Binlerce kişinin katıldığı cenaze töreninde barış mesajları yükseldi
Cenazeler için saygı duruşunun ardından konuşmalar yapıldı. BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, kadın katillerinin ortaya çıkartılması ve Kürtlerden özür dilenmesi gerektiğini söyledi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise konuşmasında bugünün bayram günü, Nevruz günü olduğunu söyledi. Baydemir, 'Bütün dünya görsün Kürt milleti yalnız değildir. Bugün zulüm lanetleniyor. Bütün dünyayı çağrım şudur; bizden birini öldürseniz biz 100 bin daha artacağız. Siz başkente, Diyarbakır kalesine hoşgeldiniz. Sizin önünüzde emeğinizin önünde saygıyla eğiyorum.' dedi.
Demirtaş: Bu kanı durdurabiliriz. Konuşarak, tartışarak sorunlarımızı çözebiliriz
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yaptığı konuşmadan satır başları şöyle;
“Bugün iş yapma zamanıdır. bu değerlere bağlı kalabilmenin başka çaresi yok. vatanımızın ve halkımızın geleceğinin belirlendiği, kaderimizin yeniden çizildiği bu günlerde yapacağımız şey sabırlı, akıllı, cesur olmaktır. Bu halk hiçbir zaman barıştan korkmadı. Halkımıza verdiğimiz sözün arkasındayız. Halkımıza onurlu bir yaşam, hakça bir yaşam, onurlu bir barış ve özgürlük sözümüz var. Bu halk İmralı'da Öcalan'ın yürüttüğü müzakerenin arkasındadır. Evlatlar ölmesin. Bu kanı durdurabiliriz. Konuşarak, tartışarak sorunlarımızı çözebiliriz. Biz barış isteyen halkımızı en büyük güvence olarak görüyoruz. Bu meydandan bir mesaj veriliyor. Biz artık öfkenin, kinin değil barış dilinin hakim olmasını istiyorsak aynı hassasiyetleri Kürt halkına karşı bekliyoruz. Barışı görüştüğümüz günlerde Malatya morgunda, Kandil'de Kürtlerin cenazeleri var. Her ananın gözyaşı aynıdır diyorsanız ‘hem savaşırım hem barışırım’ demek olmaz. Biz çözüm yolunun da, iradesinin de arkasında olduğumuzu buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Sizin katillerinizi ortaya çıkarmak da bu halkın boynunun borcu olsun. Fransız ve Türk hükumetleri de bu cinayetlerin ortaya çıkarılmasından sorumludurlar. Bu cinayetler dönüm noktasıdır. Kürt halkı tavrını ortaya koymuştur. Şimdi sıra muhataplarımızdadır, Türkiye hükumetinde, Avrupadadır.”
Ahmet Türk: Barış halkların birbirini tanımasıyla olur
Ahmet Türk ise bugün gözlerin Diyarbakır üzerinde olduğunu belirterek, 'Özgürlük mücadelesinin bedelleri çok büyük oluyor. Kim ne derse dersin Kürt halkı özgürlük ötesinde hiçbir şey kabul etmeyeceği kararını vermiştir.' ifadelerini kullandı.
Bu ülkede her zaman barış ve hakların kardeşliğini istediklerini belirten Türk, barış taleplerini hiçbir zaman gündemden düşürmediklerini kaydetti. Türk, 'Barış kardeşlik ve eşitlik için hep arayışlar içinde olduk. Hep barış mesajları verdik. Bugün çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Bugün herkes büyük bir hassasiyet beklemektedir. Üç yoldaşımız kaybetmemize rağmen barışı esas alan bir yaklaşımı halkımız esas almaktadır. Ancak ve ancak barış karşılıklı saygıyla oluşur. Barış halkların birbirini tanımasıyla oluşur. Barışta adalet ve eşitlik olmalıdır. Bütün dünya Diyarbakır'da barışa zarar gelmesin diyor. Biz bu duyguyla bugün şehitlerimizi uğurluyoruz. Barış için hassasiyetten bahsedenler Kandil'i bombalıyor. Bu nasıl bir hassasiyettir, nasıl bir barışseverliktir. Kürtleri boşa çıkarmaya çalışıp siyaset yapacaksın ayrıca Kürtlerin üzerine bomba yağdıracaksın. Bu hassasiyeti sizden de bekliyoruz. Türk halkına da sesleniyorum. Barıştan bahseden Başbakanınız Kürtlerin üzerine bomba yağdırıyor.' diye konuştu.
Tuğluk: O kurşunlar barışa, İmralı görüşmesine sıkılmıştır
DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, bu katliamı yapanları lanetlediklerini söyledi. Tuğluk, şöyle konuştu: 'O kurşunlar öszgürlük isteyen kadınlara, barışa ve İmralı'da yapılan görüşmelere sıkılmıştır. Onun arkasında kimlerin olduğu bellidir. Kürt sorunun çözümünü istemeyenlerdir. Biz o katilleri tanıyoruz iyi biliyoruz. Bugün üç kadının acısını yaşarken konuşmanın güç olduğunu belirten Tuğluk, ' Onların özgürlük bayrağını sonuna kadar taşıyacağız. O bayrağı onurla gururla taşıyacağız, yere düşmeyecektir. Özgürlük mücadelesi büyük bedeller gerekiyor. Bunun çok acısını çektik ama yılmadık. Mücadelemiz özgürlüğümüz kazanıncaya kadar ne bahasına olursa olsun sonuna kadar devam edecektir. Bu topraklar özgür oluşuncaya kadar mücadelemiz devam edecektir.'
