Futuristika: Dans etmek, bakmak ve dokunmak serbest

ÖZGE ATASEL
[email protected]

Bir anlığına yaptığınız her şeyi bırakın ve bir cumartesi öğleden sonrası, elinizde yeni bir kitap, yanınızda en sevdiğinizden bir kahve,  güneş alan bir köşede uzanıp, odayı dolduran Belle & Sebastian ile tembellik ettiğinizi düşünün. Herkesin kendininkini en yoğun sandığı koşuşturmaların içinde çok mu uzak bir hayal oldu?

Üzülmeyin, şimdi size aynı olmasa da, benzer bir tadı yakalayabileceğiniz bir internet dergisinden bahsedeceğim, Enteresan Mevzular Dergisi: Futuristika. 2008 yılında yayınlanmaya başlayan dergi, edebiyattan müziğe, sergilerden sinemaya kadar uzanan geniş bir ilgi alanına sahip, yani girip de ilginizi çekecek bir şey bulmama ihtimaliniz oldukça düşük. İlginç görseller ve kimi zaman müziklerle süslenen yazılar, dergi sayfalarını çevirip, koklayamamanın eksikliğini büyük ölçüde kapatıyor. Bir de yazılar, enteresan başlıklar ve görsellerle dolu olunca kendinizi daha önce hiç dikkatinizi çekmemiş bir konuya saatlerinizi ayırırken bulabiliyorsunuz, kendimden biliyorum. The Goddes Bunny’den, Meksika Corrido’larına, Ece Ayhan şiirlerinden uyarlanan zombi filminden, Morrison’ın William Blake’le edebi ilişkisine kadar geniş bir alana sahip yazıların, mütevazı görünümlü, fakat arkasında oldukça derin bir çalışma barındırdığı da hissediliyor.

İsmiyle müsemma dergi, yaklaşık ayda bir güncelleniyor, trendika, kültüra, söyleşi gibi bölümleriyle, hem düzenli bir arayüz sunuyor, hem de aradığımızı daha kolay bulabiliyoruz. Peki bu kadar emek harcanarak çıkarılan bu online derginin arkasında kimler var diye merak ederseniz, hemen ondan da bahsedeyim. Kendi deyimleriyle, “Futuristika’yı kotaranların hemen hepsi, ülkenin en eski blog yazarları arasında”. Peki, neden bir blog değil de, online dergi diye soranlara da, Türkiye’deki blogların alternatif bir araç olma yolunu kaybettiklerini, onların blog yazmadan çok daha zahmetli olan online dergi yoluna girdiğini söylüyorlar. Gelin, siz de bu hafta sonu en büyük derdimizin akıllı telefonlarımızın biten şarjı olduğu dünyada, kendinize biraz sakinlik hediye edin, Futuristika’yı ziyaret edin: “Dans etmek, bakmak ve dokunmak serbest, gelirken tacınızı kapıda bırakıp, terliklerinizi giyiniz.”