Cumhuriyet davasında yine tahliye yok
Beşi tutuklu 20 sanıklı Cumhuriyet davasının dördüncü duruşması Çağlayan'daki İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkeme ara kararını açıkladı.
Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ tüm tutukluların devamına karar verdiklerini açıkladı. Ahmet Şık, Murat Sabuncu ve Akın Atalay hakkındaki tutukluluğa devam kararına üye hakim Halit İçdemir şerh düştü.
Mahkeme ayrıca Mehmet Faraç, Leyla Tavşanoğlu ve bugün dosyaya eklenen Doğan Satmış’ın zorla getirilmelerine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 25-26 Aralık’ta görülecek.
Cumhuriyet yazarlarına ve yöneticilerine yönelik operasyon tam bir yıl önce düzenlenmişti. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşmada tutuklu yargılanacak olan Akın Atalay ve Murat Sabuncu 366 gündür, Ahmet Şık 305 gündür, Emre İper ise 208 gündür özgürlüklerinden mahrum.
Kapatılan Özgür Gündem gazetesiyle ilgili İstanbul 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ana davada da bugün beşinci duruşma görülecek.
Davada yargılanan gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya yaklaşık 440, İmtiyaz Sahibi Kemal Sancılı'nın ise 300 gündür tutuklu. Gazetenin yayın danışma kurulunda olan yazar Aslı Erdoğan ve dilbilimci Necmiye Alpay'ın yanı sıra Genel Yayın Yönetmeni Zana Bilir Kaya ile yazarlar Eren Keskin, Filiz Koçali, Ragıp Zarakolu ve bir diğer yayın danışma kurulu üyesi Bilge Akut tutuksuz yargılanıyor.
Dışarıdaki Gazeteciler, Cumhuriyet ve Özgür Gündem davaları öncesinde Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde Dışarıdaki Gazeteciler basın açıklaması yaptı.
Açıklamada “her iki davada tutsak arkadaşlarımız, Ahmet Şık’ın, Murat Sabuncu’nun, Akın Atalay’ın, Emre İper’in, İnan Kızılkaya ve Kemal Sancılı’nın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” denildi.
"Hakikati boğmaya çalışmaktan vazgeçin"
Açıklamadan satırbaşları şöyle:
“Defalarca söylediğimiz gibi Cumhuriyet ve Özgür Gündem gazetelerine açıklan davalardan tutuklanan arkadaşlarımız, sadece ve sadece gazetecilik yaptıkları için yargılanmaktadır. Her tarafı dökülen, Türkçesi bozuk iddianamelere serpiştirilmiş tutarsız cümleler ya da iktidar yalakası medyanın kara prooaganda üretme çabalarına rağmen arkadaşlarımızın üzerlerine vurulmak istenen ‘terörist’ damgası asla tutmadı.”
“(..)Aylardır hiçbir şey öğrenemdiyseniz şunu öğrenmiş olmalısınız: İçerideki gazeteciler de dışarıdaki gazeteciler de ne susacak ne de boyun eğecek. Teslim olmayız, nokta!”
“Tüm ara ve kara rejimlerde olduğu gibi bugün de ‘muhbirlik en yüce değer’ ve başkasının başına basıp yükselmek pek moda. Ortalık sahte kahramandan geçilmezken, herkesin gözünün önünde yaşanan kötülüklere sırtını dönen çok. İşte o yüzden memleketin ar damarı çatladı, çürüme hızlandı ve toplumsal vidan kaybetti.”
“Tüm bunlara dur demenin vakti çoktan geldi de geçiyor. Memleketin hak, hukuki, adalet ve vicdanına dair değerleri tümden kangren olmadan, adım atma zamanıdır. Ve şimdi hürriyeti yazan ve dizen ellere ‘selam olsun’ demenin zamanıdır.
“Bugün yepyeni bir dönemin ilk günü olsun. Hakikati boğmaya çalışmaktan vazgeçin. İnsanlarımızın ışığa ihtiyacı var, karanlığa değil. Arkadaşlarımızın gasp ettiğiniz özgürlüğünü geri verin. Hemen şimdi, çekin elinizi boğazımızdan, soluğumuzu iade edin...
Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!”
Açıklamanın ardından da grup duruşmayı izlemek için adliyeye girdi.
Davaları Uluslararası PEN’den Sarah Clark, Pen Belçika’dan Rachida Lanrabet, Almanyalı gazeteci yazar Hans-Günter Wallraff, PEN Norveç’ten Jorgen Lorentzen, IPI Başkanı John Yearwood, Belçika Konsolosluğu’ndan Jesper Kamp ve AB Türkiye Delegasyonu’ndan Sema Kılıçer izleyecek.
