Hitit kazılarının fotoğraflı hikâyesi
Bir yıl önce Alman Arkeoloji Enstitüsü arkeologlarının ve kazı başkanlarının tüm dünyadaki arşiv taramasıyla başlayan sergi, 1906’dan 2012 yılına kadar Hititlerin başkenti Hattuşa’da yapılan arkeolojik kazıların tarihsel, etnografik ve sosyolojik geçmişini gözler önüne seriyor.
Bilimsel ve görsel danışmanlığını, Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden eski Boğazköy Kazı Başkanı Jurgen Seeher, Ayşe Baykal Seeher ve Bir yıl önce Alman Arkeoloji Enstitüsü arkeologlarının ve kazı başkanlarının tüm dünyadaki arşiv taramasıyla başlayan sergi, 1906’dan 2012 yılına kadar Hititlerin başkenti Hattuşa’da yapılan arkeolojik kazıların tarihsel, etnografik ve sosyolojik geçmişini gözler önüne seriyor.
Bilimsel ve görsel danışmanlığını, Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden eski Boğazköy Kazı Başkanı Jurgen Seeher, Ayşe Baykal Seeher ve Hattuşa’nın şimdiki kazı başkanı Andreas Schachner’in üstlendiği sergi, 1906-1912 yılları arasında çekilmiş, bütün dünyadaki Alman Arkeoloji Enstitüsü ve üniversite arşivlerinden toplanan 1500 adet fotoğraf ve filmin içinden seçilmiş 300 orijinal fotoğraftan oluşuyor. Fotoğraflarda Boğazköy’ün ve köylülerin tarihsel değişiminin yanı sıra, kazı alanının gelişimi ve buluntuların çıkış evreleri de izlenebiliyor.
Kazıların geçmişi
MÖ 2 bin yıllarında Orta Anadolu’da büyük bir imparatorluk kuran Hititlerin adı ilk defa 1834 yılında Anadolu’ya gelen Fransız Charles Texier’nin 1839 yılında yayımladığı araştırma ve gravürlerden öğrenilmişti. Daha sonra birçok gezgin ve bilim insanı bu bölgeye gelerek araştırmalar yapmış. Çeşitli kaynaklarda yayımlanan bu araştırmalar sonucunda elde edilen buluntular, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’da yeni kurulan ‘Müze-i Hümayun’a getiriliyordu. 1906’da Osman Hamdi Bey, Theodora Makridi Bey ve Hugo Winckler’in yönetiminde yapılan kazılarda bulunan Akkadca çivi yazılı belgeler sayesinde Hattuşa’nın Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olduğu anlaşılmıştı. O dönemde Hattuşa yani Boğazköy veya şimdiki adıyla Boğazkale’de yapılan kazılarda ele geçirilen tabletler sayesinde bölgede daha sonra yapılacak olan uzun soluklu kazıların temelleri atılmıştı.
Sergi, haftaiçi her gün 10.00-19.00, Cumartesi günleri 10.00-18.00, Pazar günleri ise 12.00-18.00 saatleri arasında gezilebiliyor.
’nın şimdiki kazı başkanı Andreas Schachner’in üstlendiği sergi, 1906-1912 yılları arasında çekilmiş, bütün dünyadaki Alman Arkeoloji Enstitüleri ve üniversite arşivlerinden toplanan bin 500 adet fotoğraf ve filmin içinden seçilmiş 300 orijinal fotoğraftan oluşuyor. Fotoğraflarda Boğazköy’ün ve köylülerin tarihsel değişiminin yanı sıra, kazı alanının gelişimi ve buluntuların çıkış evreleri de izlenebiliyor.
Kazıların geçmişi
MÖ 2 bin yıllarında Orta Anadolu’da büyük bir imparatorluk kuran Hititlerin adı ilk defa 1834 yılında Anadolu’ya gelen Fransız Charles Texier’nin 1839 yılında yayımladığı araştırma ve gravürlerden öğrenilmişti. Daha sonra birçok gezgin ve bilim insanı bu bölgeye gelerek araştırmalar yapmış. Çeşitli kaynaklarda yayımlanan bu araştırmalar sonucunda elde edilen buluntular, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’da yeni kurulan ‘Müze-i Hümayun’a getiriliyordu. 1906’da Osman Hamdi Bey, Theodora Makridi Bey ve Hugo Winckler’in yönetiminde yapılan kazılarda bulunan Akkadca çivi yazılı belgeler sayesinde Hattuşa’nın Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olduğu anlaşılmıştı. O dönemde Hattuşa yani Boğazköy veya şimdiki adıyla Boğazkale’de yapılan kazılarda ele geçirilen tabletler sayesinde bölgede daha sonra yapılacak olan uzun soluklu kazıların temelleri atılmıştı.
Sergi, haftaiçi her gün 10.00-19.00, Cumartesi günleri 10.00-18.00, Pazar günleri ise 12.00-18.00 saatleri arasında gezilebiliyor.
