Emek Sineması’nda neler oldu, neler oluyor?
ÖZGÜN ÇAĞLAR
[email protected]
‘Sermaye Elini İstanbul’dan Çek!’, ‘Beyoğlu Avanta Kokuyor!’, ‘Olmayan Değil, Olanı Koru!’, ‘Belleğime Dokunma!’, ‘Kent Yağmasına Son!’ gibi pankartların yer aldığı Mimarlar Odası salonunda, bugün yapılan panelde, Prof. Cevat Erden, avukat Can Atalay, Mimarlar Odası’ndan Mücella Yapıcı, sinema dünyasından Erden Kıral, Pelin Esmer gibi isimlerin sorularını yanıtladı.
‘Emek Sineması mücadelemiz devam ediyor’
“Emek Sineması’nın yıkıldığına dair fotoğrafların yer aldığı dünkü haberden sonra burada, hep birlikte olmak mücadelemizin bitmediğini gösteriyor” diyerek söze başlayan mimar Mücella Yapıcı, Emek Sineması’nı kurtarmak adına yaptıkları hukuksal mücadeleden de bahsetti.
“Bugüne kadar mesleğimize, kültürümüze, bilim değerlerimize yapılan hiçbir saldırıyı unutmadık, Emek Sineması mücadelemiz de bu tavrımızın bir gereği, onun da sonuna kadar arkasında duracağız” diyen Yapıcı, Emek Sineması’nın 1976 yılından beri adım adım nasıl yıkılmaya doğru gittiğini ve bugün nasıl kıyıma uğradığını grafiklerle gösteren kısa bir sunum da yaptı.
Yapıcı, “Dün gördük ki yıkılmaması için mücadele ettiğimiz Emek Sineması yıkıldı, ne diyorsunuz?” sorusuna ise, “Emek Sineması mücadelemiz, ülkedeki vahşi yıkım ve rant kültürünün karşısında simge bir mücadele; Emek dün yıkılmış olsa bile, bundan sonraki süreçte onu yıkanlara geri attım attırdığımız zaman Emek’i hak ettiği gibi, yeniden inşa edebiliriz ve başka tarihi yapıların yıkımına engel olabiliriz” cevabını verdi.
‘Emek Sineması bugün artık sadece acı çekiyor’
Prof. Cevat Erder, “Tarihi yapılara herhangi bir objeymiş gibi bakıyoruz, onları korumuyoruz, kendi malımızmış gibi kullanıyoruz, oysa binalar yaşayan nesnelerdir ve ruhları vardır” dedi. Victor Hugo’nun Paris’te bulunan Notre Dame Katedrali hakkında söylediği “O katedral düşünür, yaşar, acı çeker” sözünü anımsatarak “Bugün Emek Sinema’sına dikkatle bakarsanız artık sadece acı çektiğini, hatta ağladığını görebilirsiniz” dedi. “Binalara da insanlara yaklaştığımız gibi yaklaşmalıyız, hastalandıkları vakit tamamen yok etmek yerine onları tedavi etmeliyiz” diyen Erder, sivil toplum mücadelesinin önemini vurguladı.
‘Türkiye’de ticaret her zaman kültürden önde’
Avukat Can Atalay, esas olanın hukuksal ve toplumsal mücadele olduğunu vurguladı. Emek Sineması’nın kendisi gibi sinemacı olanlar için bir ‘Kâbe’ olduğunu söyleyen Erden Kıral ise Türkiye’de sorgulanması gereken asıl şeyin, ticaretin her zaman kültürün önüne geçtiği gerçeği olduğunu söyledi. (EE)
