Dink cinayeti davasında iki jandarma görevlisi tahliye edildi
18 Aralık Salı günü başlayan Hrant Dink Cinayeti Davası'na İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Mahkeme heyeti, 20 Aralık Perşembe günü tarafların
taleplerini almaya başlamıştı. Tutuklu sanık Ramazan Akyürek,
cinayetten sonra İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın,
kendisini telefonla arayarak 2006 yılında Trabzon'dan İstanbul'a gönderilen, Hrant Dink'e yönelik eylem yapılacağı bilgisini içeren evrakı
imha etmesini istediğini söyledi.
Akyürek, Cerrah'ın evrak imha edilmesini istediğini dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ve Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a ilettiğini söyledi. Akyürek, bu bilgiyi verdiği görüşmelere katılan dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi personelinin tanık olarak dinlenmesini istedi.
Akyürek, ''Mahkemeniz talep ederse, üst makamlar olan İçişleri Bakanı ve Başbakan'ın da beyanına başvurulabilir'' dedi.
Akyürek'in ardından tutuklu sanık gazeteci Ercan Gün, Yavuz Karakaya, dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Muharrem Demirkale, Tuğgeneral Hamza Celepoğlu da haklarındaki iddiaları reddetti.
MİT'in tanıklığını reddetti
Mahkeme heyeti, ara kararlarında, eski Tuğgenerel Hamza Celepoğlu ve dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi astsubay Yavuz Karakaya hakkında, tutuklu kaldıkları süreyi dikkate alarak ve başka suçtan tutuklu olmalarını gerekçe göstererek tahliye kararı verdi.
Mahkeme heyeti, dönemin MİT İstanbul Bölge Başkanının Ahmet Köksoy'un tanık olarak dinlenilmesi ve halen ev hapsinde bulunan dönemin Trabzon İl Alay Komutanı Albay Ali Öz'ün ev hapsinin kaldırılması talebini de reddetti.
Mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmayı 12-13-14 Mart tarihlerine erteledi.
