Ermeni Soykırımı Konferansı bu kez Boğaziçi’nde
University of California Los Angeles (UCLA), İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Tarih Vakfı’nın ortaklaşa gerçekleştirmeyi planladığı konferansta Bilgi Üniversitesi organizasyondan tamamen çekilirken, üniversitede de konferansın iptalinin yankıları sürüyor.
2005 yılında düzenlenen Ermeni Konferansı, siyasi ve yasal engellemeler yüzünden Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenemezken, Bilgi Üniversitesi söz konusu konferansa sahip çıkarak ev sahipliği yapmıştı. 10 yıl sonra tarih bu kez tersine işliyor. Bilgi Üniversitesi tarafından iptal edilen Ermeni Soykırımı Konferansı’nın Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenleneceği kesinleşti. Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliğinde, UCLA ve Tarih Vakfı tarafından ismi değiştirilmeden düzenlenecek konferansın programı, Tarih Vakfı’nın sitesinden duyuruldu. Konferans, 26 Nisan’da Uçaksavar Kampüsü’ndeki Garanti Kültür Merkezi’nde saat 10.00-18.30 saatleri arasında düzenlenecek. A. Dirk Moses, Pınar Dost-Niyego, Uğur Ümit Üngör, Mehmet Polatel, Keith David Watenpaugh, Norman M. Naimark, Cathie Carmichael, Jay Winter, Fatma Müge Göçek ve Melissa Bilal’in makalelerini sunacakları konferansın kapanış panelinde, Bülent Bilmez, Ayhan Aktar, Sebouh Arslanian ve Robert Fisk’in de konuşmaları yer alacak.
Konferans yeni ev sahibine kavuşurken, konferansı iptal eden Bilgi Üniversitesi’nde sular durulmuyor. Bilgi Üniversitesi’nin Agos’a gönderdiği açıklamadaki “düzenleme için kendilerine talep gelmediği” yönündeki tavrı, bu kez üniversitesi rektörü Prof. Remzi Sanver yineledi. HaberVs’den Pınar Palabıyık’a konuşan Sanver, “kurumsal olarak” dahil olacağı tüm etkinliklerin usul olarak bir kabul sürecinden geçmesi gerektiğine değindi ve konferansın böyle bir süreçten geçmediğini ima ederek, mevcut durumu, “Kendi kendine gelin güvey olmak” olarak niteledi. Agos’un, Bilgi Üniversitesi’nin açıklamasıyla ilgili kuruma gönderdiği sorular ise hâlen cevapsız.
Öte yandan, konferansın iptali üzerine geçen hafta bir araya gelen Bilgi Üniversitesi’nden akademisyenler, konuya tepkisiz kalınamayacağına dair bir açıklama yaparak, üniversite yönetiminin konuyu açıklığa kavuşturmasını isteyen bir dilekçeyi, rektörlüğe iletilmek üzere, üniversitedeki akademisyenlerin imzasına açtı. Dilekçede ayrıca, usule dair her türlü olası hata veya eksikliğin giderilmesine imkân veren bir vakit olmasına rağmen, konferansın iptal edilmesi kararının üniversitede akademik özgürlüklerin, düşünce ve ifade hürriyetinin tehdit altında olduğuna dair tedirginlik ve endişe yarattığı belirtilerek, üniversitenin akademik özgürlükler açısından geriye gidişinin yarattığı hayal kırıklığına vurgu yapıldı.
Boğaziçi'nde bir başka konferans
Kamuoyuna ilk olarak ‘Soykırımın 100. Yılında Psikoloji, Yüzleşme ve Toplumsal Adalet’ ismiyle duyurulan konferansın adı, üniversitenin bahar tatiline denk gelmesi sebebiyle güvenlik sorunu oluşabileceği endişesiyle, ‘Konuşulamayanın 100. Yılında Psikoloji, Yüzleşme ve Toplumsal Adalet’ olarak değiştirildi. TODAP’tan Baran Gürsel, bu değişikliği, “Soykırım yerine başka bir sözcük koymak, sansürlemek anlamına geleceği için böyle bir değişiklik düşündük” diye açıklıyor, “konuşulamayan” sözcüğünün tercih edilişini.
