Gazeteciler Dündar ve Gül tutuklandı
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül, Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) ait TIR’larla ilgili yaptıkları haberler sebebiyle İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı.
"Mücadelemiz devam edecek"
Kararın ardından Halk TV’ye bağlanan Dündar, “Üzülmeye gerek yok. Bunlar bizim için şeref madalyası. İçeride ve dışarıda mücadelemiz devam edecek” dedi. Can Dündar ve Erdem Gül, "Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme", "Siyasi ve askeri casusluk", "Gizli kalması gereken bilgileri açıklama", "Terör örgütü propagandasını yapmak" ile suçlanıyor.
"Savunduğumuz şey basın özgürlüğü"
Can Dündar, mahkemeye ara verildiği sırada, CHP Milletvekili Eren Erdem'in Periscope yayınına katıldı, şunları söyledi: “Savunduğumuz şey basın özgürlüğü, gazetecilik hakkı. Onun ötesinde biz halkın bilgi almasını savunuyoruz. Bu bir ip çekme yarışıysa, biz o sınırı mümkün olduğunca bu tarafa çekmeye çalışıyoruz.” Dündar ve Gül, haklarında yaklaşık 5,5 ay önce başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın daveti üzerine sabah saat 10.45'te İstanbul Adliyesi'ne gitmişti. İki gazeteci, savcılıkça tutuklanma talebiyle sevk edildikleri mahkemede ifade vermelerinin ardından bu akşam 21:20'de tutuklandı.
Ne olmuştu?
29 Mayıs’ta “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatılmıştı. Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu soruşturmayı basın açıklamasıyla duyurmuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Cumhuriyet ve Dündar'dan kişisel olarak da şikayetçi olmuş, şikayet dilekçesinde “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” diyerek Dündar’ın bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 42 yıl hapsi cezası ile cezalandırılması istemişti.
