Gezi ruhlu, Gazi Mahalleli beş güzel insan
26 Aralık 2015 Cumartesi. Günün yorgunluğu omuzlarıma çökmüş, yemek masasında oyalanıyorum. Sırtım televizyona dönük. ‘O Ses Türkiye’nin art arda gelen tanıtım fragmanları sıkıntı veriyor. Kesin değiştireceğim kanalı. Kalksam, şu kumandaya uzansam... Çok yorgunum. Sırtım hâlâtelevizyona dönük. Muazzam bir ses duyuyorum, tanıdık bir tını. İki kişi şarkı söylüyor. Sadece bir fragman. Anlık bir şey. Odadakilere dönüyorum: “Sakın kanalı değiştirmeyin. Dinlemem lazım.” ‘Turnam Gidersen Mardin’e’, ‘Sareri Hovin Mernem’ (Dağların Yeline Kurban). Şarkı başladığında, “söz anonim, Nevzat İliş, beste Hovhannes Badalyan” yazıyor ekranda. Seviniyorum. İnsan kendi gibi olanı hemen tanır, kendi gibi olanı hemen anlar. Onlar özde, çoğu zaman aynı doğrulara sahiptirler. Aynı dili konuşur, aynı kalpte yürür, koca dünyada tek bir yürek olurlar. 38’liler 15’lileri hep tanır, değil mi? Anadolu, ortak acının, ortak tınıya dönüştüğü vatan... Söyleyen, Grup Zemheri… ‘O Ses Türkiye’nin sevilen yarışmacılardan olan gruptan, Barış Demir, Umut Karabulut ve Kenan Güçlü, Agos’u ziyaret etti. Sohbetimizden kalanlar... Grup Zemheri kimlerden oluşuyor? Barış Demir:Ben bağlama çalıyorum, aynı zamanda solistim. Umut Karabulut, grubun solisti. Kenan Güçlü, elektrogitarcımız, grubumuzun kurucusu. Cemal Dağ, basgitarcımız. Ümit Ferdi Timuçin, ritim sazcımız. ‘Zemheri’ nereden geliyor? B.D.:Albümümüz kış ayına denk geldiği için grubun adını ‘Zemheri’ koyduk. Tarzımız Anadolu Rock olduğundan, Anadolu’yu çağrıştıran bir adımız olsun istedik. 2013’ün Şubat ayında grubu kurduk ve hemen bir klip yaptık. Klip birçok yerel kanalda, özellikle Cem TV’ de yayınlandı. Bunun üzerine bir albüm yapmaya karar verdik, kendi imkânlarımızla yedi eserlik bir albüm çıkardık. Kendi albümünü çıkarmak ve dağıtmak zor değil mi? Umut Karabulut:Evet, ama bir müzik şirketine gidip “Bize albüm yapın” demek istemedik. İmkânsızlıklar içinde imkân yarattık. Albümümüzü kendimiz tanıttık, elden dağıttık. Radyolara gittik, albümü dinlemelerini, yayınlamalarını rica ettik. “Getirin, bir bakarız” dediler. Albüm herhangi bir kâr getirmedi ama Türkiye’de bütün D&R’larda satılıyor. Biz tanındıkça daha çok satılmaya başladı. Albümdeki şarkıları nasıl seçtiniz? Kenan Güçlü:Albümümüzün adı ‘Allı Gelin’. Albümde ‘Ala Gözlerine Kurban Olduğum’, ‘Allı Gelin’ (Karlı Dağlar), ‘Gule’, ‘Başına Döndüğüm’, ‘Hava Bulanıyor’, ‘Kerkük Zindanı’, ‘Altın Yüzüğüm Kırıldı’ türkülerini seslendirdik. Karacaoğlan’dan ‘Ala Gözlerine Kurban Olduğum’u tamamen Anadolu Rock sound’unda yaptık. Diğerleri anonim türkülerdi; eski eserler bize daha samimi geliyor. Tamamen kendi tarzımızı yansıtan bir albüm oldu. ‘O Ses Türkiye’de çıktığınızda, “gerçek bir grup” olduğunuzu vurguladınız... |
B.D.: Ben ve Kenan eskiden başka bir gruptaydık. Grup dağıldıktan sonra yeni bir grup kurup müziğe devam etmeye karar verdik ve bu vesileyle Umut’la tanıştık. Eski grubumuzda bireysellik çok fazlaydı. ‘Grup Zemheri’yi kurmak için konuştuğumuz ilk gün bir felsefe benimsedik: “Biz bir grubuz. İsim olmayacak, bedensellikten arınacağız.” Albümü elinize aldığınızda önde Kenan’ı göreceksiniz, solistler yok; arkasını çevirin, yine solistler yok. Bizde isim önemli değil, grup olarak var olmak değerli. Evet, biz tanınmış bir grup değiliz. Tanınmaktan çok, birlik olmayı önemsiyoruz. Bu yüzden çok sevildiğimizi düşünüyoruz. Yarıştığımız son gün, Grup Athena’dan Gökhan ve Hakan “Grup Zemheri’yi seçiyorum” dediler. “Umut ve Barış” demediler. Onlar da bir grup olduğu için o elektriği bizden aldılar. Yarışmaya kendi adlarımız duyulsun diye katılmadık, Grup Zemheri’yi tanıtalım diye katıldık. İnsanlar sesimizi duydular.
Grup olarak anılmanın önemi nedir?
B.D: İnsanlar Umut ve bana gelip “Çok güzel söylediniz” dediklerinde onlara dönüp “Hayır, bizim grubumuz güzel” diyoruz. Bunu söyleyen annem de olsa, bireyselliği kabul etmiyoruz. Çünkü bu ego yapar. Biz buna karşı çıkıyoruz. Gün gelir annen-babandan ayrılırsın, gün gelir eşinden ayrılırsın, gün gelir grubundan ayrılırsın. Sen gidersin, biri gelir ama grubun ismiyle yaşar, ismiyle kalır. Bunun için, felsefemiz kendimizden arınıp Zemheri’yi bütün yapmak. Her konuda ortak kararlar verip, kararımızı sahiplenebiliyoruz. ‘Grubun’ solisti demek de bana göre ayrımcılık, çünkü o zaman yine gruptan ayrılmış oluyorsun. Birçok yerel kanalda programlara gittiğimiz zaman, “Nereye oturacağız?” diye sorduğumuzda “Siz burada duracaksınız, arkadaşlarınız arkada” diyorlar. “O adam benim müzisyenim değil ki. Ben onun bir parçasıyım, o da benim bir parçam, çalacaksak birlikte duralım” diyoruz. “Koca bir okyanusta tek bir damla gibi olalım. Olmayacaksak yok olalım.” Bizim felsefemiz bu. İnsanların sevgisini aldıkça damlamız büyüyor, büyüyecek ve okyanusa dönüşecek.
Yeni albüm hazırlıkları var mı?
U.K.: Şimdilik yeni bir albüm çıkarmayacağız. Zaten ‘Allı Gelin’ çok yeni. Bizi takip etmek isteyenler, instagram ve facebook sayfamızdan bize ulaşabilirler. Bu sitelerde bütün programlarımız yazıyor. Belli bir yerde sahne almıyoruz. Grubun etkinlilerini, konserlerini düzenleme aşamasındayız. İstanbul’da ayda iki kere sahneye çıkmayı planlıyoruz. Elenmemize rağmen çok güzel tepkiler alıyoruz. Umarım ismimizi daha güzel yerlere taşıyabiliriz.
Dersim’den Gazi’ye uzanan Zemheri
Barış Demir: Grubumuzun en önemli özelliklerinden biri de, grup üyelerinin aynı mahallede oturuyor olması. Gazi Mahallesi’nde oturuyoruz. Hepimiz komşuyuz. Annem Erzincan-Kemahlı. 1938 öncesinde Dersim’den Gümüşhane’ye göçmüşüz. Ben İstanbul’da doğup büyüydüm. Evliyim, iki çocuğum var. Uzun zamandır müzikle uğraşıyorum, aynı zamanda makine teknisyeniyim. Grubun gitaristi Kenan Güçlü, Dersim-Ovacık doğumlu; Beyto Aşireti’nden. Yaklaşık 17 yıldır İstanbul’da yaşıyor. Umut ise Sivas-Zaralı. Ailesi 1938 öncesinde Dersim-Ovacık’tan Zara’ya göçmüş; Koçgir Aşireti’nden.
