‘Genç, dinamik bir papa gerek!’

Türk bir ailenin çocuğu olarak Almanya’da doğan Türkiye ve İtalya vatandaşı Peder Antuan Ilgıt halen ABD’deki Pennsylvania St. Joseph’s Üniversitesi’nde 'Ahlak Teolojisi ve Biyoetik' alanında çalışıyor. Milliyet gazetesinden Övgü Pınar’ın Roma’da görüşme fırsatı bulduğu Peder Ilgıt’ın açıklamaları şöyle;

• Papa’nın görevi bırakmasının sizin gözlemlediğiniz etkileri nasıl oldu?

Elbette bir Papa’nın Aziz Petrus’un halefliğinden feragat etmesi 2 bin yıllık Kilise tarihinde pek de alışageldiğimiz bir durum değil, bu yüzden de bu haber tarihi anlamda oldukça anlamlıdır. Kardinal Angelo Sodano’nun da ifade ettiği gibi “Açık bir gökyüzünde şakan bir şimşek” etkisi yarattığı da inkar edilemez.

Papa Hazretlerinin hareket noktası ilerleyen yaşından kaynaklanan bir güç kaybı. Evet bu doğru, ama asıl sebep “Günümüz dünyasının hızlı değişimlerin süjesi olduğu ve inancın yaşanması bağlamında oldukça önemli sorunlarla boğuşmak durumunda kalındığı” gerçeği. Dolayısıyla bu ciddi sorunların çözümlenmesi mücadelesi daha genç, daha dinamik bir papayı gerekli kılıyor.

• Papanın geleneklerin dışına çıkarak aldığı bu kararın kilisede nasıl yansımaları olabilir? Geleneği sorgulama eğilimi artar mı? Kilisenin değişmez tutum sergilediği “kadın rahipler, kürtaj, eşcinsel evlilikleri, ötenazi” gibi konularda esneklik beklenebilir mi?

Bahsettiğiniz bu konularda, dünya düzenindeki hızlı gelişmelere rağmen değişmez bir tutum sergilemesi kilisenin bağnaz olduğu anlamına gelmiyor. Bu konular Katolik Kilisesi öğretisinin temel değerleri ile ilintili hayati konulardır. Her papa değişiminde bu konularda radikal değişikliklerin, esnemelerin, tavizlerin beklenmesi biraz gerçek dışı olur.

• Kilise içinde bölünmeler yaşandığı söylentilerinin ardından Papa 16. Benediktus da Kül Çarşambası ayininde bölünmelere ve rekabete karşı uyarıda bulundu. Bu bölünme ve iktidar mücadelesi iddialarıyla ilgili sizin görüşünüz nedir?

Kilise sadece ruhani değil aynı zamanda da insani bir kurum ve insanoğlunun olduğu her ortamda olduğu gibi Kilise içerisinde de insanoğlunun zayıflıkları olumsuz durumlar doğurabiliyor. İncil-i Şerif’te dahi, İsa Mesih Tanrı’nın sözünü duyururken Havarilerinden bazılarının aralarında Göklerin Egemenliğinde İsa’nın tahtının sağına ya da soluna oturmak konusunda tartıştıklarına tanık oluyoruz.

• Yeni papanın Avrupa kıtası dışından olmasına ihtimal veriyor musunuz?

İtalyanların da dediği gibi “mai dire mai!” asla olmaz demeyelim. Tekrar bir Avrupalı Papa seçilebilir, ya da bir Güney Amerikalı, Asyalı, hatta ve hatta bir Afrikalı dahi Papa seçilebilir. Sonuçta rengi, ırkı, dili ne olursa olsun, seçilecek Papa’yı hepimiz bütün kalbimizle ve hürmetimizle bağrımıza basarız.

İslam düşmanlığı korkusu yersiz

Türkiye basınında yeni papayla ilgili endişelere ya da beklentilere ilişkin haberler gözüme takılıyor. Aday olarak lanse edilen kimi Kardinallerin aşırı bir şekilde İslam karşıtı olduğu şeklinde haberler yapılıyor. Kardinallerin de her insan gibi görüşleri vardır, bunlar şahsi görüşleridir ve Kiliseyi bağlamaz. Bir kardinal papa seçildiği zaman yaklaşımı farklılaşacaktır, o artık sadece kendisini temsil etmeyecektir.