, onun “Avusturyalı ve İkinci Dünya Savaşı’ndan kaçan bir Yahudi” olduğunu sanmışlar. Belki de dilinden dolayı… Çünkü Çernoviç, Doğu Avrupa Yahudilerinin ana dili olan Yidiş için çok önemli bir merkezmiş. Hatta Mösyö Vili 8 yaşındayken yani 1908 yılında, dünyadaki ilk Yidiş dili konferansı, burada yapılmış.
Vili’nin ailesi konferansa katılmış mıdır bilemiyoruz. Bildiğimiz; Vili’nin bir Yahudi olarak dünyaya geldiği, baba adının “Mezes” olduğu ve ömrünü İstanbul’da geçirdiği…
Anlatılanlara göre Vili, Birinci Dünya Savaşı sırasında, 16 yaşındayken İstanbul’a gelmiş. Çernoviç, Ruslar tarafından ele geçirilince, oradaki Yahudi cemaati de saldırıya uğramış. Kaçmışlar. İçlerinden bazıları, Amerika’ya gitmek için yol almış.

