Işıltılı bir komedi: Leonce ile Lena’nın hikâyesi

‘Leonce ile Lena’ barındırdığı hicivle, komediye yakın bir oyun. Hikâyede, Popo Krallığı’nın prensi Leonce ve Pipi Krallığı’nın prensesi Lena, büyükleri tarafından ayarlanmış olan evliliklerinden kaçmak için saraylarını terk ederler. Kendilerine sorulmadan verilen kararlardan kaçan gençlerin yolları kesişir ve birbirlerine âşık olurlar. Fakat ikisi de birbirlerine gerçek kimliklerini söylemezler. Kendilerine eş olarak seçilen kişilerle evlendiklerini, ancak nikâhtan sonra öğrenirler. Uzun lafın kısası, hem gençler hem de krallıklar muradına erer. Fakat metin, bir aşk hikâyesi olmanın ötesinde, monarşiye yönelik bir taşlama niteliği taşıyor.

İlk gösterimi Şubat ayında yapılan ‘Leonce ile Lena’nın Müzikli Güldürüsü’, Büchner’in metninden uyarlanmış. Oyunun yönetmeliğini de yapan İlknur Güneş, uyarlamada biraz kısalttığı metne, günümüze atıfta bulunan çağdaş öğeler eklemiş. Örneğin metnin asıl halinde, Popo ülkesinin kralı mendiline bir düğüm atmıştır fakat bu düğümü neden attığını unutmuştur. Güneş’in uyarlamasında, bu düğümün yerini, cep telefonunun alarmı almış. Alarmı kurmasının nedenini unutan Kral, neden sonra, halkını hatırlatması için kurduğunu hatırlar.

Oyunun dekor ve kostümleri konusunda ilginç seçimler yapılmış. Farklı yükseltilerdeki, art arda sıralanmış üç bar, farklı renklerde ışıklandırılmış. Bu sahne tasarımı ışıltılı, dantelli parçalardan oluşan kostüm ve aksesuarlarla birleşince bir gece kulübü atmosferi yaratıyor. Güneş’in uyarlamasında, görüntü itibariyle bağlamından koparılmış olan yöneten sınıfın iktidarı daha olaylar dallanıp budaklanmadan kırılmış oluyor.

sahneyi hareketlendiren şarkı ve danslarla ve genç oyuncu kadrosuyla gayet eğlenceli bir oyun olan ‘Leonce ile Lena’nın Müzikli Güldürüsü’nü 20 Nisan’da Kadıköy Emek Tiyatrosu’nda, 28 Nisan’da Endless Art Taksim’de seyredebilirsiniz.