Demokrat Yargı: Şakar'ın gözaltına alınması 'görevi kötüye kullanma' suçudur
Cemal Kaymaz
Demokrat Yargı Derneği Eş Başkanı ve İnsan Hakları Kurumu eski üyesi Hakim Muzaffer Şakar, darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Demokrat Yargı Derneği’nden Hakim Orhan Gazi Ertekin, Şakar'a yönelik gözaltı işlemi için, “Türkiye siyasi tarihi bundan daha kötü bir şaka görmemiştir” yorumunu yaptı. Hakim Ertekin, Muzaffer Şakar için “Şu an tutuklu olan Cemaatçi müfettişler iki defa sicilini bozdular. En kötü yerlerde çalıştırıldı. Hiçbir zaman başsavcılıklarda, ağır ceza mahkemelerinde hiçbir biçimde çalıştırılmadı. Türkiye’nin en kötü yerlerinde çalıştı ve Cemaat’in yargıyı ele geçirdiğine dair iki tane kitap yazdı” dedi.
"Gayrı meşru bir süreç başladı"
Hakim Ertekin gözaltı işlemi için “Sürecin son derece tehlikeli, gayrı meşru evreye girdiği” ve “İkinci Ahmet Şık-Nedim Şener vakası olduğu kanaatindeyim” ifadelerini kullandı. Ardından darbe girişimi sonrasında başlatılan tasfiye, görevden alma, gözaltı ve tutuklamalar süreciyle bu işlemin bağlantılı olduğunu ve bu işlemle birlikte bu operasyonların gayrı meşruluğunun ve tüm pisliklerinin ortaya saçılışının başlangıcı olarak değerlendirdi. Öte yandan Şakar’ın Cemaat nedeniyle 4 yıl gecikmeli biçimde birinci sınıf olduğunu hatırlattı ve “Yargıda bunu göze alacak kimse yok” dedi.
Hakim Ertekin’in Muzaffer Şakar’ın gözaltına alınmasından sonra Agos’a yaptığı açıklamalar şöyle:
“Bizzat Cemaat'e karşı savaşan, en zor dönemde bütün bu gözaltıları yapan kişilerle soruşturmayı yürütenler susup Cemaat'le beraber hareket ederken, Muzaffer Şakar, Cemaat'e karşı en ön saflarda mücadele ediyordu. Bunun bedellerini de ödedi. Çok gariptir bu kişiler bizden Cemaat'in hesabını soruyorlar. Bu saatten sonra bu soruşturmayı yapanlar kendilerinin Cemaatçi olmadıklarını kanıtlamak zorundadır.”
“Cemaat tasfiyesinin sulandırıldığının açık kanıtı”
“Bu işlem liste yönteminin ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Listeyle insanlar hakkında soruşturma yapmanın, yargılama yapmanın çok yanlış olduğunu gösteriyor. Toptan hareket edildiğini ve ciddiye alınmadan araştırma yapıldığını gösteriyor. Cemaat tasfiye edilmek isteniyorsa bu eylemin bu tasfiyeyi sulandırıldığının açık kanıtı olarak değerlendirilebilir.”
“Bu yanlış derhal düzeltilmeli eğer düzeltilmezse son derece yanlış iş yaparlar ve yaptıkları her şey gayrı meşru hale gelir. Bu nedenle bir iki gün içinde gerçek bir araştırma yapıp düzeltmelerini bekliyorum. Bu yanlış düzeltilmezse bir hafta 15 gün gözaltında tutacaklarını düşünüyorum ve bu süreçte kötü muamele yapılmamasını bekliyorum çünkü aldığımız haberler başka yerlerde kötü muamele ve teşhir yapıldığını gösteriyor. Bu da son derece tehlikeli bundan kesinlikle uzak durmalılar. Geçtiğimiz 10 yıl bütün muktedirlerin bunların hesabını verdiği derslerle doludur. Bunu göz önüne almalı ve sürecin ciddi ve denetime açık şekilde devam etmesini diliyorum. Herhangi bir somut delil olmadan bu sürecin yürütülmesi en hafif haliyle ‘görevi kötüye kullanma’ suçudur.”
"Cemaatçi olduğumuzu kanıtlama dertleri yok”
“Cemaatin muktedir olduğu zamanlarda Cemaate karşı mücadele eden 3-5 hakimden biri olan Muzaffer Şakar’ın hakları gasp edilmiştir ve Cemaatçi olmadığını kanıtlamak zorunluluğu altında bırakılmıştır. Geçmişte bunlarla beraber olan insanlar gelip bize Cemaatçi olmadığınızı kanıtlayın diyorlar. Cemaatçi olduğumuzu kanıtlamak gibi dertleri yok sadece Cemaatçi olmadığınızı kanıtlayın diyorlar. Bu korkunç bir durum.”
