Dink cinayetindeki 'Örgüt' nasıl deşifre edilecek?
ZAMAN gazetesi yazarlarından Uğur Sağındık'ın haber analizine göre Hrant Dink davasında dikkat çeken iki isim vardı. Bunlardan ilki Emniyet'in istihbarat elemanı olduğu ortaya çıkan Erhan Tuncel, diğeri ise Jandarma'ya istihbarat veren aynı zamanda Yasin Hayal'in de eniştesi olan Coşkun İğci'ydi.
Tuncel, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla serbest kalırken, İğci'nin ise dava dosyasında kararının yazılmadığı, unutulduğu ortaya çıktı. Saldırının hemen ardından Yasin Hayal'le birlikte Erhan Tuncel de gözaltına alındı. İlerleyen günlerde Emniyet'in haber elemanı olduğu ortaya çıktı.
Cinayette 'azmettirici' olmakla suçlandı. Savunmasında olay öncesi ilgililere ihbarda bulunduğunu savundu. Yargılama sonucu ise tartışmalı bir kararla beraat etti. McDonald's'ın bombalanması olayından ceza aldı.
Cinayetin soruşturma ve dava sürecinde sürekli Emniyet kanadında yaşandığı ileri sürülen ihmal ve görevi suistimal iddiaları gündeme getirildi. Trabzon İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda yaşandığı ileri sürülen ve askeri personelin de ifadelerinde doğruladığı ihmaller ise hiç konuşulmadı.
Erhan Tuncel, dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek isminin kasıtlı olarak Dink olayının içine çekildiğini anlatıyor. Ergenekon soruşturmalarında aktif görev aldığı için Akyürek'in hedef seçildiğini söylüyor.
Dink saldırısı sonrası yaşananlar da Tuncel'i doğruluyor. Cinayetin ardından hakkında soruşturma açılan Akyürek, tıpkı planlandığı gibi görevinden alınmıştı. Erhan Tuncel, Zaman'ın sorularına verdiği cevaplarda, cinayetin en karanlık noktasının Trabzon İl Jandarma Alay Komutanlığı ayağı olduğunu söylüyor. Peki neler yaşanmıştı o dönemde? Hatırlamakta fayda var.
Cinayete ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada tutuklu yargılanan Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci, Hayal'in, Dink'i öldürme planı yaptığı, bu amaçla silah temin etmesi için kendisine para verdiği, bu durumu tanıdığı Jandarma İstihbarat görevlilerine bildirdiğini söylemişti.
Müfettiş raporlarında, Coşkun İğci'nin bilgi verdiği görevlilerin Jandarma Astsubay Okan Şimşek ile Uzman Çavuş Veysel Şahin olduğu tespit edildi. Bu kişiler hakkında, görevi ihmal suçundan, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Okan Şimşek ve Veysel Şahin, İğci'nin söylediklerini doğruladı.
Astsubay: Biz üstlerimize bildirdik
Okan Şimşek, 'İğci'nin söylediklerini istihbarat şube müdürümüz olan Yüzbaşı Metin Yıldız'a detayına varıncaya kadar aktardık. (Bir gün sonra istihbarat toplantısı yapılıyor) Toplantıda o dönemin İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz ile diğer üst düzey yetkililer bulunuyordu.
Toplantı esnasında, Metin Yıldız, Ali Öz'e hitaben, 'Komutanım, 2004 yılında bombalama eylemi yapan Yasin Hayal'in İstanbul'da bir Ermeni gazeteciyi öldüreceği yönünde edinilmiş bilgiler var.' dedi.
Bunun üzerine Ali Öz 'bu konuyu sonra daha kapsamlı görüşürüz.' dedi. Toplantıdan çıktık...'' ifadelerini kullanmıştı. Ali Öz, 'tanık' olarak verdiği ifadede, kendisine böyle bir istihbarat bilgisinin verildiğini hatırlamadığını söyleyecekti. 15 Mayıs 2009'da bu kez sanık olarak ifade verdi. Daha önceki açıklamalarını tekrarladı.
TBMM bünyesinde kurulan Alt Komisyon da hazırladığı raporda 'hem emniyet teşkilatı hem de jandarma açısından bir ihmalin, kusurun, koordinasyonsuzluğun olduğu sonucuna' varmıştı. Ancak bu bile saldırının Emniyet ayağını sürekli gündemde tutmaya çalışan, Jandarma ayağını görmezden gelenlere yetmedi.
Jandarma muhbiri Veysel Şahin'in dava kapsamında 'tanık' sıfatıyla verdiği ifadeyi de unutmamak lazım. Jandarma Alay Komutanlığı tarafından Trabzon'a 'misafir istihbarat elemanı' olarak davet edildiğini belirten Şahin, Yasin Hayal'i 2003-2005 yılları arasında Trabzon Jandarma Alay Komutanlığı'nda gördüğünü anlatmıştı. Şahin'in ifadesine göre, Hayal'ın jandarma ile irtibatı cinayetten çok daha öncesine dayanıyor.
İstanbul'daki mahkemenin verdiği tartışmalı karar savcılar tarafından temyize götürülecek. Görünen o ki, soruşturma/yargılama sil baştan yeniden yapılacak. Kamuoyu, yapılacak ikinci yargılamada sadece Emniyet'te yaşandığı ileri sürülen ihmallerin değil, Jandarma'da yaşandığı bizzat ilgilileri tarafından ifade edilen ihmallerin de derinlemesine soruşturulmasını bekliyor. Aksi halde 'örgüt'ün deşifre edilmesi yine mümkün olmayacak.
