Değirmenciyan dönüş için umutlu

Kısa bir süre önce okuldaki eğitmenlik görevine son verilen uzman eğitimci Değirmenciyan, birçok olumlu tepki aldığını söyledi.

Değirmenciyan, Agos’ta yer alan haberin ardından gerek yurtiçinden gerek yurtdışından birçok kişinin kendisini aradığını belirtti: “Sadece İstanbul’dan değil, tabiri caizse dünyanın dört bir yanından telefonlar ve mektuplar aldım. Hepsi de bana destek vermek için, işten çıkarılma durumunun haksızlığı ile ilgiliydi. Gazetede yer alan yazım kısa süre sonra farklı site ve gazeteler tarafından yayınlandı. Türkiye’den aydınların yanı sıra, ABD, Fransa ve Ermenistan’dan da pek çok kişi bana destek verdiğini söyledi.”

Velilerden destek

Sevan Değirmenciyan, görevine son verilmesinin ardından Ermeni toplumunun farklı kesimlerinden, Pangaltı Mıkhitaryan Lisesi ve diğer Ermeni okullarındaki öğretmen ve velilerden de destek aldığını sözlerine ekledi: “Ders vermediğim öğrencilerin velileri dahi bana desteklerini belirttiler, kararın yanlış olduğunu söylediler. Onların da ümidi okula döneceğim yönünde.”

Dönüş sinyali

Uzman eğitimci Sevan Değirmenciyan, okula dönüş için bazı adımlar atıldığını ve çalışmaların sürdüğünü ifade etti: “Dönüş için yollar tükenmiş değil gibime geliyor. Okul tarafında olumlu gelişmeler var. Her halükarda dönüş için kapılar tamamen kapanmış değil.”

Değirmenciyan, yeniden okula dönmemesi için kendi adına herhangi bir manevi engelin bulunmadığını söyledi: “Öğretmenseniz çocuklar için oradasınızdır ve onlara bir şeyler kazandırmak için uğraşıyorsunuzdur. Benim öğretmenlerle, eğitim kadrosuyla hiçbir sorunum olmadı, aksine yapıcı bir işbirliğimiz vardı. Bu yüzden yeniden okulda görev almak isterim.”

Gerek yönetim kurulu üyeleri gerek rahiplerle kişisel ve mesleki anlamda bir sorununun olmadığını ifade eden Değirmenciyan, önümüzdeki günlerde olumlu haberler beklediğini söyledi: “Şimdiye dek yönetimle veya rahiplerle bir görüşmem olmadı ama olumlu bir gidişat olduğunu tahmin ediyorum. Ağır bir süreç yaşandı ama birbirimizi zedeleyecek bir tavırda bulunmadık. Söylediklerimiz her ne kadar eleştirel de olsa, şahısları incitecek bir üslupta değildi, bu yüzden birbirimizle çalışma irademizin baki olduğu görüşündeyim.”