Dink cinayetinde kamu görevlileri cezasız kaldı
Adnan Keskin’in Taraf gazetesinde yer alan haberine göre, adli yönden sekiz polise soruşturma izni verilmedi, 31'i hakkında 'ek kovuşturmaya yer olmadığı' kararı verildi, iki polis ise beraat etti. Bu cezasızlık tablosuna tepki gösteren Dink ailesinin avukatları, cinayette kamu görevlilerinin sorumluluğunu ortaya koyan sayısız belge ve kanıt bulunduğuna dikkat çekti.
Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde Dink'in 19 Ocak 2007'de İstanbul'da öldürülmesinin ardından bariz ihmalleri ortaya çıkan kamu görevlileri (polis-jandarma) hakkında açılan adli ve idari soruşturmaların sonuçları, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu tarafından yazılı soru önergesiyle TBMM'ye taşınmıştı. Tanrıkulu'nun önergesini yanıtlayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, 20 temmuz tarihli yanıtı TBMM Başkanlığı'na ulaştı.
Çok titiz çalışmışlar
Bakan, yanıtında öncelikle ortaya saçılan onca ciddi bilgi-belgeye rağmen 'Hrant Dink'in ölümüne ilişkin hazırlık soruşturması sürecinde İstanbul Başsavcılığının talimatları doğrultusunda gereken tüm çalışmalar titizlikle yerine getirilmiş, faillerin tespitine yönelik elde edilen tüm bilgiler vakit geçirilmeksizin soruşturma dosyasına dahil edilmek üzere başsavcılığa gönderilmiştir' savunmasını yaptı. Bakan Şahin, Trabzon ve İstanbul'da işaret edilen polis ve jandarma personeli hakkında adli veya idari yönden yapılan işlemlerin sonuçlarını da verdi. Şahin'in polislerle ilgili verdiği toplam 41 kararın tümü de cezasızlık içeriyor. İşte bakanın yanıtındaki ilgili bölüm: 'Adli yönden, sekiz personele 'Soruşturma izni verilmemesine', 31 personel hakkında 'Ek kovuşturmaya yer olmadığına', iki personelin de 'beraatına' yetkili mahkemece karar verilmiştir. Bir personel hakkında ise başlatılan savcılık soruşturması halen devam etmektedir.'
İdari cezalar da çok ağırmış
Şahin, yanıtında sorumlu olarak cezalandırılmaları istenen jandarma görevlileriyle ilgili, 'Jandarma görevlilerinden dördü hakkında dört ay hapis, biri cezalandırmaların dağılımı şöyle: 'Meydana gelen olayda ihmali bulunduğu gerekçesiyle Emniyet görevlileri hakkında idari yönden bir personele uzun süreli durdurma, beş personele aylık kesme, üç personele kınama ve bir personele uyarma cezası verilmiştir.'
Bu kadar belge yok sayılamaz'
Dink cinayeti davasının müdahil avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, polisler hakkındaki cezasızlık tablosunu Tarafa değerlendirdi. 'AİHM, 2010'un aralık ayındaki kararında, 'kamu görevlileri yönünden etkin soruşturma yapılmadı' diyerek, Türkiye'yi mahkûm edince, Başsavcılıktan 'ihmali davranışla ölüme yol açan' görevliler hakkında yeniden soruşturma talep ettik. 14 Şubat 2012'de yeniden kamu görevlilerinin sorumluluklarını (Trabzon jandarması, emniyet, İstanbul Valiliği) yeniden toparladık. Savcı da esas hakkındaki mütalaasında Ergenekon soruşturmasından önce, 'etkili soruşturma yok' demişti. Bu beyanı da ekleyerek bir dilekçe daha verdik. Devlet Denetleme Kurulu (DDK) ve Başbakanlık Teftiş Kurulu da (BTK) raporlarında kamu görevlilerinin sorumluluğuna işaret etti. 4 Haziran 2012'de Başsavcılığa 'soruşturmayı yeniden açın'dedik, Soruşturulmasını istediğimiz tüm kamu görevlilerini listede topladık, ve 'soruşturmayı derinleştirin, tesbitle dava açın' dedik.'
“Bu cezasızlıkla bir yere varılmaz”
Yaptıkları yeni başvurulara ilişkin savcılıktan düne kadar kendilerine tebliğ edilen herhangi bir karar olmadığını hatırlatan avukat Hakan Barkırcıoğlu, 'Bu soruşturma dosyası halen açık, oradan bir karar bekliyoruz' dedi. Savcıyla son görüşmelerinin haziran ayında olduğunu söyleyen Bakırcıoğlu, şöyle devam etti: 'Bakanın yanıtı 20 temmuz tarihli. Bakanın açıkladığı rakamlar, bizim yeni suç duyurumuz öncesi rakamlar olabilir. Tüm bunlara hakkında altı ay hapis, ikisi hakkında ise beraat kararı verildiğini' açıkladı. Bakan Şahin'in Dink cinayetiyle ilgili Emniyet görevlileri hakkında yapılan idari soruşturma sonuçlarıyla ilgili verdiği rakamlar da adli soruşturmadaki cezasızlığı aratacak nitelikte. Bakanın 'yaptıklarımız' dediği rağmen, sorumlulukları açık olan görevliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı çıkarsa, bu tam bir skandal olacaktır. Çünkü, kamu görevlileri bugüne kadar cezasız kaldılar, bunlar hakkında şimdi de dava açılmazsa, yol almak mümkün değil. Kamu görevlilerinin sorumlulukları DDK, BTK raporlarında, AİHM kararında çok açık ve net, sorumluluklar sabit. Ortada istemeyecekleri kadar delil ve bulgu var.'
