Gazeteci Hakan Tosun son yolculuğuna uğurlandı

İstanbul Esenyurt’ta bir grubun saldırısı sonrası 10 Ekim’de kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden gazeteci, ekolojist ve belgeselci Hakan Tosun, bugün son yolculuğuna uğurlandı.

Tosun’un cenazesi için yüzlerce kişi Nurtepe Metro Durağı’nda bir araya geldi. Arkadaşları, “Hakan için adalet, doğa için adalet” sloganları attı. Geniş güvenlik önlemlerinin dikkat çektiği alanda çok sayıda polis de konuşlandırıldı.

Bunun hesabını verebilecek misiniz?

Cemevindeki törende konuşan Tosun'un kız kardeşi Öznur Tosun, "Biz onun hesabını, adaletini bu dünyada soracağız ama bunu yapanlar bunun vebalini öbür dünyada verebilecekler mi?" diye sordu. Hakan Tosun'u uğurlamaya gelen herkese teşekkür eden ve başsağlığı dileyen Öznur Tosun, "İnsan olmanın ne demek olduğunu bilen herkesin başı sağ olsun. İnsanlık, insanlığından utansın" dedi.

Tosun, şöyle konuştu:

"Ne denir ne söylenir bilemiyorum. Hüzün, onur, gurur... Bütün duygular karmakarışık olmuş. Dağlar, denizeler, güneş doğa hepsi tepkisini gösteriyor bugün. Sanki hepsi teşekkür ve minnetlerini sunuyor bize. Biz onunla gurur duyuyoruz, onur duyuyoruz. O her zaman vicdan, merhamet, her canlı için şefkat gösteren bir isnandı. Biz onun hesabını, adaletini bu dünyada soracağız ama bunu yapanlar bunun vebalini öbür dünyada verebilecekler mi? Böyle bir insanı katletmenin hesabını verebilecekler mi? Burada verecekler, buna şüphem yok.

Söylemek istediğim çok  şey var ama çok acım var. O yüzden öfkemle karıştırmak istemiyorum. Acımı yaşamak istiyorum. Ama söylenecek çok şey var. Hakan Tosun yaradılanı yaradandan ötürü sevdi. Her canlıyı sevdi. Hiç kimsenin kılına zarar gelsin istemedi. Börtünün, böceğin, kesilen ağacın bile yasını tuttu. Ama siz bu yası tutabilecek misiniz? Bunun hesabını verebilecek misiniz? Buna yüreğiniz, onurunuz gururunuz var mı?

Ben sonuna kadar -hep beraber, kocaman ailesi ile beraber- onun mücadelesini vermeye devam edeceğim. Ama onlar bunun hesabını verebilecek mi? Başka ne söyleyeceğimi bilemiyorum. İyi ki varsınız, onun yanındasınız. İyi ki bizim yanımızdasınız. Hepimizin, tüm insanlığın başı sağ olsun. İnsan olmanın ne demek olduğunu bilen herkesin başı sağ olsun. İnsanlık, insanlığından utansın."

Ne olmuştu?

10 Ekim akşamı İstanbul’da evine dönerken ailesiyle iletişim kuran gazeteci Hakan Tosun'dan o günden beri haber alınamıyordu. Tosun'un Esenyurt’ta yaşayan ailesinin yanına giderken yolda darp edildiği ve hastane olduğu öğrenildi. Tosun’un kafasına aldığı darbe sonucu yol kenarında baygın halde bulunduğu belirtildi. Üzerinde kimlik ya da belge bulunmayan Tosun’un, bilinci kapalı halde hastaneye getirildiği ancak kaydı olmadığı için ailesine ulaşılamadığı belirtildi.

Beyin kanaması geçiren ve bilinci kapalı olan Tosun'un, tedavisi yoğun bakım ünitesinde devam ediyordu. Tosun'un 13 Ekim Pazartesi günü beyin ölümü gerçekleştiği açıklandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Tosun'un ölümüne ilişkin 2 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Gözaltına alınan 18 ve 24 yaşlarındaki iki kişi daha sonra tutuklandı. Tosun'un avukatı Onur Cingil ise olay yerine gidip mahalle sakinleri ve esnafla görüşen gazeteci Umut Taştan'ın da fail yakınları tarafından tehdit edildiğini duyurmuştu.

Hakan Tosun'a ne oldu?

Bergama’dan Kazdağları’na, Samandağ’dan Akbelen’e kadar birçok direnişi belgeselleştiren gazeteci Hakan Tosun'un ölümüne ilişkin belirsizlikler sürerken arkadaşları, olayın aydınlatılması için yedi kritik soru yöneltti:

-Hakan’ın telefonu, cüzdanı, kimliği ve kamerası nerede?

-Bu eşyalar arandı mı, aranmaya devam ediliyor mu?

-Basına sızan görüntüler kim veya kimler tarafından hangi amaçla seçilip bir araya getirilerek (kurgulanarak) servis edilmiştir?

-Delil niteliği taşıyan kamera kayıtlarını yasa dışı biçimde esnaftan alan kişiler hakkında herhangi bir gözaltı işlemi yapılmış mıdır?

-Hakan’ın acil serviste bekletildiği ve yoğun bakıma alınmadığı süre tam olarak ne kadardır?

- Hakan’ın kimliği 27 saat boyunca neden tespit edilememiştir?

-Kamuoyunda olayın kasıtlı bir eylem olduğuna ilişkin oluşan kuvvetli şüphelerle ilgili yürütülen bir çalışma var mıdır?