Gülmen ve Özakça'nın açlık grevi 118. gününde

Açlık grevinin 43’üncü gününe giren Esra Özakça, 118 gündür açlık grevinde olan eşi Semih Özakça ile Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ndeki açık görüşte yan yana geldi.

BirGün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre Semih Özakça’nın tekerlekli sandalye ile aile ve avukat görüşlerine gidebildiğini söyleyen Esra Özakça, “Semih, böbreklerinde ağrılar olduğunu söyledi. Saçları ve vücudundaki tüyler dökülmeye başlamış. Boynunda çok ağrı var. Kas ağrıları da yoğunlaşmış. Gözü, kulağı dışarıda. Son iki gündür kendisine dört gazete veriliyor. Bu nedenle dışarıdan daha çok haber alıyor” diye konuştu. Nuriye Gülmen’in de sağlık durumunun kötüye gittiğini dile getiren Esra Özakça, “Nuriye, avukatlarına böbreklerindeki ağrılardan bahsetmiş. Özellikle sağ böbreğinde çok fazla ağrının olduğunu ve idrarında kepeğe benzeyen maddeler olduğunu söylemiş” ifadesini kullandı.

Kendisi de 43 gündür açlık grevinde olan Esra Özakça, “Eşim Semih, açlık grevinin benim üzerimdeki etkisini ilk kez ben onun yanına yürürken gördü. Açlık grevi nedeniyle yürümekte zorlanıyorum" dedi. 

Gülmen’in kardeşine ‘süresiz ilişik kesme’ 

Gazete Karınca’da yer alan habere göre, Nuriye Gülmen’in kardeşi Beyza Gülmen, kaldığı devlet yurdunda hakkında ‘süresiz ilişik kesme’yle ilgili işlem başlatıldığını açıkladı. Yurdun gerekçesi ise Beyza Gülmen’nin ablası için ‘dilek feneri uçurup halay çekmesi’.

Beyza Gülmen Twitter hesabından şunları yazdı:

“Nuriye ve Semih için adalet istemek suç değildir! Ablama destek vermek için ‘dilek feneri’ uçurmak ve halay çekmekten dolayı, kaldığım devlet yurdundan hakkımda ‘süresiz ilişik kesme’yle ilgili işlem başlatıldı. Ablamı ve on binleri işinden attınız. Beni de ablam için ‘dilek feneri’ uçurmaktan ve halay çekmekten mi atacaksınız?”