Ermenistan Cumhurbaşkanı: Ulusal Mutabakat Hükümeti kurulmalı

Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ın Azerbaycan ve Rusya ile vardığı ateşkes anlaşmasının ardından Paşinyan'a yönelik  tepkiler sürüyor.

Cumhurbaşkanı Sarkisyan anlaşma sonrası ülkedeki çeşitli kesim ve partilerle bir dizi görüşme yapmıştı.

Sarkisyan akşam saatlerinde bir açıklama yaptı ve şunları söyledi: 

"Görüşmeler ve istişareler sonucunda oluşan gözlemlerim şu şekildedir:

Mevcut durum ve bunu haysiyetle aşma zorunluluğu göz önüne alındığında, halkın talebini dinleyerek, ülkenin sarsıntılara uğramaması için erken seçim kaçınılmaz hale gelmiştir

Bu bağlamda bence tek sorumlu yaklaşım, hükümet ve iktidardaki siyasi güç tarafından ilgili anayasal süreçlerin başlatılması için  bir yol haritasının kısa sürede sunulması ve yönetimin, yüksek nitelikli bir Ulusal Uzlaşma Hükümeti'ne devredilmesi olacaktır.

Ermenistan Cumhuriyeti, Artsakh (Karabağ)  Cumhuriyeti ve dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan tüm Ermeni halkı için, bu zor günlerde krizin üstesinden gelmeye yönelik yukarıda belirttiğim gözlemlerim, tamamen ulusal ve uluslararası çıkarlara dayanmaktadır.

Umuyorum ki tüm siyasi güçler anın sorumluluğunu kavrayacak ve tarihi misyonu, üzerlerine düşeni onurla yerine getirecektir"

Armen Sarkisyan Paşinyan'ın göreve gelmesinden hemen önce cumhurbaşkanı seçilmişti. Eski cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan iktidarını uzatmak için Başbakanlık sistemini uygulamaya koymuş, kendisi Başbakan, Sarkisyan cumhurbaşkanı olmuştu. Ancak bu tercih tepkilerle karşılanmış Paşinyan'a iktidar yolunu açan gösteriler başlamıştı.

Paşinyan göreve geldikten sonra Sarkisyan ile çalışmaya devam etmişti. 

Sarkisyan konuşmasının giriş bölümünde ise şunları söyledi:

"Tüm dünyadaki Ermeniler şu anda milletimizin bin yıllık tarihinin en önemli dönüm noktalarından birini yaşıyorlar. Anavatanın uzun zamandır beklenen bağımsızlığının ardından milli olarak ulaşmaya çalıştığımız hedefler sarsıldı.

Bize dayatılan savaşı hem savaş alanında hem de diplomatik ve uluslararası kamusal arenalarda kaybettik. Mağdurların ailelerine ve yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Bizler, soykırımdan kurtulan ve onu aşan insanların çocuklarıyız. Savaş kaybedilebilir, ancak bir ulus olarak kaybetmek kabul edilemez.

Yaktığımız ev ve kaybettiğimiz vatan ancak tek bir şekilde onarılabilir: zaferimizi yeniden keşfedebilir ve hepimizin gerçekten gurur duyacağı bir devlet inşa edebiliriz.

Geçmişe dair değerlendirmelerimizdeki farklılıklar ne olursa olsun, şimdiye kadar görülmemiş sorunlarla karşı karşıya olduğumuz açıktır.

Artsakh'tan(Karabağ)  Ermenistan'a yönelik  akın nedeniyle insani bir felaket yaşanıyor. Salgının neden olduğu durum da oldukça karmaşıktır. Sonuçta Ermeni ruhu dünyanın her köşesinde incinmiştir.

Bugün ülkemiz artık 26 Eylül'de sahip olduğumuz ülke değil, 8 Kasım'da sahip olduğumuz ülke bile değil. Bu gerçeği görmezden gelip normal bir hayat yaşamaya devam edemeyiz."