Diyarbakırlı Ermeniler Konuşuyor

Sessizliğin Sesi projesinin ikinci kitabı olan ‘Diyarbakırlı Ermeniler Konuşuyor’ adlı kitap için 22'si İstanbul'da, 16'sı Diyarbakır'da, dokuzu Lübnan'da, dokuzu New York'ta, dördü Los Angeles'ta, yedisi Montreal'de, dördü Toronto'da, dördü Yerevan'da, üçü de New Jorsey'de toplam 81 Diyarbakırlı Ermeni ile görüşüldü. Kitapta ise sekizi kadın, sekizi erkek 16 Diyarbakırlı Ermeni'nin hikâyesi anlatılıyor.

Emine Kolivar, bir önceki 'Sessizliğin Sesi: Türkiyeli Ermeniler Konuşuyor' kitabının genel olarak Türkiye'de yaşayan Ermenilerin hikâyesini konu aldığını, bu kitapta ise sadece Diyarbakırlı Ermenilerin hikâyelerini aktardıklarını belirtti.

Bu çalışmada Diyarbakır'ı seçmelerinde Surp Giragos Kilisesi'nin açılış töreninde şahit oldukları kalabalığın da etkili olduğunu belirten Kolivar, Anadolu'nun başka yerlerinde de bu çalışmayı devam ettireceklerini belirtti.

Ferda Balancar, Diyarbakır'da görüştükleri kişilerin Diyarbakır veya çevresinde Müslümanlaşmış ailelerin çocukları olarak doğan, büyüyen ve daha sonra Ermeni kimliğini keşfeden kişiler olduklarını belirtti. Diyarbakır'da yaşayan Ermenilerin, hem Ermeni toplumu tarafından kabul edilme problemleri yaşadığını hem de yaşadıkları coğrafyada Ermeni kimliklerinden dolayı sorunlarla karşılaştıklarını belirtti.

Kitabın son sözünü yazan Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Arzu Öztürkmen ise 'Sözlü tarih anlatıları, bizlere bir yandan yazılı kaynaklarda bulunamayan farklı bilgilere ulaşmanın bir yolunu sunarken, diğer yandan da yazılı kaynakların ötesindeki bilgilere ulaşmanızı sağlar' dedi.